Ya Şafii, sen şifa vermezsen hastalıktan kurtulmaz kalplerimiz
Ya Kafi, sensin yüce, sensin yetkin, sensin vekilimiz
Bize şiddetle kötülüğü emrederken nefislerimiz
Senin katından, bizdeki her iyilik, senin katından
Senin nimetindir, nimetine şükürlerimiz
Mahrum bırakma ya Rab, uzaklaştırma kapından...
Dünya devran döner, nimeti izler bela
Geceden gündüz çıkar ölüler dirilir mesela
Mümin uyuyup kafir uyananlar var der Resul (sav) ahir zamanda
Sana emanet Allah'ım imanlı kalplerimiz
Sabit kıl dininde, ey kalpleri evirip çeviren Rabbimiz!

Ya Ganiyy, bilirim, her şey senden
Ey cömertler cömerti, adın Rezzak
Yiyeceğin, duanın, sözün rızkı senden
Var oluşumuz da varlığımız da senin hazinelerinden

Gördüğümüz, bildiğimiz her güzellik senden
Beyazsa bir çocuğun düşü
Cennet gibi kuşun ötüşü
Resim bilinir sahibinden, sanat bilinir sahibinden
Gökyüzü güzelse eğer senin yüzünden

Nice dilberin yüzü toprakta çürür
Nice ihtişamlı padişah tarihe gömülür
Dağlar da yürütülür bir gün, gökler dürülür
O gün var ya, kıyamet günü, ölüm bile ölür
Cehennemin yakıcılığı ayrılığının ateşinden

Bilemedik, günahkarız, affet ya Rab bizi
Bizi bizden, nefsimizden al, Sen'le doldur bizi
Sevginle, marifetinle doldur kalbimizi
Lütfundan gelir, ameliyle değil cennetliğin saadeti
Ey rahmeti, gazabını geçen, şaşmayan adaleti...
Yine senin öğretmenle biliriz ki her şey senden
Ne sanıyor kendini,
Ne gelir ki aciz ve kibirli nefsimizin elinden?
Senden gelecek her hayra muhtacız ya Rab


alıntıdır...