Ne sen bunun farkındasın, ne de polis farkında..
Nazım Hikmet, kaçak ve polis tarafından arandığı günlerde sevgilisi Piraye ile buluşmak ister.. Güvendiği bir arkadaşı ile Piraye’ye haber yollar..Fakat bu arkadaş polislere ”Nazım Gülhane Parkı’nda, En ulu ceviz ağacının altında olacak.. Tam 12’de diye haber uçurur
Buluşma günü gelip çatar, Piraye’nin hasretiyle yanan Nazım, Gülhane Parkı’na geldiğinde Her tarafın polis kaynadığını görür.. Polislere görünmemek için ceviz ağacına tırmanır.. Ağacın tepesindeyken Piraye, ceviz ağacının altında belirir..Polislerde uzaktan Piraye’yi gözlemektedir..
Polisler bir köşede, Piraye ağacın altında, Nazım ağacın tepesinde.. Herkes birbirini beklemektedir.. Ne ağaçtan inebilir ne de esini duyurabilir sevdasına.. Bu olaydan sonra bu şiiri yazar.. Bazı kaynaklarda ağacın tepesinde yazdığı, bazı kaynaklarda ise olaydan sonra yazdığı söylenir...
Rahmetli Cem Karaca ise bu şiiri 1987 yılında yayınladığı Merhaba Gençler isimli albümünde müzik parçası olarak seslendirdi.. Sözleri tekrar okuyunca hikaye daha anlamlı geliyor...
Başım köpük köpük bulut, içim dışım deniz,
Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda,
Budak budak, şerham şerham ihtiyar bir ceviz..
Ne sen bunun farkındasın, ne de polis farkında.
Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda..
Yapraklarım suda balık gibi kıvıl kıvıl..
Yapraklarım ipek mendil gibi tiril tiril,
Koparıver, gözlerinin, gülüm, yaşını sil..
Yapraklarım ellerimdir, tam yüz bin elim var..
Yüz bin elle dokunurum sana, İstanbul’a..
Yapraklarım gözlerimdir, şaşarak bakarım.
Yüz bin gözle seyrederim seni, İstanbul’u..
Yüz bin yürek gibi çarpar, çarpar yapraklarım..
Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda..
Ne sen bunun farkındasın, ne de polis farkında..
__________________
Yarına kaldı şarkılar aman
Bu yaraya deva değil zaman
Ateş düştüğü yeri yakar
Bu düzeni bozuk dünya yalan..
|