Eksik biliyorsun kardeşim, sonu şın, şin ile biten esmalar cin ismimleri değildir, bu esmalara müvekkil olan ervah,müvekkil, melek, yahut cin, süfli dir, şimdi diyeceksin ki meleğin süflisi olurmu, olur kardeşim.. Süfli demek her zaman kötülük yapar manasında değildir süfli nin bir anlamı da arzi (dünyevi) demektir, ulvi (semavi) müvekkiller olduğu gibi süfli (dünyevi) müvekkiller de vardır, şuan 87 yaşında olan ve yaklaşık 70 yıldır havas ilmi ile ilgilenen ve bu ilimde prof. olmuş bir üstadım var aynı zamanda Nakşi şeyhi kendisi, şu ana dek binlerce kişinin maddi manevi şifaya kavuşmasına vesile oldu, ben hastanın iyileştikten sonraki yüzündeki ifadeye aşığım der ve de şunu ekler, havas da ne buldu isem berhetiyye ile buldum..
havas iki tarafı da keskin kılıçtır, cehenneme de yakındır cennete de.. burda ki ayrım kişinin iradesine ve hakka yada şeytana olan yakınlığına bağlıdır, imanını şeytana satıp, kuran ı kerimin üstüne oturanlara şeytan istidrac hükmünde kerametvari haller verebilir, cam fanus un hava da durması vs.. gibi, davet ilmi ile ilgilenen kişinin icazeti olması gerektiği gibi sağlam bir imana da sahip olması gerekir, çünki nefs kademesi aşağılarda ise davetine de kaçak olarak cin ve şeytan da girebilir, icazetsiz ve bilgisiz berhetiyye okuyup zarar görenler berhetiyye nin müvekkillerinden zarar görmüyorlar, daveti yapan muvaffak olmasın diye araya giren cin ve şeytanların saldırılarından ötürü zarar görüyorlar o yüzdendir ki bu ilimde icazetsiz kişi babasız çocuk hükmündedir der havas alimleri..
berhetiyye ye şirk dersen yüzlerce yıldır gelmiş geçmiş yüzlerce hatta binlerce havas alimine müşrik demiş olursun ki hiç tavsiye etmem, bilmediğin denizleri yargılama güzel kardeşim.. @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] hocamın tavsiyelerini de yabana atma..