Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - Kabalanın Dili
Tekil Mesaj gösterimi
  #2  
Alt 13.06.19, 11:10
Naim Naim isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 29.04.18
Bulunduğu yer: İzmir
Mesajlar: 901
Etiketlendiği Mesaj: 10 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Yakınlık, ruhun Yaratan’ın uğruna ne kadar zevk aldığı ile belirlenir. Alma arzusu
içimizde içgüdüsel olarak hareket eder, ancak kendimizi utançtan kurtarma ve
Yaratan’ın uğruna zevk alma kendi içimizden meydana gelir. Dolayısıyla, kendini utançtan kurtarma ve Yaratan için zevk alma özel ve sürekli çaba ister.
Kendi için alan ruh, niyetinde ve manevi eyleminde Veren’e zıttır. Egoistçe aldığı zevk
ne kadar büyükse Yaratan’a zıtlığı da o kadar büyüktür.
Arzuların farklılığı kişiyi Yaratan’dan uzaklaştırdığından, dünyamıza farklı uzaklık
seviyelerinde ayrı dünyalar oluşturuldu. Burada, ortak ruhun her parçasına ıslah için
belli bir zaman dilimi (hayat süresi) ve tekrarlanan fırsatlar (hayat devirleri) verildi.
Bir insan sadece kendisi için haz alma arzusu ile doğmuştur. Bizlerin tüm “kişisel”
arzuları saf olmayan güçlerin sisteminden kaynaklanır. Diğer bir deyişle, Yaratan’dan
son derece uzağız, O’nu hissedemiyoruz ve dolayısıyla “manevi olarak ölü” sayılıyoruz.
Ancak, kendisiyle mücadele ederken, kişi sadece başkaları ve Yaratan için yaşamak,
düşünmek ve hareket etmek arzusunu edinirse, böyle bir arınma tam olarak Yaratan’la
birleşene dek kişinin aşamalı olarak O’na yakınlaşmasına izin verir. Ve kişi Yaratan’a
yaklaştıkça artan sevinç hisseder.
Dünyamız ve tüm manevi dünyalar (Yaratan’a giden yoldaki basamaklar) bu ruh
dönüşümü için yaratılmıştı. Yaratan’la bütünleşmek herkesin bu dünyada yaşarken
başarması gereken bir görevdir.
Bizim dünyamız Yaratan’a-O’nun özelliklerine en zıt noktadadır. Kendimizi egoist zevk
alma arzusundan kurtararak O’na yaklaşırız ve iki kez kazanırız: O’ndan hazzı aldığımız
için zevk alırız ve aynı zamanda O’nu memnun etmekten zevk alırız. Aynı şekilde,
annemin yemeğini yediğimde yemekten zevk alırım ve bunun onun hoşuna gitmesi
beni memnun eder.
Egoist hazzın kısa ömürlü ve arzunun büyüklüğü ile sınırlı olduğuna (iki kez yemek
yiyemeyiz) dikkat çekmek gerekir, kişi sonsuzca verebilir, paylaşabilir, ya da bir başkası
için alabilir. Bundan dolayı kişinin aldığı haz sonsuzdur!
Her dünya tüm yaşayanlarıyla birlikte (bizim dünyamız da dâhil) Yaratan’ın ruha sonsuz zevk vermek olan tek planında birleşir. Bu tek düşünce, bu amaç başından sona
tüm Yaratılışı kuşatır. Hissettiğimiz tüm acılar, kendimiz üzerinde çalışmamız ve ödül
sadece bu düşünce tarafından belirlenir.
Kişisel ıslahtan sonra, tüm ruhlar önceki gibi tek bir ruhta yeniden birleşirler.
Dolayısıyla, her ruh tarafından alınan zevk, sadece hazzı kabul etmek ve Yaratan’ı
memnun etmekten dolayı ikiye katlamaz, ayrıca birleşmiş ruhların sayıları ile de
çoğalırlar.
Bu arada, kendi üzerlerinde çalışan insanlar manevi olarak yükseldikçe gözleri
açılmaya başlar ve diğer dünyalar görünür olurlar. Dolayısıyla, halen bu dünyada
yaşarken tüm diğer dünyaları edinirler. Onlar için, o tuhaf görünen Kabala dili,
davranışların, düşüncelerin ve hislerin dili oluverir; o zaman bizim dünyamızda zıt olan
olgular tek bir İlahi Kök’te birleşirler.

Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147