SONUÇ: Büyüyle ,sihirle, tılsımla, azametle, bilimle vs.. iklimler ve hava koşulları değiştirilebilir. Ama bunun bilançosu ne olacak? Hem uğraşan kişiler hem de denge açısından...
İnsanların bu işle uğraşması karşılığı eline ne geçebilir? Ülke bazında uğraşılsa mantıklı. Çünkü çorak toprakların yeşillenmesi, "Çöle hayır!!" çalışmaları, ya da çok sel alan ve canlıları telef eden yerlerde bu çalışmalar eğer sonuç verirse işe yarayan ve mantıklı şeyler yapmayı sağlayabilir. Ama eğer bu çalışmalar sadece fert bazında yapılırsa
O zaman korkarım ki başarılı olsa bile maalesef dünyanın dengesini bozmaya kadar bile götürebilir. Çünkü buzullar dittididiyor-nokta-kom (reklam olmasın diye gerçeğini yazmadım:-) ) gibi olmuş zaten, biraz daha erise Ankara'ya deniz gelecek. Ha şu var ki sadece kutupları soğutmak ve erimeyi önlemek gibi Ulvi bir düşüncesi olursa, Nobel'i bile getirebilecek bir çalışma olur. Ama Allah (c.c.) bu tip uygulamaların bir şekilde bilinmesini istememiş zaten. Zamanında Bağdat-İskenderiye-Endülüs kütüphaneleri gibi bir çok büyük kütüphaneler yanmış kül olmuş. (Oralarda bu ve benzer konularla -çok farklı büyü,sihir-tılsım uygulamaları vb.- ilgili bir çok eserin de mevcut olduğu söyleniyor.) Bu kayıplara çok çok üzülsem de sonuçta Allah, dengenin bozulmaması adına, böyle şeyleri istisnalar haricinde insana vermemiş. Çünkü olabilecek sonuçlar, bizi dengenin bozulmasına götürebilir. "Göğü yükseltti ve ölçüyü koydu." Rahman Suresi-7. ayet O HALDE BİZE DÜŞEN ÖLÇÜYÜ, DENGEYİ BOZMAMAK. Zaten insan böyle şeylere sahip olsa bile, ele geçirdiğinde gerçek manada kesinlikle mutlu ol(a)maz. Kalpler ancak Allah'ı anmakla huzur bulur. Nefis kör bir kuyudur. Hep daha fazlasını ister ve kuyunun olmayan dibi de mutluluk getirmez. Onun yerine nefsi küçültmek ve asıl mutluluk getirecek şeylerle uğraşmak lazım. Hayırlı Akşamlar.