Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - Okuyan çok şey kazanır
Tekil Mesaj gösterimi
  #1  
Alt 10.07.15, 11:03
zivali28 zivali28 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
 
Üyelik tarihi: 26.03.15
Mesajlar: 178
Etiketlendiği Mesaj: 49 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Okuyan çok şey kazanır


SENELERCE TIP EĞİTİMİ ALMIŞ DENEYİMLİ BİR HEMŞİRE DAHİ SON DERECE UYGUN VE AYDINLIK KOŞULLARDA HASTADAN KAN ALIRKEN ZAMAN ZAMAN DAMARI BULAMAZKEN GECENİN ZİFİRİ KARANLIĞINDA ATARDAMARLA TOPLAR DAMARI BİRBİRİNDEN AYIRAN, İĞNESİNİ BATIRMADAN ÖNCE LOKAL ANESTESİ YAPAN, KANIN PIHTILAŞMASINI ÖNLEMEK İÇİN DAMARIN İÇİNE ÖZEL BİR SALGI ENJEKTE EDEN MİKRO CERRAHLARDIR SİVRİSİNEKLER.

İnsandan kanı sadece dişi sivrisinekler çeker. Sanıldığının aksine sivrisinekler kanla beslenmezler. Normalde sivrisinekler polenlerle beslenir. Dişi sivrisinek yumurtaları için gerekli minerali sadece insan kanından alıyor. Sivrisinekler yumurtalama döneminde yumurtaların protein ihtiyacını karşılamak için kan emerler. Emilen kanı sindirmek 3-4 gün sürer. Daha sonra kan emme işlemi tekrarlanır. Bu döngü yumurtalama evresinin sonuna kadar sürer. Erkek sivrisinekler yaşamları boyunca hiç kan emmezler.

Sivrisinek avını kolay bulmasını sağlayan çok mükemmel mekanizmalara sahiptir. Sivrisineğin başının üst yanından iki anten çıkar. Bu antenler duyu hücrelerince zengin çok hassas algılayıcılardır. Gece yarısı zifiri karanlıkta bir odada da uyusanız, sivrisinek kolaylıkla sizi bulur. Bütün vücudunuz yorganla örtülü olsa, ancak sadece eliniz açıkta kalsa, sivrisinek anında bu eli tespit eder ve kanı oradan emer. Bu sivrisineğin karanlıkta avını eliyle koymuş gibi bulabilmesinin sırrı nedir?

Cevap yine çok üstün bir yaratılışı gösterir. Sivrisinek avını bulabilmesi için çok üstün mekanizmalarla donatılmıştır.

Bu mekanizmalar sıcaklık, gaz, nem ve bazı kimyasal maddelere karşı çok hassas olan algılayıcılardan oluşur. Bu çok hassas olan algılayıcılar sayesinde sivrisinek avının yerini en karanlık ortamlarda bile çok rahat bir şekilde bulur. Isıya ileri derecede hassas olan algılayıcıları kullanmak günümüz askeri teknolojinin de de çok sık kullanılan ve özellikle karanlık ortamlarda oldukça etkili olan bir yöntemdir. Sivrisineğin vücudunda ileri derecede hassas olan algılayıcılar vardır. 'Tarsi adı verilen bu organ sivrisineğin ön ayaklarında bulunur ve sivrisinek için hayati önem taşıyan bir organdır. Bunlar vücuttan gelen ısı dalgalarını keşfettiklerinde sivrisinek adeta ona yöne doğru çekilir ve hiç yanılmadan hedefine ulaşır. Bu ısı algılayıcıları sayesinde derinin altında kanın yoğun olduğu bölgeleri kolaylıkla bulur. Damarlar dokulardan daha sıcak olduğu için damarların sıcaklığını çok kolay şekilde algılayabilir. Bir doktorun ve ya hemşirenin bu sıcaklığı ayırt etme imkanı yoktur. Bir başka deyişle zifiri karanlıkta bir yatak odasına giren sivrisinek uyuyan kişinin açıktaki bedenini, hatta cilde yakın damarlarını gayet net biçimde algılar.

