Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - ibadetlerimde isteksizlik var
Tekil Mesaj gösterimi
  #8  
Alt 26.05.19, 18:07
Gönülköşkü Gönülköşkü isimli Üye şimdilik offline konumundadır
 
Üyelik tarihi: 09.07.16
Bulunduğu yer: İzmir
Mesajlar: 206
Etiketlendiği Mesaj: 38 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Karmakarışık bir ruh haliyle yaptığımız bu gibi ibadetlerimizden bazen ümitsizliğe bile düşüyor, ruhi zevk almadan, derin huzur duymadan yapılan ibadet makbul olmaz diye de vesveselere giriyoruz, bir gevşeme söz konusu oluyor. Böyle bir yorumda haklılık payı var mı? Yoksa her şeye rağmen ibadetimizin değeri, kutsiyeti sürer mi? İhlas mı esas?
Efendim, bu konuya dair İmam şarâni hz.nin değerlendirmesine bir göz atacak olursak ümit verici bir yaklaşımın olduğunu görecek, ibadetlerinizde ne kadar karışık ruh hali olursa olsun bir gevşeme söz konusu olmayacaktır inşaallah. Hazret-i İmam, ibadetlerde zevk almama, huzur duymama halini anlatırken şu bilgileri vermektedir.
İbadetlerinde zevk almak, heyecan duymak hemen hepimizin hoşuna giden bir güzel mazhariyettir. İnsanı etkileyen bir derinliktir. Bunu herkes arzular. Bu derinlik olmalıdır da… Ancak istenen bu huzur yakalanamadığı takdirde ümitsizliğe kapılmak da yanlıştır.
*
Hatta, Allah’ın öyle kulları da olmuş ki, ibadet ve itaatlerinde zevk alıp derin huzur duymaktan memnun olmamış, bu hislerini*ibadet*ve itaatin ruhu olan ihlasa aykırı bile bulmuş, zevk ve huzur için ibadet ediyor duruma girdiklerini düşünerek dualarında şöyle demişlerdir:
– Allah’ım, bizi sana ibadet ve itaat ettiren ibadetlerimizde aldığımız zevk ve huzur ise biz bundan sana sığınıyor, zayıfları teşvik için verdiğin bu ücreti içimizden silmeni diliyoruz…
İmam bundan sonra şu değerlendirmeyi yaparak diyor ki:
– Bir kimse namazında, niyazında duyduğu zevk ve huzurdan çok seviniyor da bunu namazın şartı gibi hep bekliyorsa, bilsin ki o kimse lezzet ve huzur bağımlısıdır. Daldığı huzur ve aldığı lezzetin teşvikiyle ibadet ediyor, ihlasın ve karşılıksızlığın gereğiyle değil.
Şarani Hazretleri burada bir örnek de veriyor:
– Mısır’ın maneviyat büyüklerinden Efdalüddin Hazretleri bir gün bana şöyle dedi: Uzun zamandır gece ibadetlerimde ilerlemeler kaydediyor, kendi kendime ihlasım gittikçe artıyor, diye düşünüyordum. Bir gece tefekkürümde farklı şeyler ilham edildi bana. İçimden bir ses beni ikaz etti. Senin ibadetlerinde ilerlemen ihlastan değil, ibadet sırasında aldığın ruhani lezzet ile duyduğun huzurdan dolayıdır. Hele bir aldığın zevk bitsin, duyduğun huzur kaybolsun, nefsin itiraz etsin, kafan, gönlün karmakarışık durumda ibadet eder hale gel de o zaman gör ihlasının artıp artmadığını!..
Efdalüddin Hazretleri konuyu şöyle bağlamaktadır:
– Bundan sonra zevk almadan, huzur duymadan yaptığım ibadetleri nefsimle daha ciddi mücadele ederek yaptığım ibadetler olarak gördüm, asıl ihlasın böyle nefisle mücadele ederek yapılan ibadette olduğunu anladım!..
Bu yoruma göre denebilir ki, günlük meşguliyetlerin içinde gözümüze, gönlümüze akseden görüntüler kafamızı karıştırıp, zihnimizi meşgul edebilir, ibadetlerimizde huzur duyamaz, zevk alamaz hale getirebilir. Adeta nefsimizle cebelleşerek ibadet yapıyor duruma bile düşebiliriz. Ama bütün bunlara rağmen ibadetlerimizde bir gevşeme ve şüpheye düşme söz konusu olamaz. Biliriz ki, bizler ruhani zevk ve huzur için değil, Rabb’imizin emri olduğu için ibadet ediyoruz. Görevimiz İlahi emri hiçbir beklenti içine girmeden yerine getirmektir…
İbadetleri yaparken isteksiz olmamızın bazı nedenleri vardır:
1. Yaptığımız ibadetlerin kıymetini ve değerini tam anlayamadığımızdan olabilir. Bu konuda bize ibadetlerin mahiyetini anlatan eserlerden istifade etmek gerekir.
2. Bulunduğumuz ortamlar manen çok kötü olabilir. Nitekim leş bulunan bir yerde burnumuz rahatsız olur. Bunu gibi, haramların çok işlendiği bir yerde ruhumuz rahatsız olacağı için ibadetlerden zevk alamayabiliriz.
3. Hasta bir insan yediği ve içtiği şeylerden tam zevk alamaz. Örneğin dili yaralı olan biri yediği yemeğin tadına ve lezzetine varamaz. O halde tadavi olmalıdır. Biz de işlediğimiz günahlarla kalp ve ruhumuzu yaralıyor ve hastalandırıyoruz. Bu nedenle ruhun gıdası olan ibadetleri yaparken tam zevk alamıyoruz. Onu için tedavi olmak gerekiyor. Ruhun tedavisi önce tövbe ve istiğfar, sonra da bir daha günahlara girmemeya çalışmaktır.
Burada önemli bir konu var. Hasta insan yediği gıdalardan zevk alamaz, ama yine de yemeye ve içmeye devam eder. Çünkü gıda almaya mecburdur. Biz de ibadetlerimizde zevk almasak da devem etmeliyiz. Çünkü, ruhumuz gıdaya muhtaçtır. İnşallah zamanla zevk almaya başlayacağız ve yaptığımız ibadetlerde biz günahlardan koruyacaktır.

