Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - Kabirdeki ilk dakikalar
Tekil Mesaj gösterimi
  #1  
Alt 30.07.19, 16:50
Naim Naim isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 29.04.18
Bulunduğu yer: İzmir
Mesajlar: 901
Etiketlendiği Mesaj: 10 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Kabirdeki ilk dakikalar

İmam Sadık (a.s) kabirdeki ilk anları şöyle anlatıyor:
Cenazeyi mezara defnettikten sonra herkes dönüp gittiğinde çıkardıkları ayak seslerini dahi mezardaki kişi işitir ve arkalarından "Ne olur beni yalnız bırakmayın!" diye yalvarır. Tam da o sırada iki melek yanına gelir. Eğer o kişi müminse, cennetteki yeri ona gösterilir. Ama değilse, ellerindeki demirden topuzla ona öyle bir vururlar ki çıkardığı çığlığı, insanlar ve cinler dışında evrendeki bütün mahlûkat işitir.

Muhakkak görmüşsünüzdür: Bazen güvercinler hiçbir sebep olmaksızın kondukları yerden panikle ve hızla kanatlanıp uçarlar. Rivayet edilmiştir ki işte bu hayvanlar, berzah âlemindeki ölülerin çığlıklarını işitirler.

Çok zor bir yol var önümüzde ey insanlar! Çok da serbest bir yaşam sürmeyin! Bu kadar rehavet nereye kadar? Bizim büyüklerimiz dahi kabir âlemindeki ilk geceden korkarlardı.

Canımız, kanımız, tüm varlığımız kendisine feda olsun; İmam Ali (a.s) bir gün gözü yaşlı bir hâlde Peygamberimizin (s.a.a) yanına geldi. "Ey Allah'ın Resulü, annem Fatıma vefat etti!" dedi.

Peygamberimiz de bu haberi alınca ağlamaya başladı. "Ey Ali! O sadece senin değil, benim de annemdi; annemiz öldü!" deyip yalın ayakla cenaze evine koştu.

Nitekim Hz. Fatıma Bint-i Esed (İmam Ali'nin annesi), Peygamberimize çocukluğundan beri analık ediyordu. Müslümanlar Şib-i Ebi Talip'te kıtlık dönemindeyken ve Hz. Ebu Talip'in evi, bütün günü bir avuç hurmayla geçirirken Fatıma Bint-i Esed, bazen bir-iki hurmayı bir köşede saklar, onu evlatlarına vermez, geceleri gizlice Peygamberimize verirdi. "Bunları sen ye evladım, sana bir şey olmasına gönlüm asla razı olmaz" derdi.

Hz. Fatıma Bint-i Esed'in ölüm haberini alan Peygamberimiz, gözyaşlarıyla onun evine koştu. Emir verip gusül işlemlerinin tamamlanmasını istedi. Bir süre sonra da mezarlığa doğru yol aldılar. Kabir kazılmış, hazırlıklar yapılmışken Peygamberimiz yetmiş kere tekbir getirdi. İnsanlar merak etmişlerdi. "Ya Resulallah! Neden o kadar tekbir getirdiniz?" diye sordular. "Annem Fatıma'nın cenaze namazı için meleklerden oluşan yetmiş saf gördüm ve her biri için tekbir getirdim" buyurdu. Derken namazı kılındı ve cenaze toprağa verilmek istendi. Ancak Peygamberimiz onlara engel oldu: "Önce ben girip toprağa bir şeyler söyleyeceğim" dedi.

Melekler dahi cenaze namazında saf tutmuşken Peygamberimiz onun için endişe ediyor… Böyle bir şahsiyet için bile Peygamberimiz endişe ediyorken ey genç, ey genç, ey genç!.. Sen ne yapıyorsun? Hangi haldesin? Daha ne zamana kadar gününü gün edeceksin?

Peygamberimiz boş mezara indiğinde gözyaşlarıyla "Ey toprak, diyor; sana annemi getirdik, onunla iyi geçin! Zira o; bizden, sevenlerimizden ve sevdiklerimizdendir…

Ey gençler, bu gece Allah'a dönelim! Ey yaşlılar, hep birlikte "estağfirullah" diyelim! Kız kardeşlerim, karar alın ve "Artık bugün Allah'a dönüyoruz" deyin!

* * *
Rivayet edilir ki: O gün Hz. Fatıma Bint-i Esed'in defin işlemleri tamamlandıktan sonra Peygamberimiz uzun bir süre hiç konuşmadı, hiç kıpırdamadı. Mezarın yanı başında büyük bir sessizlik hâkimdi. Kimse konuşmaya cesaret edemiyordu. İnsanlar safları dahi bozmadan öylece onu bekliyorlardı.

Derken Peygamberimiz aniden sessizliği bozdu:
-Oğlumdur de! Oğlumdur de!

Nihayet kalabalıktan bazıları cesaret edip sordular:
-Ey Allah'ın Resulü, neden böyle söylediniz?

Peygamberimiz durumu açıkladı:
-Nübüvvet gözüyle iki meleğin kabre indiğini gördüm. Onlar anneme "Rabbin kim?" diye sordular, cevap verdi. "Peygamberin kim?" diye sordular, cevap verdi. "İmamın kim?" diye sorunca durakladı. O sırada Ali, utancından seslenemeyince ben araya girdim ve "Oğlumdur de!" diye yardımcı oldum.

* * *
Allah'ım! Muhammed'in (s.a.a), Ali'nin (a.s), Hasan ile Hüseyin'in ve tüm Ehlibeyt'in yüzü suyu hürmetine hepimizin gözünü aç; bizlere basiret ver! Bu yol çok zor bir yol… Çok zor…

Ölmeden önce ölmelisiniz. Ölü bedeninizle berzah âlemine gitmeden önce düşüncenizle berzaha yönelmelisiniz. Ancak bu şekilde kendinize çekidüzen verebilirsiniz!

Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147