Sivrisineği avını bulmasına yardımcı olan başka bir unsur ise karbondioksit gazıdır. İnsanların ve hayvanların nefesinde bulunan bu gaz sivrisinekler için oldukça çekicidir ve avını bulmasına yardım eden önemli bir etkendir. Karbondiokstlerin sivrisinekler üzerinde etkisini kanıtlamak için yapılan bir deneyde iki insan maketi birbirinden 2 metre uzağa konulmuştur. Daha sonrada bu maketlerin ağız kısmına yerleştirilmiş bir mekanizmadan dışarıya nefes alıp verme hızıyla karbondioksit verilmiştir. Bunun hemen ardından sivrisinekler maketlerin başlarının etrafında dönmeye başlamışlardır. İşte bu yüzden sivrisinekler başın etrafında, diğer bölgelere oranla daha çok dönerler.

Isı, gaz, nem ve ya kimyasal salgı uyarılarından birini algılayan sivri sinek hemen avının yerine hiç şaşmayacak şekilde tespit eder. Günümüz teknolojisindeki radarlarda bile ufak da olsa bir sapma payı varken sivrisinek yüzde yüz isabetle avının yerini tespit eder. Kısaca sivrisinek ısı, gaz, nem ve koku dedektörleriyle yüklü bir savaş uçağı gibidir. Avını karanlıkta görmese bile hedefi yanılmadan bulabileceği sistemlerle donatılmıştır. Yaklaşık avını 25 ile 30 metreden varlığını ve yerini tespit edebilir.

Sivrisinek avının üzerine o kadar yavaş konar ki çoğu zaman insan bunu hissetmez bile. Daha sonra ağız bölgesinde bulunan bir çift alet yardımıyla delmek için en uygun noktayı bulur. Bu aletlere ''Palpi' denir. Sivri sineğin kan emme tekniği ise akıllara durgunluk verecek kadar detaylı yapıların birlikte işlemesiyle oluşan kompleks bir sisteme bağlıdır.

İlk delme işlemi alt ve üst çene tarafından yapılır. Hortumun içinde bulunan 4 kesici bıçak deriyi derinlemesine keser. Sıcaklık, koku, tat ve dokunma duyu organları deri altındaki kılcal damarların sık olduğu yerleri tespit etmede önemli rol oynar. Bir kaç denemeden sonra sivri sinek damarı bulur.

Sivri sinek açtığı delikten içeri uzattığı tüp yardımıyla kanı emer. Bu tüp sayesinde küçük bir kan damarına girip kanı doğrudan buradan içebilir. Ya da deriyi kestiğinde çevrelerdeki dokularda biriken kanı emer.

Sivrisineğin hortumun içinde 6 parçadan oluşan bir kesme mekanizması vardır. Bunlardan 4 tanesi kesici bıçaklardır ve son derece keskindir, deriyi kesmeye yarayan ince liflerdir. Bu bıçaklar deriyi keserken aynı zamanda dokuya tutunmasını da sağlar. Böylece sinek bu araçlardan güç alarak diğer parçaları avının derisine doğru iyice iter.

Diğer iki parça ise birleşerek içi boş bir hortum meydana getirir. Sivrisinek bu hortumu kestiği dokunun içine sokar. İğnesini canlının bedenine nüfuz ettirdikten sonra itinayla içerideki kan damarlarını arar. Burada dikkati çeken nokta sivrisineğin iğnesini doku içinde çok rahat hareket ettirmesidir. Sinek damarlara ulaşmak için iğnesini istediği açıda büker ve hücrelerin arasında adeta sondaj yapar. İğne iki paralel tüpten oluşur. Mikroskop altında incelendiğinde paralel tüplerden biri sineğin salgıladığı enzimleri aşağı doğru gönderirken diğer tüp kanı sivrisineğin kendisine doğru pompalar.

Sivrisineğin iğnesinin en önemli özelliği belirli bir derinlikte eğilebilmesidir. Bu muhteşem özelliği sayesinde iğne deri altında kolaylıkla hareket eder. Böylece sivrisinek iğnesini damarca en zengin bölgeye ulaştırır .Hatta derinin yüzeyine paralel uzanabilecek bir hale bile gelebilir. Damara ulaştıktan sonra iğneyi batırıp kan emmeye başlar. Sivrisineğin emiş gücü çok yüksektir. Bu nedenle kan müthiş bir akımla sineğin ağzına doğru ilerler. Kimi zaman bu yüksek vakum gücünden dolayı damarların içe doğru çöktüğü görülür.

