Altın ovalarda gümüş dağlarda
Gezen yiğitlerden nişan kalmamış
Zümrüt misali şirin bağlarda
Öten bülbüllerden nağme kalmamış
Kalmamış evlerde hayattan eser
Gelin odaları hep mezar olmuş
Bu harap illerde akan dereler
Nice masumların kanıyla dolmuş
Bu yerler eskiden şendi, gülşendi
Ne kadar güzeldi ovası dağı
Her taraf gülşen her gönül şendi
Geçti üzerinden zulüm kuşağı
Sırma saçlı kızlar masum yavrular
Esaret altında ezilmiş bitmiş
Yuvası dağılmış garip kumrular
Toprağa gark olup mahvolup gitmiş
Yıkılan hanenin, sönen ocağın
Mahzun gönüllerde ateşi yanar
Issız yuvaların viran yurtların
Açtığı yaralar derinden kanar
Çökmüş minareler göçmüş kubbeler
Cemaatsiz kalmış nice camiler
Acıya bürünmüş yorgun gönüller
Gözyaşı sel olmuş sineler inler
Bitsin artık bu zulüm bu felâket
Kalana zafer ver ölene rahmet
Tükensin bu acı dayanmaz yürek
Allah’ım ne olur bize yardım et!
|