Helâk, fâniye sevk etmek ve fânilikle yok etmek manasınadır. Kahır ise, Cenâb-ı Hakk’ın bir şeyi başka bir şey yapmak ve yerine başkasını getirmek üzere silmesi manasına gelir. Kahhâr ism-i şerifi sâlikte fâni olan kısmı ve kendisine ait mâsivaya bağlı halleri ve mevhum varlıkları silip yerine bakî olandan bir varlık kâim kılmasıdır. İsm-i Kahhâr ile perdeler çâk olur. Zulmanî ve nuranî perdeler fetholur. Dervişin kalbindeki mâsiva kahrolur. Değil mezmûm olan benlik, makbul olan benliği bile Hakk’a kurban olur. Aklı, küllî akla kalbolur ve o akılda mahvolur. Velhâsıl fâni, Bâkî’de silinir, bambaşka bir adam olur. Seyr u sülûka girmeden Kahhâr esmâ’ı çeken kişi ya deli olur, ya hasta olur veyahut felç olur. Vesselâm
Bir mürşidin dervişi tuti ihsan efendiye 39. Mektubu.aratın bulursunuz
|