El Müheymin Esması ve Sırları
EL-MÜHEYMİN: Bütün varlıkları ilmi ve kontrolü altında tutan, görüp gözeten, himaye eden, koruyan demektir.
Allah, yarattığı mahlûkatının amellerini, rızıklarını, ecellerini bilip muhafaza eder.Bütün varlığı görüp gözeten, yetiştirip varacağı noktaya ulaştıran ancak O’dur.
Bütün kâinatın bir nizam ve intizamla yaratılmasının yanı sıra kusursuz bir düzen içerisinde devamlı olarak işlemesi ve bu devamlılığı sağlayan fizik yasaları, onları yaratıp yürürlüğe koyan Allah’ın, kulları üzerindeki İlahi korumasına ve sürekli görüp gözetmesine de açık bir delildir.
Yüce Allah’ın canlıların korunmasına yönelik yarattığı özellikler, sadece fizik yasaları ile sınırlı değildir. Buna bir başka örnek de insanın üzerinde bulunduğu yeryüzünün sağlam ve güvenlikli kılınmasıdır.
Hiçbir yer için en ufak bir başıboşluk söz konusu olmamaktadır. O, gökleri ve yeri kontrol altında tutmakta, kâinattaki tüm canlıları bildikleri veya bilmedikleri büyük tehlikelere karşı her an korumaktadır. İnsanı ise daha cenin halindeyken savunması sağlam olan bir yere yerleştirerek korumaya almıştır. Görüyoruz ki insanların çoğunluğunun doğal karşıladığı pek çok özellik asıl olarak Allah’ın kullarına olan merhametine ve İlahi korumasına işaret eder. Çünkü düzeni ve birliği sağlayan yüzlerce fizik yasasının şu an oldukları şekilleriyle var olmaları için hiçbir zorlayıcı neden yoktur. Allah koruyucuların en hayırlısıdır.”
“O, biri diğeriyle ‘tam bir uyum’ (mutabakat) içinde yedi gök yaratmış olandır. Rahman (olan Allah)ın yaratmasında hiç bir ‘çelişki ve uygunsuzluk’ (tefavüt) göremezsin. İşte gözü(nü) çevirip-gezdir; herhangi bir çatlaklık (bozukluk ve çarpıklık) görüyor musun? Sonra gözünü iki kere daha çevirip-gezdir; o göz (uyumsuzluk bulmaktan) umudunu kesmiş bir halde bitkin olarak sana dönecektir.” (Mülk Suresi, 3-4)
Ayrıca Allah’ın gözcü olarak koyduğu ve insanı görüp gözeten, sürekli söz ve davranışlarını kaydeden melekleri de vardır. Bunlara Kirâmen-Kâtibin veya “hafaza” melekleri denilmektedir. Bu melekler, insana nefsinin fısıldadıklarını dahi biliyorlar ve sürekli çekimdeler. İçimizden geçenleri, rüyalarımızı, hayallerimizi ve tasavvurlarımızı dahi bilmekte ve kaydetmektedirler. Herkesin kendisini ispat etmek için sıkıntıya düşüp yardım ve şahit aradığı hesap gününde bunlara çok ihtiyacımız olacak. Kim bilir bazıları da belki de hiç istemezler: “Oysa üzerinizde koruyucular var. Değerli yazıcılar… Onlar, siz her ne yaparsanız bilirler.”(İnfitar, 82: 10-12)
“And olsun insanı biz yarattık ve nefsinin kendisine fısıldadıklarını biliriz. Ve biz ona şah damarından daha yakınız. Onun sağında ve solunda oturmuş iki melek zabıt tutarken, insan hiçbir söz söylemez ki yanında (onu) gözetleyen, dediklerini zapt eden bir melek hazır bulunmasın.”(Kaf, 50:16-18)
Yüce Allah, bütün mahlukatı sonsuz rahmet ve merhametiyle himaye eder, sonsuz ilmi ve kudretiyle görüp gözetir. Ondan gizli hiçbir şey yoktur. Bir varlığın başına bir şey gelse, her şeyden ve herkesten evvel O görür ve bilir. Bu nedenle başımıza bir şey geldiği zaman herkesten önce Ona sığınmak ve Ondan yardım istemek, işimizi kolaylaştırır ve çözüme daha çabuk ulaştırır.
