HESAPLAMALARDA ÖNEMLİ NOT
Bazı durumlarda seçilen esmâ veya âyetlerin ya da surelerin ebced toplamlarından inanılmaz büyük sayılar çıkabilir ve bunların nutkedilmelerinden çıkan harflerin de telaffuzları, bir tek isim olarak okunabilmeleri inanılmaz zor hatta imkansızdır. Söz gelimi, korunma amacı ile kendimize yönelik yapacağımız bir çalışmada Âyetel kürsî’nin tamamını kullanmak istedik. İsteyemezmiyiz? Ya da kendimiz veya başkalarının üzerinde hazırladığımız bir çalışmada İhlas, Felak, Nas, Fatiha, Zilzal, Fil, Leheb gibi surelerin bulunmasını istedik. Bunların toplam adedleri çok yüksektir.
Yüksek tutarlı sayılardan yapılan kelimeleri bir şekilde telaffuz edebilsek bile ortaya çıkan şeyin kendsi adeta bir sure kadar uzun, saçma sapan bir isim olabilir. Bu durumda ne yapmamız gerekir?
Bu sorunun cevabı oldukça basittir fakat ilk anda akla gelmez. Hesaplamalarda kullanılan ebced tablosunu Ebcedî kebir değil de Havâss’ın Derinlikleri’nin birinci kitabında verilen “Ebcedî Sagir” tablosu olarak alırsak adetlerin inanılmaz derecede küçüldüğünü ve mantıklı esmâların bulunabildiklerini görürüz.
Burada unutulmaması gereken şudur. Hesaplamaları Ebcedî Sagire ile ya da herhangi başka bir ebced tablosu ile yapmış bile olsak sonundaki nutketme kısmında mutlaka Ebcedî Kebir tablosunu kullanmamız gerekir. Çünkü diğer ebced tablolarında bir sayının birden fazla harfe denk gelmesi mümkündür.
ESMÂLARIN HESAPLANIŞINDA DEĞİŞİK KOMBİNELER
Yukardaki örnekte sadece yedi ismin ve hepsinin toplamı olan sayının kullanıldığını gördük fakat pratikte zaman zaman farklı tertipler de görülür. Bunları aşağıda da göreceğiz fakat burada özetlemek gerekirse, hâdimlerin belirlenmesinden önce esmâların ve kişi isimlerinin hepsinin birbirleri ile ikişer ikişer toplanmasından oluşan farklı sayılar üretilmesi ve bulunacak olan hâdim isimlerinin adedinin sekiz değil de daha fazla olması mümkündür. Mesela, (İsteyen + Hedef kişi), (İsteyen + 1. Esmâ). Bu şekilde isteyen ve hedef kişi bir birleri ile ve bütün diğer esmâlarla toplanırlar. Hepsinin toplamı olan sayı ise bu bulunan sayılar da dahil edilerek belirlenir.
BAŞTAKİ KULLANIŞSIZ UYGULAMA ÖRNEĞİ HAKKINDA SON SÖZ
2. Bölümün başında verilen çalışmayan örnek, işte burada anlatılan veya buna benzeyen başka yöntemlerle tertiplenmiş bir uygulamadır. Kim olduğunu bilmediğimiz bir kimse tarafından, başka bir belirsiz kimse için ve kimbilir hangi amaçla, hangi esmâlar kullanılarak tertiplenmişti. Herhangi bir kimse sadece okunan insan isimlerini değiştirerek kıyamete kadar denese bundan bir sonuç alamaz. Bunun ve benzeri formüllerin bazı kitaplarda bulunmalarının nedeni ise herhalde ilk tertipleyen ustanın ölümünden sonra ondan kalan notları, uygulama tarzının esasını bilmeyen kişilerin, isimler değişirse başkalarında da çalışır zannetmeleri yani kısaca kitaplara koyan kimselerin de bu tarzın tertip edilmesi hakkında hiç bir şey bilmemeleridir.
