Ne ile amel ettiğine bağlı. İster antlaşma yapar büyü görevlisi yaparsın. İstersen de, sahih ve salih bir kişi olursun ve cinniler de emrine girmek için can atar.

Herşey senin elinde dir. İster sen onları davet edip uğraşırsın, istersen onlar seni davet eder. İcabet edip etmemek senin elin de olan bir imtiyaz.

Cinnileri çağıracak davet amel edecek kişi, niyetini iyi belirlemeli ve çağıracağı cinin inanç yaşantısına göre yaşamalı. Süfli yani aşağılık, pis bir cinniyi çağıran adam cünüp gezer, namaz kılmaz, oruç tutmaz , harama yönelir. Ulvi çağıran biri, farz ve sünnet ibadetlerini eksiksiz yerine getirir veya getirmeye çalışır.

Çağıracağın cinninin, kabilesi ve taifesinin özellikleri ayriyetten cinin de kendine özel güçleri vardır. Her cin güçlü olacak diye bir kaide yoktur. Kimi cin define işlerine, kimi cin hacet işlerine, kimi cin şer diye tabir ettiğimiz büyü işlerine, kimi cin ise sağlık veya tayyi mekan işlerine bakabilir.

Çağırılan yani davet edilen cin yerine farklı cinler de gelebilir, kandırabilir hatta seni emri altına alabilir. Bu tamamen ilim ve uyanıklılığın ile bağdaşır.

Usül tertib olmadan, ilim icazet olmadan bu işleri yapabilen nadir kişiler vardır ki, onlar da ya seçilmiş ya da bu işlere oldukça yatkındır.

Nacizane tavsiyem, define, hacet benzeri işler yerine, sır ve soru cevap işlerine bakan sahih cinlerle iletişimdir ki bu da zordur. Ama eğer usül biliniyor ise yapılır vesselam.