Mısırda Dünya Dışı Yaşam
Antik Mısır medeniyetinde dünya dışı yaşamla ilgili çok bariz kanıtlar ve teoriler bulunmaktadır.
Mısır piramitleri bu teorilerin ilk satırını oluşturmaktadır. Halen ve daha ileri teknoloji ile bile aynı piramitleri aynı matematiksel oranda oluşturamazken, bu piramitlerin insan eliyle yapıldığına insanın aklı mantığı pek ermiyor. Yine de Mısır piramitlerinin, henüz o dönemde teleskop bile icat edilmemişken, Orion takım yıldızına orantılı olarak inşa edildiklerini de unutmamak gerek. Gözle göremedikleri bir yıldıza orantılayarak inşa etmek...
Önceki makalelerimde defalarca tekrarlardığım Tut ankh amon'un hançeri de kesin olmasa bile dünya dışı yaşama dair emare olarak görebiliriz. Genç firavunun hançeri bilindiği üzere bir meteordan yapılmıştı. İlk demir ocağı bile bu firavundan 800 yıl sonra inşa edilmişse, bu hançerin dünyaya düşmüş bir meteordan yapılma ihtimali oldukça azalıyor. Zaten firavunlar soyunun dünya dışı yaşama dayandığı birçok delil ile ortaya döküldüyse, bu hançerin de dünya dışında imal edildiğini varsayabiliriz.
En önemli kanıtlardan bir diğeri ise hiyerogliflerdir. Birçok Mısır hiyerogliflerinde uçan hava araçlarına rastlanmaktadır. Günümüzde yapılan keşiflerde dahi, halen bu huçan hava araçları resimleri ortaya çıkmaktadır. Bugün bu hiyerogliflerin neredeyse tamamı British Museum'da sergilenmektedir.
Ayrıca bir çok Mısır hiyeroglifinde sadece Maya medeniyetine özgü olan semboller kullanılmıştır. Örneğin üç yıldızlı veya üç noktalı sembol... Bu sembol Maya medeniyetinde Nibiru gezegenini ve üzerinde yaşayan Anunnaki ırkını temsil etmekteydi. Mısır medeniyetinde bu semboller birebir olarak kullanılmaktadır.
Yine hiyerogliflere dönecek olursak, birçok resim birbirinin aynıdır. Bahsi geçen resimleri internet aracılığı ile çok rahat bulabilirsiniz, bu yüzden buraya koyma gereği duymadım. Bu bahsi geçen hiyerogliflerde elektrik akımının kullanıldığı çok net anlaşılmaktadır. Bu iddiaları kanıtlayacak nitelikte belgeler ise Hathor Tapınağı içinde bulunan Dendara Tapınağı’ndaki hiyeroglifler. Dendara lambası ismiyle de anılan bu hiyerogliflerde çizilen resmin büyük boyutlu bir ampul olduğu iddia ediliyor. Bağdat civarında keşfedilen Bağdat Bataryaları da Mısır’daki teknolojiye ilişkin bir diğer kanıtı oluşturuyor. M.Ö. 3050 yılında yaşamış bir uygarlığın böylesine gelişmiş bir teknolojiye ancak uzaylılar sayesinde sahip olabileceği birçok araştırmacı tarafından dile getiriliyor.
Tulli Papirüsünü birçoğunuz duymuşsunuzdur. Bu papirüs Vatikan Müzesi’nin eksi müdürü olan Albert Tulli’nin ölümünden sonra koleksiyonunda ortaya çıkarılmış bir papirüstür. Ancak bu metin hasar görmüş orijinalinden Albert Tulli tarafından çıkarılan bir kopya olduğu için doğruluğu hiçbir zaman ispatlanamamıştır. Papirüs Mısır Firavunu 3. Thutmose döneminde yazılmıştır ve o dönemde görülen uçan nesneler tarif edilmektedir. Papirüs sık bir biçimde uçan ateş çemberlerini ve uçan tabakları tariflemektedir. Ufo bilimcileri bunun açık bir uzaylı ziyareti olduğunu vurgulamaktadır.
Bir de Turin Royal Canon olarak adlandırılan bir papirüs vardır. Bu papirüs 1820 yılında Luxor tapınağında bulunmuştur. 2. Ramses döneminden önce yaşamış olan firavunların listesini içermektedir. Papirüsün birçok parçası kayıptır. Ancak mevcut olan parçalarında kralların hüküm sürdüğü yıllara bakıldığında çarpıcı bir gerçek ortaya çıkmaktadır. Örneğin; Shems-Hor’un 13 bin 420 yıl tahtta kaldığı bildirilmekte, ondan önce hüküm sürenler arasında 23 bin 200 yıl tahtta kalan firavunlar görülmektedir. Antik Mısır’da tanrı olarak görülen firavunların hüküm yılları bu nedenle gerçek olmayabilir. Ancak iddia edildiği gibi bu kadar yıl boyunca hüküm sürmüş bir firavun varsa bunun dünya dışı bir yaşam ve teknolojinin eseri olma olasılığı da yüksek görünüyor.
__________________
Nesimi'ye sormuşlar;
O YAR ile hoş musun?
Hoş olayım olmayayım o YAR benim
Kime Ne!
|