Yürek Göçü
Nasıl da inceden işleyen bir sızıdır
Bu zulümlü gece
Oysa daha dün
simsiyah bir gül görkemiydi yüzün
Seher sabahını sırtlardı dağ başı omuzların
Bakışların süzülürdü
gözlerimin buğulu şafağından
Ne de alazdı çiğ düşmüş dudaklarının açılışı
Çatılan gövdelerimiz tutuşur
karanlığı yakardık
Neylersem rakının dünkü tadı yok
Mumlar dudağın kızılı yanmıyor
Unutulmak en büyük kötülüktür
Hunharca öldürüyor adamı
Aah yıldızlar da orda kaldı
Gözlerinde doğan yıldızlar
Düşlerimin gök mavisi karardı
Körüm, kör…
Gel de senden kalanları gör
Yapraklarını bile tutamayan
güz dalları ellerim
Yağmurun sesi kırılır etimde
Canımın yangını sönmez içimde
Yağmurun sesi kırılır etimde
Canımın yangını sönmez içimde
Acılardan geriye neyim kaldıysa
Yüklendim gidiyorum bir bilinmeyene
Vurmuşum…
|