HÂDİMLERİN BELİRLENMESİNDEN SONRAKİ İŞLEMLER
Yine örneğimizdeki sekiz esmâ ile devam edelim. Esmâların hepsi belirlendikten sonra bunlar seçilme sırasına göre fakat hepsinin toplamı olan sayıdan türetilen esmâ en başa alınarak yazılırlar. Dikkat edilecek şey her esmânın iki defa yazılmasıdır.
Bütün esmalar ikişer defa yazıldıktan sonra devam olarak hâdimlere yönelik bir hitap eklenir. Bu da şu şekildedir. Şâyet suflî veya şerli hâdimlerle çalışılıyorsa “Yâ Hüddami Hazihil esmâ” veya “Tevekkel yâ Hüddami hazihil esmâ” şeklinde yazılır. Şâyet ulvî hâdimlerle çalışılıyorsa “Ya Ruhaniyeti hazihil esma” veya “Tevekkel yâ Ruhaniyeti hazihil esmâ” şeklinde devam edilir. Bundan sonra niyet veya istek eklenir. Bu da mesela bir karşı cins ilişkisi çalışmasında “Bi Celbi ve muhabbeti ve Meveddeti ve Şehaveti filane binti filane” şeklinde olabilir. Burada niyet veya isteği yazmak yerine biraz boşluk bırakılıp devam edilmesi ve okumalar sırasında buraya gelince isteğin Türkçe sözlerle sötylenmesi mümkündür. Fakat hazırlanan yazı sadece okunmayacak ve çalışma sonunda yakılacak veya bir yere asılacak veya gömülecekse yani yazılı kağıdın amacı sadece okumak değil, uygulamanın bir parçası olmaksa herşeyin yazılması gereklidir.
İstekten sonra ikişer defa da “Elvâhen, Elacele ve Essate” tazılarak işlemler bitirilir.
Bu yazılımların detayları aşağıdaki örneklerde görülebilir. Yapılacak olan çalışmalar çok değişik şekillerde olabilir ki, bunların da örnekleri aşağıdadır.
DİKKAT
Bu çalışmaları gerçekten uygulama amacı ile okuyorsanız aşağıdaki örneklerin hepsini gözden geçirmenizi tavsiye ederim. Konuyu önce iyice anlayıp, her yanı ile öğrenmeli sonra uygulamalısınız. “Bana ne. Bana lazım olan bir karşı cins ilişkisi çalışması” şeklinde düşünür ve sadece ilgili kısmı okursanız (Türkiye’deki bir çok kimsenin yaptığı gibi), çok önemli bazı detayları kaçırıp, boşuna çalışmalar yapabilirsiniz. Lütfen önce bütün örnekleri okuyun!
ÖRNEK UYGULAMALAR
1 – İŞLERİN AÇILMASI, KAZANCIN ARTMASI
Burada farzedelim ki, Cenk isminde bir erkek iş yerinin kazancının artması, müşterilerin çoğalması, işin düzelmesi için bu tarza uyan bir çalışma yapmak istiyor ya da başka bir kimse Cenk isminde bir erkek için böyle bir çalışma yapacak. Bu iki durumda da uygulama şekli değişmez.
İlk önce Esmâül Hüsnâ’dan isteğe uygun bazı esmalar seçilir. Örneğimiz için seçilen esmâlar ve bunların seçiliş nedenleri aşağıdadır.
1) Râfi: Adedi 351’dir. Yükseltici, Dereceleri arttırıcı ve her şeyi pozitife dönüştürücü vasıfları için seçilmiştir.
2) Camii. Camii esmâsı toplayıcı, bir araya getirici niteliğinden dolayı seçilmiştir. Bu ismin seçilme nedeni hem diğer esmâların güçlerini bir araya, istenilen kimse ya da ticarethanenin üzerine toplamak hem de, istenilen yere müşteri toplanmasını sağlamaktır. Adedi 114’tür.
3) Basıt: Adedi 72’dir. Açan, Genişleten anlamındadır. İşlerin açılması için seçildiği gibi aynı zamanda kişinin üzerindeki ruhsal ya da psikolojik sıkıntıların açılması için de şeçilmiştir.
4) Ali: Adedi 110’dur. Kişiyi iş alanında yüceltmek için seçilmiştir.