Sivrisineğin Lokal Anestesi Yapan Salgısı

Savunma mekanizması olarak kimyasal salgı üreten canlılardan biri sivrisinektir. Sivrisinek bir insanı ısırdığı anda, insan vücudunda bulunan bir tür savunma sistemi devreye girer ve insan vücudundaki yara bölgesine, mikropların girmesini engellemek ve kanı durdurmak için gerekli olan savaşcı molekülleri salgılamaya başlar. Bu enzim kanın pıhtılaşmasını sağlar. Kanda pıhtılaşma başlaması ise sivrisineğin kan emişini imkansız hale getirecektir. Fakat sivri sinek bunu biliyormuşcasına hareket eder ve kesici bıçaklarının birinin içinde yaraya, pıhtılaşmayı engelleyen bir salgı enjekte eder. Bu salgı anti coagulant (pıhtılaşma engelleyici) özellikte bir enzim içerir. Böylece kandaki enzim etkisiz hale getirilir ve pıhtılaşma durur. Dahası bu salgı sayesinde sivrisinek kurbanına lokal anestesi (bölgesel uyuşturma) yapar. Kestiği bölgeyi uyuşturur. Bu sayede canlı, derisinin kesildiğinin ve kanının emildiğinin farkına varmaz. Deride alerjik reaksiyona, kaşınmaya neden olan işte bu salgıdır. Bütün bu anlatılan saniyelerle ifade edebilecek bir zaman diliminde olup biterken, insan kendisini bir sivrisineğin soktuğunun bile farkına varmaz.

Bir dişi sivrisinek ortalama olarak bir seferde 2.8 miligram kan emer ve bu yaklaşık 2.5 dakika sürer. Emme işleminin tamamlanması ile kan, sindirim sisteminin ön kısmında bulunan emme pompaları sayesinde orta bağırsağa gönderilir. Karın kısmı sindirim sistemine kadar kanla dolar. Kanı sindirme işlemi ortalama 3-4 gün sürer, ondan sonra emme işlemi tekrarlanır.

Tüm bu işlem üzerinde biraz durup düşünmek, bizi çok önemli sonuçlara ulaştırır. Görüldüğü gibi sivrisinek ihtiyacı olan kana ulaşabilmek için kanın pıhtılaşmasını engelleyen bir salgı üretebilecek kadar üstün bir kimya bilgisine de sahiptir. Peki böyle bir sıvının laboratuvar şartlarında bile sentezlenmesi son derece güçken sivri sinek bu sıvıya nasıl sahip olmuştur. Dahası bu salgı sivrisineğin bir cerrah gibi kestiği canlı dokuları uyuşturma özelliğine sahiptir.

SONUÇ OLARAK
senelerce tıp eğitimi almış deneyimli bir hemşire dahi; son derece uygun ve aydınlık koşullarda hastadan kan alırken zaman zaman damarı bulamazken, gecenin zifiri karanlığında, atardamarla toplar damarı birbirinden ayıran, iğnesini batırmadan önce lokal anestesi yapan, kanın havayla temas ettiğinde kuruyacağını bildiği için çekmeden önce kanın pıhtılaşmasını önleyecek serumu damar içine zerk eden sivrisinek bunu kendi ilmi ile mi yapmaktadır. Eğer kendi ilmi ile yaptıysa ciddi bir ar-ge çalışması gerektiren bu ilmi nereden tahsil etti.

Şimdi Düşünelim ve Sorgulayalım

1- Sivrisinek insan vücudunda bu tür pıhtılaştırıcı enzim olduğunu nereden bilmektedir.?

2- Bu enzime karşı bir enzim geliştirmesi için enzimin kimyasını bilmek zorundadır. Peki bu nasıl olabilir.?

3- Böyle bir bilgiye ulaşsa bile nasıl olup da kendi vücudunda böyle bir salgı üretecek, ve bunu iğnesine aktaracak teknik donanımı oluşturabilir mi?

Cevap gayet net ve açıktır.
Sivrisinekte ki salgı ve bu salgıyı insandaki kan damarına enjekte eden sistemi, hem insan bedeninin yapısını hem de sivrisineğin anatomisi en ince ayrıntısına kadar bilen ve bunlara hakim olan Allah yaratmıştır. Sivrisineği böyle inanılmaz, olağanüstü verici bir sisteme sahip kılan ise insanı da sivrisineği de yaratan, göklerin, yerin ve her ikisi arasındakileri Rabbi olan Allah'tır.

Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147