ZOHAR’A ÖNSÖZ’DEN
Zohar Kitabı yaratıldığı günden bu yana grup dışındakilerden gizlenmişti. Şimdi, onun
ifşası için koşullar olgunlaştı. Zohar’ı her okuyucuya ulaşılabilir kılmak için önden bazı
açıklamalarda bulunmalıyız.
İlk olarak, dikkat edilmesi gereken, Zohar’da tanımlanan her şeyin on Sefirot’un sırası
olduğudur: Keter, Hohma, Bina, Hesed, Gevura, Tiferet, Netzah, Hod, Yesod, Malkut
ve bunların bileşimleri. Aynı şekilde, her hangi bir düşünceyi alfabedeki sınırlı harf
sayısı ile ifade edin, bunun gibi on Sefirot’un bileşimleri de her manevi eylem ve
nesneyi tanımlamaya yeterlidir.
Ancak, insanın her zaman aklında tutması gereken şey; bizim dünyamızdaki dört algı
seviyesine (ya da edinim) bağlı üç açık sınır vardır: Madde, Maddenin Doğası, Soyut
Doğa ve Öz. Bu dört edinim seviyesi aynı zamanda on Sefirot’ta da vardır.
Birinci sınır: Zohar, sadece Madde’yi ve Madde’nin Doğası’nı araştırır, fakat hiçbir
şekilde Soyut Doğa ve Öz ile ilgilenmez.
İkinci sınır: Yaratılmışın tümü üç seviyeden oluşur:
1. Eyn Sof (Sonsuzluk) dünyası;
2. Atzilut dünyası;
3. Beria, Yetzira ve Assiya(BYA) dünyaları.
Zohar sadece son üç dünyalar olan BYA’yı inceler. Eyn Sof ve Atzilut dünyalarının
kendilerini değil de sadece BYA dünyalarının onlardan neler aldıklarını inceler.
Üçüncü sınır: BYA dünyalarının her biri üç seviyeden oluşur:
• Her dünyada Yaratan’ın parçasını oluşturan On Sefirot;
• İnsan ruhları;
• Var olan diğer her şey: Mala’ahim (melekler), Lev-uşim (giysiler), ve Heihalot
(saraylar).
Zohar Kitabı insan ruhlarını inceler, hâlbuki tüm diğer nesneler sadece insan ruhları ile
münasebetlerine göre tahlil edilirler. Tüm yanlışların, yoldan sapmaların ve
aldanmaların bu üç sınırı aşmanın sonucu olmasının hiçbir önemi yoktur.
Takibeden Sefirot gözden geçirilen dört dünyaya – Atzilut, Beria, Yetzira, Assiya -
tekabül eder:
• Sefira (Sefira’sı) Hohma, Atzilut dünyasına tekabül eder;
• Sefira Bina, Beria dünyasına tekabül eder;
• Altı Sefirot, Hesed’den Yesod’a-hepsine Tiferet denir- Yetzira dünyasına tekabül eder.
• Sefira Malkut, Assiya dünyasına tekabül eder.
Atzilut dünyasının üzerinde varolanların tümü Sefira Keter’den bahseder.
Ancak, yukarıdaki her bir dünya da aynı zamanda on Sefirot’a bölünmüştür. Hatta her
hangi bir dünyadaki bölünemeyecek kadar küçük olan bir nesne bile on Sefirot’a
bölünmüştür (ya da on Sefirot’tan oluşur).
Zohar her bir Sefira’ya kendine özgü bir renk verir (Şekil 2):
• Beyaz, Sefira Hohma’ya tekabül eder;
• Kırmızı, Sefira Bina’ya tekabül eder;
• Yeşil, Sefira Tiferet’e tekabül eder;
• Siyah, Sefira Malkut’a tekabül eder.
Sefirot’u dolduran Işık renksiz olmasına rağmen, alıcılar onu, ona tekabül eden renk ile
görürler. Dolayısıyla, bütün beş dünyada (Eyn Sof’tan bizim dünyamıza kadar),
Yaratan’dan yayılan Işık tamamen renksiz, fark edilemeyen bir özdendir. Işık sadece
dünyalardan ve Sefirot’tan, renk filtrelerinden geçer gibi geçtiğinde, Işığı alan ruhun
seviyesine göre, sanki rengi varmış gibi algılarız.
Örneğin, Atzilut dünyası Işığı hiç renklendirmeden geçirir çünkü bu dünya Işığa benzer
özelliklere sahiptir. Bu nedenledir ki Atzilut dünyasındaki Işık beyaz olarak tanımlanır.
Diğer dünyaların özellikleri Işığın özelliklerinden farklıdır; dolayısıyla, her biri ona olan
manevi yakınlığına bağlı olarak Işığı etkilerler.
Eğer beyaz Işığı kâğıda benzetirsek o zaman onun üzerine yazılı olan mesaj da bilgiyi
temsil eder ve rengi beyaz zeminde göze çarpar. Aynı şekilde, kırmızı, yeşil ve siyahı
algılamakla, Işığı algılayabiliriz.
Atzilut dünyası (Sefira Hohma), kitabın beyaz zeminidir, bu yüzden onu idrak
edemiyoruz. Ancak, sırasıyla kırmızı, yeşil ve siyaha tekabül eden Bina (Beria dünyası),
Tiferet (Yetzira), ve Malkut (Assiya), bize onların bileşimleri, bir birleriyle etkileşimleri
ve Atzilut dünyasından dünyamıza gelen Işığa tepkilerine dayalı bilgi sağlarlar.
Dolayısıyla, sanki Beria, Yetzira ve Assiya, Atzilut dünyasının merkezleri bir olan
örtülerini oluşturuyor gibidir. Şimdi nesnenin ediniminin dört türüne bakalım – Madde,
Maddenin Doğası, Soyut Doğa ve Öz.