Düşünce Gücüyle Aşk
Bir türlü aşkı yakalayamadım, bütün terslikler beni buluyor diyorsanız, Quantum Düşünce Tekniğiyle hem aşkı keşfetmek hem de hayatınızı renklendirmek elinizde.
Aşkın ve mutluluğun sırrının Einstein'in Quantum Teorisinde gizli olduğunu biliyor muydunuz? Einstein bu teoriyi bulduğunda aslında gerçek mutluluğun formülünü çözdüğünü düşünmemişti sanırız. Oysa tüm dünyada Quantum Teorisi artık beyin gücümüzü ve benliğimizi keşfetmek amacıyla kullanılıyor. Latince "Quanta", yani "kaç" sözcüğünden gelen Quantum, atomların sıçrayışı ve bir yerden bir yere kaçışını ifade ediyor.
Atomların hareketlerini incelerken, belli bir noktadan sonra hareket ve kütlelerinin neye göre değişiklik gösterdiğini çözümleyemeyen bilim adamları, beyindeki hareketliliğin yani düşüncelerin de kendi gönderdiğimiz enerjiye göre oluştuğunu görüyor. Yani beynimiz, Quantum alanına gönderdiğimiz enerjiye göre yeni ve farklı düşünceler üretiyor. İçimize kapanıp negatif enerjiyle yüklendiğimiz zaman beynimiz kısırdöngüler ve tekrar eden düşünceler üretmekten öteye gidemiyor.
Beynimizde oluşan Quantum sıçraması daha önceki düşüncelerimizin dışına çıkıp yeni bir şey oluşturmamızı sağlıyor. Siz "Benim kimliğim ve kişiliğim bu,ben bunların dışına çıkamam" dediğiniz sürece, gerçek mutluluğu da maalesef bulamıyorsunuz. "Ben artık değiştim" diyebilmek bu noktada önem arz ediyor olmalı.
Quantum Düşünce Tekniği üzerine bir kitap yazan ve bu konuda seminerler düzenleyen Şanal Günseli, Türkiye'de bu tekniğin uygulayıcılarından. Sevmenin, insan yaratıcılığını ve mutluluğunu en üst düzeye ulaştırdığını söyleyen Günseli, "Biz insanlara önce kendilerini, sonra da tüm evreni sevmelerini öğretiyoruz. Bunun yollarını gösteriyoruz, ama bunu uygulayıp uygulamamak sizin elinizde"diyor.
Aşık olduğunda insanın beyninin maksimum yaratıcılığa ulaştığını belirten Günseli, istediğiniz her şeyi kendi düşünce gücünüzle gerçekleştirebileceğinizi söylüyor. Kendimizi hayata açtığımız sürece etrafımızdaki tüm pozitif enerjileri çekiyor ve yenileniyoruz.
Aşk da aynen hayatı yaşamak gibi. Kendinizi karşınızdakine açar ve tümüyle sunarsanız, yepyeni ama çok daha güzel bir benlik oluşturabiliyorsunuz. Belki bu benliği oluştururken pek bir parçalanıp, dağıldığımız doğru ama bu sonunda bize çok daha güçlü bir benlik kazandırıyor. Şanal Günseli Kızılderililerin bir atasözünü hatırlatıyor."İki şey gizlenemez; duman ve aşk".
AŞK SAKLANMAZ
Günseli, "İki insanın birbirine aşık olduğunu hemen anlarsınız. Çünkü farkında olmadan yaydıkları bir çekim enerjisi vardır. İnsanların bedensel varlığı dışında,bir de kuantumsal enerji varlığı vardır. Eğer gözümüz Ultra-V ışınlarını görebiliyor olsaydı,biz de o iki insan arasında gidip gelen ışınların farkına varırdık. Zaten o çekim enerjisiyle mutlaka yan yana gelmek ya da iletişime geçmek isterler." Aşık olduğumuzda maksimum seviyeye ulaşan kuantumsal enerji, gözlerin parlamasına,başımızın ve bedenimizin daha dik durmasına neden oluyor. Beyin olumlu bir enerjiyle harekete geçtiğinde gözler ışık saçarken, vücudumuz da içine kapanmak yerine, kendini dışa doğru açma eğilimi gösteriyor.
Kısaca önce kalbimiz, sonra da beynimiz..
Biz onları hayata açtığımız sürece aşk da, mutluluk da, başarı da bize kapılarını açıyor.
|