Dijital Teknolojiler Bağımlılık mı, Gereklilik mi?
Bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmeler yaşam biçimimizi geri dönülmez şekilde değiştiriyor. Dijital cihazlar gündelik hayatımızın her alanına yayılmış durumda. Hızla değişen ve yayılan bilgiyi takip etmek isteyenler için internete bağlı bilgisayar, mobil telefon ve tablet, giyilebilir teknoloji ürünü cihazlar gibi yeni medya araçları vazgeçilmez bir ihtiyaç hâline geldi. Bu cihazları en aktif şekilde kullanan gençler ise bu yeni teknolojiler ile büyüyen ilk nesil.
ABD’li eğitimci Mark Prensky bu nesli “dijital yerliler” olarak adlandırıyor. Bilgisayarların, internetin ve video oyunlarının “dijital dili” gençlerin ana dillerinden biri. Dolayısıyla dijital medya cihazlarını aktif bir şekilde kullanan bugünün gençlerinin eğitiminde daha önceki nesillerin eğitim sisteminin kullanılması yetersiz kalıyor. Örneğin günümüzde gençler yeni bir şey öğrenirken yazılardan önce görsellere odaklanıyor. Artık mobil cihazlarımızda inanılmaz büyüklükte bir kütüphane taşıyabiliyor, anlık iletilerle dünyada neler olup bittiğini eş zamanlı olarak öğrenebiliyor ve değişen bilgiye hızla ulaşabiliyoruz.
Günlük yaşamımızın her anında internete bağlı olmak hayli önemli. Çevirim içi (online) bilgisayar oyunları, sosyal medya ve anlık mesajlaşma uygulamalarıyla sürekli başka insanlarla etkileşim hâlindeyiz. Televizyon, gazete, dergi gibi geleneksel kitle iletişim araçları günümüzde çoğunlukla dijital ortamda takip ediliyor. Artık internet üzerinden televizyon izliyor, radyo dinliyor, basılı yayınları okuyor, dizileri ve sinema filmlerini seyrediyoruz. Yani bütün iletişim ağı internet üzerinde toplanmış durumda. Bu nedenle “dijital dil” dünya genelinde yaygınlaşarak evrensel bir dil hâline geldi.
Bilişim teknolojilerini aktif olarak kullanarak büyüyen “dijital yerlilerin” beyinleri de farklı çalışıyor. ABD’li psikiyatr Dr. Bruce D. Perry’nin yaşadığımız deneyimlerin beynin çalışma şeklini etkilediğini ortaya koyan çalışmaları var. Dolayısıyla dijital teknoloji dünyasında edindiğimiz deneyimler de düşünme, algılama ve öğrenme biçimlerini ve yöntemlerini değiştiriyor olabilir.
Dijital Dönüşüme Uyum Sağlamak
Bilgi edinme, eğlenme ve sosyalleşme alışkanlıklarımızı yeniden şekillendiren bilişim teknolojileri sadece gençler tarafından kullanılmıyor, yediden yetmişe her yaş grubundan insanın yaşamını etkiliyor. Teknolojilerin hızla dijitalleşmesi sonucu elde edilen büyük verinin işlenmesi için yeni nesil yazılım ve donanımlar geliştiriliyor. Birbirine bağlı nesnelerin oluşturduğu ağ (nesnelerin interneti olarak isimlendirilir) sayesinde yeryüzündeki tüm cihazlar birbiriyle bilgi ve veri alışverişi yapabiliyor. Böylece makineler arasında iletişim kurulabiliyor. Üretim sürecinde kendi kendini koordine ederek üretim yapabilecek akıllı fabrikalar ortaya çıkıyor. Bu gelişmelerin yeni bir endüstri çağının başlamasına öncülük edeceği düşünülüyor.
Nesnelerin İnterneti
Dijital teknolojilerin neden olduğu bu değişimler yeni mesleklerin ortaya çıkmasına da öncülük ediyor. Çünkü yapay zekâ, nesnelerin interneti, robot teknolojileri, makine öğrenmesi, artırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklik uygulamaları, dijital pazarlama, otonom ulaşım, üç boyutlu yazıcı teknolojisi, giyilebilir teknolojiler gibi geleceği şekillendireceği düşünülen teknolojilere yönelik yetkin insan kaynağına ihtiyaç duyuluyor. Bu nedenle becerilerimizi ve donanımımızı bu değişime göre uyarlamamız önemli.
Dijital Teknolojilerin Olumsuz Etkilerinden Nasıl Korunabiliriz?
Dijital teknolojiler ile büyüyen gençler dijital dönüşüme kolayca uyum sağlıyor. Günümüz gençlerinin ebeveynleri ise dijital dünyaya doğmamış, ancak dijital teknolojilerin getirdiği değişimlere uyum sağlamaya çalışan bir nesil. Bu nedenle “dijital göçmenler” olarak da isimlendiriliyorlar. Ebeveynler çocuklarının internetin sınırsız evreninde olumsuz deneyimler yaşamalarından endişe duyuyor. Çünkü dijital teknolojilerin bilinçli kullanılmamasının pek çok olumsuz sonucu olabiliyor. Hem anne ve babaların çocukları için duydukları endişeyi azaltabilmesi hem de gençlerin kendilerini dijital çağın olumsuz etkilerinden koruyabilmesi için iyi birer “dijital medya okuryazarı” olmaları gerekiyor. Dijital dönüşüm sürecinde ayrıca her yaştan bireyin “dijital vatandaşlık” konusunda bilgi sahibi olması hayli önemli.
|