Ayağı kalkmanız gerekiyor
Eski Çin'de idam mahkûmlarının son gecelerini hep birlikte neşe içinde geçirmelerine izin verilirmiş. Mahkûmlar, cellât da aralarında olmak üzere, hep birlikte sabaha kadar şarkılar söyler, en sevdikleri yemekleri yer ve pirinç rakısı kadehlerini peş peşe yuvarlayıp mutlu olurlarmış.
Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte cellât ansızın hareketlenip palasını çeker ve hafiften çakırkeyif mahkûmların kellelesini, tırpanla başak biçer gibi alıverirmiş. @HavasOkulu
Yine böyle bir infaz ayininde mahkûmlar, sabahın ilk ışıklarına kadar böyle eğlenmişler, şarkılar söyleyip yiyip içmişler. Derken güneşin ilk ışıkları dağların arasından görünmüş. Fakat hiçbirşey olmamış.
Mahkûmlardan biri cellât da sormuş: " infaz neden gecikti?" Cellât, " gecikmedi ki" demiş. " Fakat kellelerimiz yerli yerinde duruyor" diye diretmiş mahkûm. " Size öyle geliyor" demiş cellât. " Ayağa kalktığın anda kellen kucağına düşecek."
Kıssadan hisse; Kelleniz çoktan gitmiş olabilir, ancak siz bunu henüz farketmemiş olabilirsiniz. Birşey olmuş, ama siz olan şeyi henüz idrak edemediğiniz için olamamış gibi davranıyor olabilirsiniz ve kellenizin hâlâ yerinde olduğunu sanıyorsunuz.
Gerçeği anlamanız için ayağa kalkmanız gerekiyor...
|