Bedrettin tirmizi adlı bir zat simya ilmiyle uğraşırmış. Celaleddin Rumi hz ününü duyan bu zat konyaya çıkar gelir ve ruminibin oğlu sultan veled ile görüşür ona hergün yaptığım altınlardan Celaleddin Rumi hzlerinin talebelerine bir miktar vereceğini söyler bunu rumi hzlerine söyler oğlu ve kendilerini hiç itibar etmez ve cevap vermez bu konuda. Aradan bir kaç gün geçince kalkar bedrettin tirmizi adlı zatın altın yapmakla uğraştığı mekana gider. Orada bulunan bakırdan demirden madenden yapılan eşyaları eline alır bedrettine verir bedrettin eline gelen her eşyanın som altına dönüştüğünü görür hayretler içinde kalır. Sonra da rumi hzleri bedrettin efendiye şöyle buyurur : ya bedrettin simya işiyle uğraşmayı bırak çünkü sen ahirete giderken simya ilmi dünyayda kalacaktır. Sen öyle bir simya ile uğraş ki bu simya seninle ahirete gitsin bu da din ilmidir. Bu Allah cc başka herşeyi kalbten çıkarmakla ve o kalbi Allahü teala sevdiği şeylerle kalbi doldurmakla olur. Buyurmuşlar
|