Bulunduğumuz alemin haricinde manevi bir çok alem olduğunu İslam kaynaklarının bize bildirmesiyle biliyoruz. Bu alemlerden birisi de Cinler Alemidir. Cinler bu alemden çağırıldıklarında gelebilirler .Bizim alemimizdeki insanlara etki edebilirler. Cinlerinde insanlar gibi müslüman ve kafir olanları vardır.Müslüman cinler, insanlara zarar vermezler. Fakat kafir cinler insanlara vesvese ve şüphe verebilirler.

Cinlerin çağırılmasının türlü yolları vardır.Biz bu yollardan en çok uyguladığımız ama farkında olmadığımız bir tanesine değineceğiz. Resul-i Ekrem (a.s.m.) Hadis-i Şerif'de şöyle buyurmuştur. ''Kemikler cin kardeşlerinizin gıdasıdır.'' ve ''Allah cinler için kemiklerde rızık yaratmıştır.''

Müşahede ve keşif sahibi olan bazı Allah dostları , cinlerin yırtıcı hayvanlar gibi kemiklere giderek onları kokladıklarını ve daha sonra da karınları doymuş bir şekilde oradan ayrıldıklarını ifade etmişlerdir. Yani cinler yemek kokuları ile beslenirler. Müslüman cinler güzel kokulardan, kafir cinler de kötü kokulardan hoşlanırlar. Bu nedenle yemeğe besmele ile başlamak çok önemlidir.

Cinlerin atomdan oluşan maddi bedenleri olmadığı için insanlar gibi yemek yemeleri, beslenmeleri veya su içmeleri söz konusu değildir. Cinlerin yapılarında hava ve ateş unsuru baskındır. Dolayısıyla onların gıdaları havanın taşıdığı kokulardır. Yani cinlerin yeme, içme veya gıdalanma şekli (kokusu olan şeyleri) koklamak şeklinde olur.

Buhar, tütsü veya duman onların vazgeçemeyeceği yiyeceklerdir. Kafir cinler veya ifritler kötü kokuları sever ve onlarla beslenirler. Mesela, şeytan tersi denilen hantit, sigara dumanı, soğan veya sarımsak kokusu gibi kokular kafir cinlerin sevdiği kokulardır. Sigara içenler sigara içtikleri zaman kimleri beslediklerini düşünerek tedbirlerini alsınlar...

Müslüman cinler ise güzel kokulardan hoşlanırlar. Mesela; ak günlük , kizbere veya cavi kokusu gibi...Melekler ve ruhaniler de güzel kokuları severler. (''Ervah-ı tayyibe; revayih-i tayyibeyi sever.'' 24. Söz) Bir Hadis-i Şerifte de ; ''Melekler ,ademoğlunun rahatsız olduğu kokulardan rahatsız olur.'' diye buyurulmuştur.

Bir kısım İslam Alimlerinin yorumlarına göre; Resul-i Ekrem (a.s.m.)'ın , soğan ve sarımsak (yedikten sonra) kokusuyla camiye gelinmesini insanların rahatsız olmalarının yanında meleklerin ve ruhanilerin de camiye gelebilmesi için yasakladığını ifade etmişlerdir.

Yaklaşık sekizyüz sene önce yaşanmış bir olayı anlatarak yazımıza son verelim. Şöyle ki; Mekkede, Mescid-i Haramda ezan okuyan bir zatın yemeğinin kokusu herkesi rahatsız ediyormuş. Bir Allah dostu onu uyarmaya niyetlenmiş. Tam o sırada uykuya dalmış. Rüyasında Cenab-ı Hak, ona lisan-ı hikmetle "O zatı yemeğinin kokusundan dolayı uyarma ! Onun yemeğinin kokusu benim katımda sizinki gibi değildir " buyurmuştur. Allah dostu uyanınca rüyasını o zata anlatmış. O zat da ağlayarak secdeye gitmiş .Sonra da; "Allah'ın dinine saygılı olmak lazım" diyerek yemeğini oradan çıkarmış...

Kafir cinlerin ve habis ruhların bize musallat olmamaları için vücudumuzu ve evimizi pis kokulardan muhafaza etmeliyiz. Yemeğe başlarken Euzubesmele ile başlamalıyız. Böylece yediklerimize onları ortak etmemiş oluruz. Kafir cinlerin musallat olmalarının en sık görülen türü kalbimize vesveseler ve imana karşı şüpheler vermeleridir. Bu şekilde temizliğe dikkat ederek ve nimetlerdeki zikir-fikir-şükür kaidesine riayet edersek onları kendimizden uzak tutmuş oluruz.