5) Macid: Adedi 57’dir. Rızk sağlayıcı vasıfları için seçilmiştir.
Bu esmâların toplamına Cenk isminin tutarı olan 73 de eklendiği zaman ortaya çokan sayı 777’dir. Burada yapılacak olan çalışma iş, işyeri ve kazançla ilgili olduğu için ulvî hâdimler kullanılmalıdır. Bunun için de ilk önce bütün esmâların ve Cenk isminin toplamı olan 777’den 41 çıkartılmalıdır. 777-41=736 Bu sayıyı nutkedince çıkan harfler, “Zal, Lam, Vav”harfleridir.
Harfler birleştirilir ve arkalarına “Ayil” sözü eklenir . Çıkan hâdim ismi “Zalvâyil” Şeklinde okunur. Bu esmâ diğerlerinin üzerinde, hepsini yöneten esmâdır.
Diğer esmalar da sırası ile, aynı şekilde nutkedilirler.
Râfi: 351 – 41 = 310
Bundan da çıkan kelime “Şey” sözüdür. Ayil eklendiği zaman “Şeyâyil” olur.
Camii: 114 – 41 = 73
Bu harflerden çıkan söz Oc veya Ac olarak okunabilir. Arkasına âyil eklendiği zaman Ocayil veya Acayil olur. Burada iki farklı telaffuz şekli yazıldı. Doğru ya da en uygun olanın Acayil olması daha akla yakındır fakat bu işlerde geçerli ve önemli olan akla ilk gelendir. Örnek çalışmanın hazırlanışı sırasında aklıma ilk gelen söz “Ocayil” olduğu için esmâyı “Ocayil” şeklinde kabul ediyorum.
Basıt: 72 – 41 = 31
Bu harflerden ortaya çıkan sözü “Le” olarak okuyoruz ve arkasına âyil ekleyerek ”Leâyil” esmâsını oluşturuyoruz.
Ali: 110 – 41 = 69
Bu harflerden de “Sıtâyil” esmâsı çıkar.
Macid: 57 – 41 = 16
Bu harflerden de “Yuâyil” esmâsı bulunur.
En son olarak işi isteyen veya yapan kişinin isminden çıkartılan Ulvî hâdim ismini buluruz.
Cenk: 73 – 41 = 32
Bu harflerin okunuşu da “Lebâyil” şeklindedir.
Kişi ismi ve seçilmiş esmâlardan yedi esmâ ürettik. Burada dikkat edilecek olan nokta şudur. İsim ve esmâların tutarlarından direk olarak 41 çıkartılmıştır. Devri Felâk sayısı denilen 360 hiç bir esmâya eklenmemiştir. Şâyet seçilmiş esmâlardan birisi ya da kişi adı 41’den küçük olsaydı hepsine 360’şar eklenerek, 41 çıkartmak ondan sonra yapılacaktı. Buradaki örnekte bu işleme gerek olmamıştır.
Elde edilen bu yedi esmâ aşağıdaki gibi, her esmâ iki defa yazılarak düzenlenir. Tabii, okuma sırasında da bu iki defa yazılan esmâlar, iki defa okunur. Esmâlardan sonra “Yâ Ruhaniyeti hâzihil esmâ” sözleri yazilip, bundan sonra da istek ne ise o yazılıp, ikişer defa “Elvâhen, Elacele, Essatte” sözleri ile bitirilir. Ortaya çıkan bu hitabeye genel olarak “Kasem” adı verilir. Kasem, Yemin, ahid anlamına gelen bir sözdür ve bu tür hitabelere bazı bazı Kasem denilir. Başka başka ifade sözleri de olabilir fakat Kasem demenin dışında bu tür hitabeleri ifade eden çok yerleşik bir deyin yoktur.
Oluşan esmâlar ve hitabe aşağıdaki gibidir.
Zalvâyil Zalvâyil, Ocâyil Ocâyil, Leâyil Leâyil, Şeyayil Şeyâyil, Sıtâyil Sıtâyil, Yuâyil Yuâyil, Lebâyil Lebâyil. Yâ Ruhaniyeti hazihil esmâ …….. Elvâhen Elvâhen, Elacele Elacele, Essaate Essaate.
