Yazık sana! Sen tembelsin.
Şüphesiz, bu şekilde eline bir şey geçmez!
Komşuların, arkadaşların ve akranların yollara düştüler, araştırıp incelediler, istedikleri yere vardılar ve hazînelere kavuştular.
Bire on, bire yirmi aldılar. Zengin olarak geri döndüler. Sen ise yerinde oturuyorsun. Çok yakında bu gücü ve elindeki bu kolaylığı da kaybedersin. Ondan sonra da insanlardan dilenirsin.
Yazık sana!
Hakk yolunda çalış, didin. Kaderine güvenme.
“Bizim uğrumuzda mücâhede edenleri hidayet yolarımıza erdiririz”
buyruğunu duymadın mı?
Çabala ki, sana hidâyet gelsin. Böyle tembel olduğun müddetçe sana bir şey gelmez. Tek başına bir şey elde edemezsin.
Haydi! Gayrete gel, işini tamamla.
Her şey Allah-ü Teâlâ’nın elindedir, başkasından bir şey isteme. O Kelâm-ı Kadîm’inde:
“Hiçbir şey yoktur ki, hazîneleri bizim yanımızda olmasın; ancak biz onu belli bir ölçüde indiririz”
buyuruyor, işitmedin mi? Bu âyetten sonra söz olur mu?
.
|