Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - Erkekler kadınların sözünü dinlemeli midir?
Tekil Mesaj gösterimi
  #17  
Alt 11.07.19, 09:32
Reis Reis isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 12.02.15
Mesajlar: 361
Etiketlendiği Mesaj: 11 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Erkekler kadınlardan ne ister?

Samimi duygularımı ve duyduklarımı dile getireceğim.

Kadınların meşhur bir sözü vardır: "Erkekler bizi anlamıyor"

İnanın erkekler sizi çok iyi anlıyor. Ancak anlamanın bir masrafı var. Erkekten hediye beklersiniz. Hediye masraftır. Erkekten evlilik yıl dönümü, tanışma yıl dönümü, doğum günü yıl dönümü adı altında küçük de olsa bir şeyler beklersiniz. Bunlar hepsi erkek için ilave masraftır. Akşam eve gelince bir çiçek, bir çikolata beklersiniz. Bunlar da masraftır... Bir elbise görürsünüz. Hoşunuza gider. Eşinizin almasını beklersiniz. Bu da masraftır. Belli aralıklarla dışarıda bir akşam yemeği istersiniz. Bu da maddi masraftır. Yani diyeceğim o ki, sizi anlıyoruz da, paramız kadar anlıyoruz.

Paramız yok demeyi bilmeyiz. Onun için anlamazlıktan geliriz. Kulak arkası ederiz. İçimiz güneş gibi yansa da dışımız ay gibi soğuk durur. Masrafsız anlayışları iyi yaparız. Parka gidelim derseniz geliriz. Yürüyüş yapalım derseniz geliriz... Ama mağaza deyince inanın yüreğimiz ağzımıza gelir...

Kadınlar, erkeklerin halkıdır. Bir kral halkına ne kadar iyi davranırsa o kadar mutlu olur. Ancak halkın, kraldan beklentileri de kralın durumuna göre olmalıdır. Aksi halde anarşi çıkar.

Hiçbir kral durduk yere zulmetmez. Masrafları artınca bunu halkına ödetir. Halkının ihtiyaçlarını yine halkına zulmederek giderir...

Bir erkek gibi yaşadınız mı hiç?
Bir erkeğin empatisini yaptınız mı?

Mesela daha küçüklüğünden beri üzerine yıkılan sorumlulukları yaşadınız mı?
İş sahibi olmalı yoksa kimse eş vermez... Hangi kadın işsiz bir erkeğe yüz verir? Var mı öyle bir kadın? Yok... Demek ki, erkekten ilk beklenen şey, bir iş sahibi olmasıdır.

Binlerce çeşit iş var. En küçük ücretli bir işte çalışan bir erkeğin yakışıklı olması, edepli olması, terbiyeli olması, namazında niyazında olması, helalinden kazanmak için aza kanaat ediyor olması kaç kadının ilgisini çekiyor? Demek ki, kadınlar az kazanan değil, normal ya da çok kazanan erkeklere ilgi gösteriyor.

Çok kazanmak çok çalışmak demektir. Yorulmak demektir. Stres ve mobbinge maruz kalmak demektir. Erkekler, para kazanmak için sabahın en erken saatlerinden itibaren evden çıkar. Gece çalışan, gün boyu çalışan erkekler vardır. Sabahın erken saatinde gidip çocuğunu görmeyen, akşam geç gelip yine çocuğunu görmeyen milyonlarca baba var. Ama kadın diyor ki, eşim beni anlamıyor... Eşin daha ne yapsın? Senin bitmek bilmeyen ihtiyaçlarına yetişmek için sabahın köründe kalkıp işe gidiyor.. Yok perdemiz eskidi, yok halımız renk atmış, yok evimiz küçük, yok falanlar koltuk takımı almış, yok hani bana söz vermiştin sana taşlı yüzük alacaktın, yok tatile gitmiyoruz, yok o, yok şu...

Erkeğin maaşı sınırlıdır. Ama halkının yani eşinin ihtiyaçları sınırsızdır. Erkekler sınırlı imkanlarla sınırsız işler başarmak için uğraşıyor. Siz de bunu bir düşünün...

Erkekler ne mi ister? Eşinden eş olmasını ister. Eve gelince kapısının açılmasını ister. O çok gördüğünüz kapısının açılması erkeğin en büyük mutluluklarından birisidir. Hoş geldin demenizi ister. Günün nasıl geçti demenizi bekler... Evet, siz akşama kadar mutfaktı, temizlikti, çamaşırdı derken bir sürü iş yaptınız... İyi de erkek ne yaptı? Güneşin altında saatlerce ot oldu. Akşama kadar pazarda tezgahını satabilmek için ayak üstü bekledi. Fabrikada sekiz saat bilfiil işin başında durdu. Dükkanda akşama türlü türlü insana mal satmaya, beğendirmeye çalıştı. Sokak aralarında arabasını dolaştırıp biraz para kazanmak için saatlerce yol yürüdü... Bir çoğunun başında amir vardı, patron vardı, zabıta vardı, usta vardı, müdür vardı, vardı da vardı...

