Açıklaması şudur:
Dünya hayatı bir imtihan, mücadele ve yarıştan ibarettir.
Bu imtihan meydanında, nefis ve şeytanla mücadele neticesinde yüce, yüksek ruhlarla, süfli, alçak ruhları birbirinden ayrılır. Nasıl ki elmas ile kömür veya altın ile toprağı birbirinden ayırmak için ateş verilir. Yüksek derecedeki ateşte birbirinden ayrılırlar. Öyle de imtihan yeri olan dünya hayatında İlahi teklif ile mücadele ve müsabakaya insanlar sevk ediliyorlar ki; insanların kabiliyet ve yeteneklerinde yüksek cevherler ile süfli, alçak madenleri birbirinden ayrılsın.
Madem Kur-an bu imtihan meydanına insanların mükemmelliği için inmiştir. Elbette dünyalık ve herkese görünecek olan geleceğe ait peygamberimiz a.s.v tarafından verilen gizemli, gizli heberler de çok açık olamayıp, yalnız işaretler, rumuzlar ve imalarla haber verecek. Delillerini gösterecek derecede akla kapı açacak, fakat aklın iradesini ortadan kaldıracak derece, çok açık olmayacak.
Eğer Kur'an-ı Kerim ve peygamber efendimizin geleceğe ait verdikleri gaybi haberler, olduğu gibi çıksaydı imtihan ortadan kalkar ve bozulurdu. Adeta gökyüzünde yıldızlarla "La ilahe illellah" yazmak gibi bir açıklığa girecek. O zaman herkes ister istemez kabullenmek zorunda olacak.
Müsabaka olmaz, imtihan da bozulur. Kömür gibi bir ruh ile elmas gibi bir ruh aynı seviyede kalacaktı.
(Ebu Cehil'in ruhu ile Hz.Ebubekir r.a.ın ruhu eşit görünecekti. İmtihan sırrı da bozulacaktı.)
|