El Müheymin adında yüce bir gizlilik vardır. Bu sırrı ancak gerçek yolda yürüyenler çözebilirler. Buna da kalplerine doğan ilhamlarla ulaşabileceklerdir. İçinde, geçiminde, hayatında bir bolluk, bereket ve kolaylığın olmasını isteyen kimseler,bu yüce Müheymin adını zikretmelidirler. Böylelikle o kimse her hususta mutluluk merdiveninin ilk basamağına çıkmış olur. Düşmanlarının şerlerinden uzak kalır. Hayatı büyük bir emniyet içine girer.
Hak Teâlâ’nın toplayıcı adlarından biri olan bu adı sıkça anan kimseler, onun saklı bulunduğu gizlilikleri hakkında bilgi sahibi olacakları gibi, ayrıca kendi insani varlıklarına, Cenabı Hakk’ın ne gibi iman ve ikrarı emanet buyurduğunu da öğrenmiş olurlar.
Ayrıca Cenabı Allah, Müheymin adını devamlı olarak zikreden kimselere, kendi kin ve gazabının gizliliklerini de göstermiş olur ki, bunun kıymetini ancak bu açıklamalara müstahak olmuş kimseler bilirler.
Hak Teâlâ’nın adının (Kaf-he-ya-ayin-Sad) ve (Ha-mim-ayin-sin-Kaf) ayetleri ile bir bağlantısı vardır. Bu tabii bir birlik ifadesidir. Bunu feyiz ve ululuk âleminden ayırmak lazım gelir. Bu âlemin çiftleri ise memnunluk ve güzelliktir. Bunun hikmetini, tat ve lezzetini ancak cezbe ve hal sahibi, Allah’a bağlı, gizlilikleri bilen pek az kimse anlayabilir.
“EL-MÜHEYMİN” İsminin Ebced değeri (145); Zikir saati Müşteri, Perşembedir. Perşembe müşteri saatleri sabah güneş doğarken, ikindi sonrası ve gece yarısıdır.
1. EL-MÜHEYMİN ismini belirtilen miktarda zikreden kimse, her şeyden evvel manevi duyguları ve melekeleri kuvvet kazanacağı için rakibine üstünlük sağlar. Herkes tarafından sevilir, sayılır hale gelir. 2. Karşı tarafa emniyet telkin eder ve sözlerine güvenilir. Gerek ailesi ve gerek yakınları tarafından sahip olduğu güven sayesinde manevi bir hâkimiyet ve üstünlük sağlar, aile fertleri sözünden dışarı çıkmaz, danışarak iş yaparlar.
3. Hz. Yunus (a.s)’ın, balığın karnında bu mübarek ismin zikrine devam ettiği ve bu sayede zikir saati olan Müşteri saatinde yüce Allah’ın izniyle kurtulduğu söylenir.
4. Her türlü zorluk ve darlıktan, sıkıntı ve bunalımdan bu ismin zikrine devam etmekle kurtulmak mümkündür.
5. Bu ismin zikrine devam eden kimselere manevi sırlar açılır, bilmediği ilimlere ve sırlara kavuşur.
6. Temiz bir kâğıda Zühal’in eşref saatinde yazıp üstünde taşıyan kimse, zalimlerin şerrinden emin olur.
7. Kamer (ay)’ın eşref saatinde gümüş bir yüzük üzerine 5 defa yazıp parmağında taşıyan kimse her türlü şeytan ve cin şerrinden ve insanların şerrinden emin olur, afetlerden ve belalardan korunur
8. Geceleri günlük en az 5000 defa okumaya gayret edenler birçok gizliliklere ve merak ettikleri bilgilere ulaşırlar.
Alıntı...
__________________
Allah doğru yolu seçenleri daha derin bir doğru yol bilinci ile destekler.(Meryem 76)
Konu El Kindi tarafından (14.03.19 Saat 16:00 ) değiştirilmiştir.
Sebep: Düzeltme
|