(Alıntı)

Ve şu duaların da her namaz sonunda okunmasını tavsiye etmişler:
Allâhümme e’ınnî ‘alâ zikrike ve şükrike ve husni ‘ıbâdetike.”
Anlamı
“Allah’ım! Seni zikretmek, nimetlerine şükretmek ve sana en güzel biçimde ibadet etmek konusunda bana yardım eyle.”*


*"Allahümme innî es'elüke't-tayyibât ve terk-el-münkerât ve hubbe'l-mesâkîn ve en tetûbe aleyye ve izâ eradte Lî ibâdike fitneten en teveffenî gayre meftûnin."*
Anlamı
Allah’ım! Senden iyi olan işleri yapmayı, kötü olan işleri terketmeyi nasib etmeni ve miskin fakirlerin sevgisini istiyorum. Bana tevbe* nasib eyle, beni* affeyle ve bana merhamet eyle. Mahlûkundan biri hakkında fitne murâd ettinse, beni o fitneye uğramadan ondan kurtar. Allah’ım! Sevgini, sevdiğin kimselerin sevgisini ve beni sevgine yaklaştıracak amelin sevgisini istiyorum.



1- Her türlü ibadetlerinde devamlılık gösteremeyen ve hep ibadete karşı soğukluk hisseden kişiler her gün 18 defa Ayete’l Kürsi okursa Allah o kişinin üzerinden bu hali alır ve kalbini ibadet nuruyla doldurur.

2- Bu ismi şerifler bir cuma namazından sonra ekmek üzerine yazılır ve bu ekmek ibadet soğukluk olan kişiye yedirilirse Allah’ın izni ile ibadeti sevmeye başlar.

Subbuhun Kuddüsün rabbüna ve rabbül melaiketi verruh.

3- İbadete karşı soğukluk duyan kişi her gün veya gece yatarken 100 defa Ya Baısü ismi şerifini zikre devam ederse ibadete karşı istek duymaya başlar.( Bizzat tecrübe ettim.uyurken elinizi kalbinizin üzerine koyarak tesbih edin)

4- Devamlı Allah’a isyan halinde olup ibadetlerini terkeden kişi her sabah 409 defa Ya Tevvab derse tevbesi kabul olup, ibadetten zevk almaya başlar.

(Alıntı)

Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147