Okumalar sırasında “Hazihil esmâ” sözünden sonraki noktalı kısımda istekler kısa bir cümle ile ifade edilerek “Elvâhen..” şeklinde devam edilecektir.
ÇALIŞMA
Bu uygulamanın çalışma şekli çok kolay gibi görünür. Yapılacak şey yedi gün, hergün gece geç saatlerde ve tercihen gece yarısından sonra yani aslında günün ilk saatlerinde Havâss okumaya uygun şartlarda [3] oturulup, 777 defa “Yâ Zelvâyil” zikri yapılır. Yedinci ve Yetmişinci zikirlerde birer defa yukardaki kasem okunur. Yetmişten sonraki her yüz defada bir yine bir kere kasem okunur. Okuma sırasında azar azar günlük veya Buhurotu, Mürsafi ya da Amber kabuğu gibi güzel kokulu bir tütsü yakılır. Bu tütsülerden herhangi birisi ya da yine güzel kokan herhangi bir tütsünün yakılması caizdir.
Şâyet imkan varsa okumaların söz konusu olan iş yerinde yapılması, buna imkan yoksa ev ya da herhangi bir yerde yapılması uygundur.
Okumalar sırasında Kasemin aynen yukarda yazıldığı gibi telaffuz edilmesi mümkündür fakat istenirse esmâların “Zelvâilin, Ocâyilin” şeklinde, sonuna “in” hecesi getirilerek okunması da mümkündür. Bunların ikisi de yanlış değildir. Dikkat edilecek nokta “Yâ Zelvâyil” zikri yapılırken doğrudan “Zelvâyil” denmesi, sonuna “in” getirilmemesidir. Bu genel bir şeydir. Yani sadece bu formül için geçerli değildir ve aşağıdaki bütün örneklerdeki bütün okumalar bu şekilde de yapılabilir.
İstendiği takdirde bu işleme, bir haftadan az olmamak şartı ile istenildiği kadar devam edilmesi mümkündür.
Başlangıç olarak bir Arabî ayın ilk yarısındaki yani Ay’ın büyüme aşamasında olduğu bir tarihi ve bir Pazar günü Güneş’in doğduğu saati seçmek yeterlidir. Sonraki okumalar gece yarısı civarında yapılabilir.
EK ÇALIŞMALAR
Görüldüğü gibi bu işlemler ilk anda oldukça kolay ve kısa bir çalışma gibi gelir. İşin zor tarafı çalışmanın bu derece kolay ve kısa olmasındadır çünkü bu kadar kısa süre içinde gereken enerjileri uyarabilmek için oldukça gelişmiş psişik yeteneklere sahip olmak gerekir. Dolayısıyla bu çalışmalar, yeni başlamış olan kimseler için çok zor sonuç veren şeyler de olabilirler. Bu yüzden bazı ek çalışmalar yapılması gereklidir.
Ek çalışmalar üç değişik şekilde olabilir. Bunlardan birincisi zikir adedi olan 777’yi kendi katları kadar çoğaltmaktır. Yani 2 X 777 = 1554 veya 3 X 777 = 2331 gibi. Çalışma süresini ortalama bir saate yakın getirecek bir adet kararlaştırıp o kadar yapılabilir.
Havass ilmi bir maneviyat meseledir. İlim takva ve ihlas olmadan vuku bulacak bir mesele değildir. Ve en önemlisi bu uygulama sonuçları kişiden kişiye değişebilmektedir.
Havass ilmine merak ve heves duydugumda hemen okuyacağım ve isteğim olacak diye bir beklenti içerine girmiştim. Evet birkaç uygulamam olumlu sonuç verdi. Öğrendiğim en önemli konu ise; havass ilminin birçok inceliği var. Herkesin yapabileceği birşey değil. Emek istiyor.
__________________
O kadar kimsesizim ki
Hani ölsem
Cesedim geçmişin tozuna karışır gider
Yediğim yemekten içtiğim suya kadar tadsızım
Saçının telinden ayak parmaklarının ucuna kadar özledim seni..
|