Allah Teala’nın Seyid (efendi) manasını taşıyan bu büyük adının (yani Allah adının) bütün bilginler tarafından,Allah’ın azametli adı olduğu kabul edilmiştir. Bu adla Cenabı Hak ferda- niyetini , yani birliğini bildirmektedir.
Bu ad, içinde bütün adları toplamakta olduğu gibi, bütün adlar da bu addan türeyip, kendisine sıfat olmuşlardır.
Allah adını çokça anan kimseler, heybetli olur ve vakar kaza-nırlar. Öyle ki, bu kimseyle karşılaşanlar ondan çekinir ve yüzüne bakamazlar.
Bu adla zikir ve teşbih eden kimseler, genellikle nefsini Allah’a bağlamış kimselerdir. (Muhammed) adlı kimseler,Allahı Allah adı ile andıkları takdirde kendilerini güzellikler ve iyilikler içinde bulurlar. Bu kimselerin Allahı :
“Allah, Allah Rabbi la eşrikü bi şey’en” diye anmaları gerekir. (Abdullah) adındaki kimselerin ise (Allahı bu azametli adı ile andığı takdirde) kendisine çok üstün bir yarar sağlar.
Ebced değeri ve zikir miktarı (66), zikir saati Güneştir. Güneş saati Pazardır. Yalnızca “Allah”demek, zikrin nezaketine uymadıği için Ona çağırma, seslenme, yardım isteme eki olarak nida harfi olan “Yâ: Ey”eklenerek “Yâ
Allah” şeklinde zikredilmelidir.Ebced değerinin 66 olmasının bazı hatırlattığı şeyler var. Mesela: Öteden beri İslam nişanı olarak gelen “Hilal”
kelimesi ile Arapça yazıldığı takdirde aynı harflerle yazılan “Lale” de 66 Ebcedî değere sahiptirler.Halk arasındaki “işi 66’ya bağlamak” tabiri de galiba işini Allah’a havale etmek, yani işin kolayını buldun veya sağlam yere sırtını dayadın anlamında kullanılmış olsa gerektir.
Havas kitaplarında Lafza-i Celal’in bir sürü faydaları ve özellikleri sayılmıştır. Bunların birçoğu da tecrübelere dayalı olarak nakledilmiştir. Bir kısmını özetle nakletmek istiyoruz:
1. İmam-ı Gazali’ye göre, Cuma günü 1000 (bin) kere “Allah” ismini zikreden kimse, evliyalar arasına girer.
2. Cuma günü, Cuma namazından önce 100 (yüz) kere “Allah” diyen kimsenin istediği şey yerine gelir denilmiştir.
3. Her gün bin defa bu şerefli ismi zikreden kimse, manen terakki eder ve selim bir kalbe ulaşır.
4. Yüce Allah’ın bu cami (toplayıcı) ve şerefli ismi bir hastaya 200 (iki yüz) kere okunsa, hastanın eceli gelmemişse şifaya kavuşur denilmiştir.
5. Her kim, bu yüce ismin zikriyle meşgul olursa, kalbinden Allah sevgisinden başka her şey İlahî tecelliler ve nurlar dolar. İnsan, cin, hayvan gibi hiçbir şerli ve zararlı varlık kendisine zarar veremez,
6. Lafza-i Celal ile devamlı olarak Allah’ı zikreden kişi ululuk, azamet ve mehabet (saygı) kazanır. Herkes ona sevgi, saygı duyar, hürmet ve ikram eder; önemli v dinlenip tutulan kimselerden olur.
7. Zikir saati olan güneşin doğduğu sıralarda bu kıymetli bir cisim üzerine yazıp üzerinde taşıyan kişi şeytanın şerrinden korunur ve kurtulur.
8. Allah ismini yazıp üzerinde taşıyan ve aynı zamanda miktarınca zikreden kimse, çok soğuk havalarda bile soğuktan müteessir olmaz.
