Murakabei Ehadiyyet, Seyri Müstetir
10.DERS:
MURAKABE-i EHÂDİYYET
(Birinci kat semanın üstünde bin defa kelime-i tevhid okunması ve ondan sonra aynı yerde murakabe yapılması)
Hediye, feyz talep edilerek “İlâhi Ya Rabbî, hazine-i gaybi ilahiyenden füyüzat ve rahmeti ilahiyeni ve şanı ilmi cami’ olan şuunatı rahmeti ilahiyyeni Fahri âlem Rasûlüllah sallallâhü aleyhi ve sellem efendimizin ruhaniyetine inzal ve irsal buyurmanı;
Andan Hazreti İsa, Musa, İbrahim, Nuh ve Âdem aleyhimüsselamın ruhaniyetlerine, andan Ebubekir Sıddık Efendimizin ruhaniyetine, andan cümle şeyhlerimizin ruhaniyetlerine, andan şimdiki şeyh efendimizin letâif, nefsi natıka, cem’i cevârih ve âzalarına ve andan benim letâif, nefsi natıka, cem’i cevârih ve âzalarıma inzal ve irsal buyur, Ya Rabbî” der.
Hediye, feyz talebi ve rabıta yeryüzünde yapıldıktan sonra şeyh efendimizin ruhaniyetine sığınarak ve bürünerek ders halinde olduğun yerde kalbinden ruha geç, sırra geç hafiye geç, ahfâ’ya geç, nefsi natıkaya geç, nefsi natıkadan sonra soldan sağa doğru dönerek cami minaresine çıkar gibi bir kuş uçar misali semaya doğru döne döne çık. Birinci kat semanın bütün makamlarında kelime-i tevhidi yazılı olarak gör. Burada bin defa lisanen ve kalben gizli sesle “lâilahe illa’llah”ı zikreder. Her yüz başında bir defada “La ilâhe illa’llah Muhammedün Rasûlüllah sallallâhü aleyhi ve sellem diyerek zikir yapar. Sonra murakabesi îfa edilir ve yeryüzüne inilir.
Ehâdiyyet Murakabesi
Zikir bitince
“Ya Rabbi nefsimi ve on sekiz bin âlemi Şah-ı Nakşibend Efendimizin ruhaniyetinde fani bildim. Şah Efendimizin ruhaniyetini Ebûbekir radiyallâhü anh Sıddîk’ul Azam radiyallâhü anh Efendimizin ruhaniyetinde fani bildim. Siddîk’ul Âzam radiyallâhü anh Efendimizin ruhaniyetini Rasûlüllah sallallâhü aleyhi ve sellemin ruhaniyetinde fani bildim. Rasûlüllah sallallâhü aleyhi ve sellem Efendimizin ruhani*yetini Ehadiyyet-i İlâhiyyende fani bildim, Ya Rabbi!” duasını eder ve murakabe yapar.
وَهُوَ ٱللهُ اَحَدٌ [25]
âyet-i kerîmesini düşünür.
Murakabe, bir yokluğa düşmek kendini İrade-i İlahiyyede yok etmek demektir. Kâinatın hal ve hareketlerini Allah Teâlâ’dan bilmek ve tefekkür ve düşüncelerinle O’nu bulmak ve bilmektir. İhvan mürşit vasıtasıyla Allah Teâlâ’ya teveccüh ederek; ihsan ve lütuf denizinden feyz talebiyle sanki Allah Teâlâ huzurunda, Allah Teâlâ’ya yönelmesidir.
11. DERS:
SEYRİ MÜSTETİR
(Yedinci kat gökte üstünde bin defa kelime-i tevhid okunması ve ondan sonra aynı yerde murakabe yapılması)
Hediye, feyz talep edilerek “İlâhi Ya Rabbî, hazine-i gaybi ilahiyenden füyüzat ve rahmeti ilahiyeni ve şanı ilmi cami’ olan şuunatı rahmeti ilahiyyeni Fahri âlem Rasûlüllah sallallâhü aleyhi ve sellem efendimizin ruhaniyetine inzal ve irsal buyurmanı;
Andan Hazreti İsa, Musa, İbrahim, Nuh ve Âdem aleyhimüsselamın ruhaniyetlerine, andan Ebubekir Sıddık Efendimizin ruhaniyetine, andan cümle şeyhlerimizin ruhaniyetlerine, andan şimdiki şeyh efendimizin letâif, nefsi natıka, cem’i cevârih ve âzalarına ve andan benim letâif, nefsi natıka, cem’i cevârih ve âzalarıma inzal ve irsal buyur, Ya Rabbî” der.
Hediye, feyz talebi ve rabıta yeryüzünde yapıldıktan sonra şeyh efendimizin ruhaniyetine sığınarak ve bürünerek ders halinde olduğun yerde kalbinden ruha geç, sırra geç hafiye geç, ahfâ’ya geç, nefsi natıkaya geç, nefsi natıkadan sonra soldan sağa doğru dönerek cami minaresine çıkar gibi bir kuş uçar misali semaya doğru döne döne çık. Yedinci kat semanın bütün makamlarında kelime-i tevhidi yazılı olarak gör. Burada bin defa lisanen ve kalben gizli sesle “lâilahe illa’llah”ı zikreder. Her yüz başında bir defada “La ilâhe illa’llah Muhammedün Rasûlüllah sallallâhü aleyhi ve sellem diyerek zikir yapar. Sonra murakabesi îfa edilir ve yeryüzüne inilir.
Seyr-i Müstetir Murakabesi
Yedinci kat sema’nın bütün makamlarda Kelime-i Tevhidi yazılı olarak düşünüp ruhun ileriki tevhid makamlarında yükselme iştiyakı ve kabiliyetini artırarak Allah Teâlâ’nın yarattığı kâinatın büyüklüğünü ve gizli örtülmüş sırları müşahede etmektir. (Müşahede ettiğini düşünmektir)
__________________
“gücümü, içimdeki güçsüzlükle boğuşurken tükettim.”
|