Evet haklısınız.. Herşeyde bir hayır varmış.. Zaman zaman hiç akılda yokken yaşadığım durumlardı bunlar.. Ama gece yada gündüz farketmiyordu.. Gündüz vakti eşimi ekmek almaya gönderdiğimde bile aslında gidenin o olmadığını farkettiğim olaylar yaşıyordum.. Memleketimde bir hocamızdan yardım istemiştim ve odamda durması için bir koruyucu muska ve bir kaç işlem hazırlamıştı bana.. Hiç yapmamam gerektiğini bildiğim bir hata yapıp çöpe atmıştım gafletle.. O zamanlar bekardım ve evlendikten sonra nasıl olduysa koruyucu muskamı yeni evimde bulmuştum.. Dilimden ayetel kürsi, nas, felak eksik olmazdı ve kuran da bulunurdu yattığım odamda.. Yinede yaşardım bu olayları.. Sonra bir gün burada Tican daveti uygulamasını gördüm, denedim ve bana nereden bulaştıklarını öğrendim.. Ve yüzük aldım.. Onun maneviyatından da güç alarak vesveseyle beni zorlasalar da ibadete başladım.. O zamandan beri rahatsız edemiyorlar beni.. Yalnızca kabir ziyaretlerinde mezarlıkta uzaktan siyah gölgeler halinde beni izlediklerini farkediyorum.. O zaman da duamı edip uzaklaşıyorum hemen oradan.. Kim bilir belkide hala fırsat kolluyorlardır.. Yüzüğü de mecbur kalacağım durumlar dışında hiç çıkarmıyorum parmağımdan.. Ama son günlerde özellikle Tican davetinden sonra olaylar yön değiştirdi.. Uyku ile uyanıklık arasında beni sorguluyorlar.. Örneğin büyücü mü olmak istiyorsun yoksa şifacı mı? işte sana bir dua verildi mi? aldın mı? Almadın mı? Aldım diyorum o zaman büyü yoluna sapmadan şifacılık yolunda kendini geliştirmelisin gibi şeyler söylüyor görünmeyen bazı sesler.. Çoğu rüyalarımı yaşıyorum mesela.. İçimden gelen bir sesle ne zaman birine birşeyi yapma desem bir süre sonra gelip haklı çıktın diyor.. Mesela daha dün rüyamda çocuk sahibi olamayalım diye bize büyü yapıldığını, hatta büyüyü nerede ne şekilde yaptıklarına kadar gördüm.. Doğru mudur bilemem ama 5 yıllık evliyiz ve çocuk sahibi olamıyoruz mesela.. Ne bileyim şimdiye kadar kendimi,maneviyatımı hiç keşfetmemiştim.. Kendimi yeni tanıdığım biri kadar tanıyormuşum meğerse..