9. Bir kimse, üç, beş veya yedi gün oruç tutar, bu şiire içinde et, süt vs. gibi hayvani gıda yemez, soğan, sarımsak
gibi kokulu şeylerden de uzak durursa… Bu maksatla az yer, az uyur ve az konuşup riyazet yaparsa… Sonrada gece yarısından sonra kalkıp ihlas ve içtenlikle iki rekat namaz kıldıktan sonra 66 defa Lafza-i Celali okursa,
Cenab-ı Hak, o kişiye bir melek tayin eder. O kişinin bütün hayırlı işlerine o melek aracılığı ile yon verir ve her türlü kötülüklerden de yine o melek vasıtasıyla koruyacağı bildirilmiştir
10. Samimi ve ihlâslı bir kişi, İsmi Azam olan Lafza’ Celali bir kağıt üzerine yazıp cenaze üzerine koyarsa, o
cenaze kabir azabından kurtulur denilmiştir.
11. Temiz bir kağıda misk ve safran ile yazıp üzerin î taşıyan kişi, daima koruma altında olur ve yüce Allah onu
kötülüklerden korur. Bu kişi amir ve idarecilerin yanına gitse hürmet ve ilgi görür, onlardan gelecek kötülük ve
şerlerden kurtulur, düşmanlarına galip gelir.
12. Bir kimse, Cuma günü oruçlu olarak öğle saatinde gümüş bir yüzük üzerine Lafza-i Celali yazıp sağ yüzük
parmağında taşısa, her gittiği yerde sevgi ve met görür, ihtiyacı varsa yerine getirilir, maksadına ulaşır.
13. Yüzük sol elinin yüzük parmağında olarak savaşa katılsa kazanır, mahkemeye gitse haklı olduğu anlaşılır, Allah’ın izniyle davayı kazanır ve temize çıkar.
14. Harap olmuş bir yere konulursa, oraya rahmet ve bereket yağar, mamur ve ihya olur.
15. Bu yüzüğü evlenmek isteyen dul bir kadın veya bakire bir kız parmağında taşısa kısa zamanda kısmeti çıkar evlenir.
16. Bir şeylerden korkan kimse, bu yüzüğü parmağında taşısa korkularından kurtulur ve korktuğu şeylerden emin yani güvende olur, zarar görmez.
17. Hastalıklardan kurtulup şifa bulmak için temiz bir kâsenin içine 66 defa Lafza-i Celali yazıp yağmur veya memba (kaynak) suyu ile bozarak hastaya içirilirse, hastanın eceli gelmemişse Allah’ın izniyle şifa bulur.
18. Cin musallat olmuş bir kimseyi, ondan kurtarmak için, parmaklarına Lafza-i Celalin harfleri yazılırsa, cin oraya
hapsedilmiş olur ve musallat olduğu kişi de onun zararından kurtulur.
19. Cin yoluyla saraya tutulup bayılan kimseye, Lafza-i Celal harfleri beyaz bir bez üzerine kesik harflerle yazılır ve bir kenarı yakılarak koklatılırsa saralı ayılır ve cin yanarak, hasta kurtulmuş olur.
20. Kendisine cin musallat olmuş, saraya veya kara sevdaya tutulmuş, melankolik halleri olan bir kimseye İsm-i Azam dairesi yazılıp üzerinde taşırsa, bu tür dertlerden ve belalardan kurtulur.
21. Birçok İslam âlimi, evliya ve şeyh, Allah isminin, “İsmi A’zam” olduğunu söyledikleri nakledilmektedir. Bu yüce ismin zikrine devam eden kimse, manen durmadan yükselir ve maneviyat âleminin doruğuna erişir. Ne geri
kalma, ne de olduğu gibi durup yerinde sayma söz konusu olmaz.
22. Bir hastaya 200 (iki yüz) kere “Lâ ilâhe illâllah okunsa, eceli gelmemişse şifa bulur denilmiştir.
23. Her namazdan sonra 100 (yüz) kere Kelime-i Tevhidi: “Lâ İlâhe İllallah” okuyan kimse, gaflet, unutkanlık ve kalp kasvetinden kurtulur.