Erkekler gün içinde yüzlerce sıkıntıyı alır, içine atar, kafasına takmaz... İnanın evli olmasa o ağzı pis kokan patronuna bir gün dahi tahammül etmez. Tahammül ediyorsa sizin için tahammül ediyordur...

Erkekler eve gelince yemek ister. Hergün aynı yemeği ısıtıp ısıtıp önüne koymanız, alacağınız değerdir. Erkek de aynı lafları ısıtıp ısıtıp yüzünüze çalar... Erkeğin midesi sevgiyle irtibatlıdır. Erkeğin göbek bağladım, kilo aldım, oram şişti, buram kabardı gibi bir lüksü yoktur. Siz üç gün yemek yemeseniz de olur. Ama erkek için yemek hayatın en önemli parçasıdır. Yemek yapmayı, çeşitli yemekler yapmayı ihmal etmeyin... Erkeğin kalbine giden yol midesinin ortasından geçer... Aç erkekten sevgi falan beklemeyin. Hele ki, dışarıda doyan, doymak zorunda kalan bir erkekten çok bir şey beklemeyin...

Erkekler çekingendir. İstemeyi bilmez. Söylemeyi bilmez. Kadın ise tam aksine cesurdur, atılgandır, hakkını almasını bilir...

Erkekler dışarıda her türlü şeytana muhatap olur. Buna eşinizi elinizden almaya çalışan hemcinsleriniz de dahildir. Dışarıda, içeride giyinmiş gibi onlarca kadın görür erkek. Erkek nefis sahibidir. Görür ve etkilenir. Ama eşim var diye şeytana muhatap olmaz. Eve gelir. Ama eşinin bin tane sıkıntısı vardır. Yok başım ağrıyor, yok, sırtım ağrıyor, yok çok uykum var, yok bugün misafir vardı çok çalıştım, yok o, yok şu... Kadınlar böyle bahanelerle erkeğini başı ağrımayan kadınların tuzağına düşürüyor. Kadın uykum var yatıyorum diyerek kocasına sırt çeviriyor ya, işte o erkeğe sırt çevirmeyen binlerce kadın var sokaklarda... Her bahane eşinizi sizden uzaklaştırır, başkasına yakınlaştırır...

Çok açık söylüyorum. Akşam eşim telefonla yatıyor diye şikayet ediyorsun ya, erkek de diyor ki, eşime ne zaman elimi uzatsam bir hastalığı çıkıyor... Erkek sizi önce telefonu ile aldatır, sonra telefondaki ile aldatır, sonra da Allah muhafaza gerçekten aldatır...

Bu zamanda eşinize mutlaka sahip çıkın. Yok benim eşim yapmaz, etmez, kadınlara dokunmaz, onları düşünmez demeyin. Erkeğinizi elinizden almak için dışarıda bir sürü kadın var... Umarım biraz açık biraz kapalı yazdığım bu son yerlerde ne demek istediğim anlaşılmıştır.

Erkekler çabuk kandırılır. En çok da evde eşiyle özellikle özel hayat(cinsel hayat) problemi yaşayan erkek aldatılmaya, kandırılmaya müsaittir. Bu, tümden erkeğin suçu değildir. Sonuçta onu buna iten bir eşi ve onu yoldan çıkaran başka bir kadın var...

Bu dediklerimden erkeklerin hepsinin masum olduğu anlaşılmasın...

Evlilikten maksadın neler olduğu eşlerce malumdur. Yine kısaca hatırlatayım ki, eşiniz elinizden alınmasın. Sabah onu mümkün mertebe uğurlayın. İşten gelince ağırlayın. Maddi beklenti ve hediyeden çok, masrafsız hediyeler isteyin. Yemeğini düzgün yapın. Birlikte yatın, birlikte kalkın.. Bir de zırt pırt başım ağrıyor numarası yapmayın... Çok belli oluyor. Erkekler yemiyor bu numarayı. Ama sesini de çıkarmıyor... Tüm erkeklerin ortak şikayetidir bu... Eşiniz elinizden alınır da ruhunuz bile duymaz...

Erkekler iyi canlılardır. Ölümüne sever. Ölünceye kadar sever. Sevdiği için canını verir. Sevdiği mutlu olsun diye en pis işlerde çalışmaya razı olur. Eşi ve çocukları mutlu olsun diye gün boyu, yıl boyu, ömür boyu çalışır...

Erkekleri üzmeyin... Üzülen erkek yıkılan ağaç gibidir. Zor kalkar ayağa... Erkekleri incitmeyin... İncindiğini söylemez; ama volkan gibi patlar da istemeden çevresine zarar verir..

__________________
Biraz üzgün ve Ömer öfkesinde biraz
öyle hisab katındayım ki katlim savcılardan sorulmaz..
Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147