Konuya yeni denk geldim. Çok ilginç istekler. Hiç şu ana kadar merak etmediğim ve hiç de merak etmeyeceğim konular. Ama herkesin düşüncelerine saygı duyarım. İlgi duyanlara acizane bildiklerimi şöyle söylemek isterim ki, Kuran-ı Kerim'e ve Tarihe bakacak olursak da zaten önce yapılmış şeyler bunlar. Yani kesinlikle mümkün:
-Eski Çin kaynaklarına göre Eski Türklerde şamanlar gök gürültüsü, yıldırım-şimşek ve yağmur yağdırma gibi işlemleri doğaya hükmederek ve bunları düşman ordularına göndererek yapabiliyorlardı. Ama kaç bin sene öncesinin unutulmuş uygulamalarıdır.
-Malumunuz üzere, Kuran-ı Kerim'e göre Süleyman Peygamber rüzgara hükmedebiliyordu. Enbiya Suresi-81.ayet, Sebe Suresi-12. ayet
-Babil Devletinin kurucusu Babürşah'ın anılarında hem tılsım-dua ya da azamet ile yağmur yağdırma ve hem de yağan yağmuru kesmeden bahseden 2 bölüm var. Ama tabi ki dua, tılsım ve azimetin ne olduğundan kesinlikle kitapta bahsedilmiyor. (Zaten bu tip şeyler hep gizli tutulmuştur)
-Tesla'nın iklimlendirme makinesi icadı vardı. Rivayete göre bu cihaz ile istenilen bölgenin hava koşulları değiştirilebiliyordu. Yani sadece sihir ve büyü ile değil, bilimsel olarak da böyle şeyler çok rahat yapılabiliyor.
-Bunun dışında daha önce 90'lı yıllarda İstanbul'da bile uygulanan yağmur borbası var. Ama pek işe yaramamıştı diye hatırlıyorum.
-Anadolu'nun farklı bölgelerinde köylülerin bir imam ya da mübarek bir zat eşliğinde, bazen yağmur duasına çıktıklarını duyuyor ve medyadan izliyoruz.
-Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesinde Sur şehri ile ilgili, eskiden şehre çölden kum dolup da kumlar altında kalmasın diye kum tılsımı yapmışlar daha sonra birisi o tılsımı bozmuş ve kum şehre her taraftan girip yayılmış.
|