Sene 1988 iki kanallı yıllar ikisi de trt.1. kanalda kuruluş diye bir dizi başladı.6 yaşındayım severek izliyordum. Tarih sevgisine bu diziyle kavuştum diyebilirim.Babama dizidekilere benzer bir tahta kılıç ve kalkan bile yaptırmıştım.aşağıdaki fotoğraf dizide osmancık'ı oynayan adaşım cihan ünala ait. Sonra diziyle başlayan bu tarih sevgisi bende öğretmen olma isteğine dönüştü.Okuduk atandık şükür. 10. sınıf tarih derslerinde osman beyi anlatırken biraz çocukları motive etmek biraz da derse ilgilerini çekmek için uzunçarşılının osmanlı tarihi ciltlerindeki efsanevi osman bey tasvirlerine sık sık yer veririm, boyu o kadar uzundu ki ata binince ayakları yere değerdi, elleri çok büyüktü karpuzu avuçlardı,bir kolunun altına bir koyunu diğer kolunun altına başka bir koyunu sıkıştırabilirdi diye.
İşte o zaman çocuklar dinlemeye başlar.dersin sonunda da osman beyin oğlu orhan ve alaaddine vasiyeti ile mirasını mutlaka okuturum. Bence başta devlet adamlarımız olmak üzere tüm insanlarımız okumalı bu mirası.zira genelde osmancık dediğin vakit akla hep kayınpederinin verdiği öğütler gelir,söylenedurulur da bu vasiyetten de mirastan da kimse bahsetmez.İşte miras:
Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Bey vefat edip Bursa'da defnedildikten sonra devlet büyükleri, oğulları ve Edebali'nin oğlu da söylenen Ahi Hasan isimli mübarek zat toplanıp mirası hesapladılar. Koca Osman Bey'den geriye birkaç at, bir kat elbise, bir çift çizme, eyer takımı, tuzluk, kaşıklık ve yüz kadar koyunla birkaç çift de öküz kalmıştı.
Osman Bey'in hiç parası yoktu. Orhan Bey'in ağabeyi olan Alaaddin Paşa: "Atlar hükümdara kalır, koyunlar devlet malı olur; geride bir şey yok ki paylaşalım!"
diyerek işi kolayca çözüme kavuşturuverdi.
Bu miras paylaşımını bir de ünlü Osmanlı Tarihçisi Aşık Paşa'dan dinleyelim:
"Babası ölünce Orhan Gazi, kardeşi Alaaddin'le bir araya geldi. İşin gereği ne ise gördüler. O zamanın mübarek zatlarından Ahi Hasan'ın Bursa hisarında bulunan ve saraya yakın olan tekkesinde zamanın büyükleriyle birlikte toplandılar.
Osman'ın malı olup olmadığını sordular. Baktılar ki, yalnızca fetholunmuş
ülkeler var, Akçe ve altın mevcud değil. Osman Gazi'nin yenice bir elbisesi, atın yanına asılan bir torbası, tuzluğu, kaşıklığı, çizmesi, iyice birkaç at, birkaç sürü koyunu, birkaç çift de öküzü vardı. Başka bir şeyi yoktu.