25. Karelerle Uyutulan Bir Toplum Sıfır Dediğimde Uyanmaya Hazır Mısınız?
Şimdi bir karar verin!
Tamamen gerçeklere dayalı olan ve uzun soluklu analizlerimden yaptığım detaylı araştırma, inceleme ve tetkiklerden oluşan bu kapsamlı makaleyi okumaya devam etmek istiyorsanız lütfen okuyup geçmeyin. Ciddi anlamda vakit ayırın ve ondan sonra okumaya başlayın.
Gördüğümüz, duyduğumuz, dokunduğumuz, inandığımız ve bildiklerimizi ya kabul ederiz ya da red… Peki, öyle bir şey ki onu görmüyor, duymuyor ve hissedemiyoruz yani bizim algı frekanslarımızın tamamen altında ya da üstünde.
Böyle bir şeyi kabul ya da red etme gibi bir şansımız var mı?
Yıllardır bir toplum ve bir insanlık olarak uyutulduğumuzdan bahsetmek istiyorum.
Evet, bugün belki de birçoğunuzun ilk defa duyacağı çok ciddi bir konudan bahsedeceğim: Bilinçaltı ve Bilinçaltının gizemini fark eden art niyetli insanların/ uzmanların, belli teknikler kullanarak geliştirdikleri bilinçaltı mesajlar (Subliminal) ile bütün bir insanlığın kişiliğine, yaşantılarına, inançlarına yani her şeylerine müdahale edebilecek büyük bir tehditten bahsedeceğim.
Bu anlatacaklarım sanmayın ki bir komplo teorisidir! Bir safsata ya da olması muhtemel şeyler de değil… Yıllardır bir şekilde uygulanan bilinçaltı mesajlar, 25. karelere gizlenmiş her türlü imgesel ve görsel içerikli tuzaklar ve Subliminal reklamlar, müzikler, dizi ve filmler…
| SUBLİMİNAL MESAJLAR |
Bilinçaltını etkilemeyi amaçlayan mesajlara “subliminal” adı verilir. Genel olarak “bilinçaltına yönelik gizli mesajlar olarak ifade edebiliriz. Kişinin bilinçaltına ‘’subliminal’’ mesaj göndermenin birçok yolu bulunuyor.
Bunlardan en çok kullanılanları:
1. Dijital ses dosyalarına gömülen işitsel yollarla
2. Gözle algılanamayacak kadar kısa süreyle ve sık patlayan flaşlar şeklinde sinema ya da televizyon görüntüsü yoluyla 25. karelerde.
3. Reklam afişleri, logoları ve benzeri nitelikteki görsel malzemenin içine saklanmış şekil, kelime ve rakamlar yoluyla.
Bu yöntem, bir ürünün reklâmını yapmaktan, bir inancın ya da görüşün propagandasını yapmaya kadar varan geniş bir perspektifte kullanılmaktadır. Görsel ve işitsel olarak (bilinçli) algılananlar değil; bilinçaltı düzeyinde algılanan söz, resim, görüntü ve biçimlerden oluşur.
İşte en korkunç uygulamalardan sadece biri: “Amerika, Irak’ı işgal etmeden önce bir yıl boyunca (daha fazla da olabilir) Irak radyolarında Kur’an yayınının altında, çok düşük bir frekansta duyulmayan ancak algılanarak Iraklıların bilinçaltına gönderilen: “Direnmeniz faydasız” gibi mesajlar verilmiş ve bir ülke işte bu şekilde bilinçaltı mesajlar ile işgal edilmiş…