Kur'an sadece okuması terk edilen bir kitap değildir.
Bazılarımız onu düşünce dünyasında terk etti. Olayları yorumlarken ne idüğü belirsiz kitaplardan esinleniyoruz ama Kur'ân’dan esinlenmiyoruz. Kur’ân’ın düşünce dünyamızdaki etkisi bir felsefe kitabının etkisi kadar olmuyor. Bir olay karşısında dile getirdiğimiz düşünceler Kur'ân merkezli değil. Kur’ân’ı seviyoruz ama düşüncelerimizi onunla şekillendirmiyoruz.
Bazılarımız onu iş yerinde terk etti. İş yerinde okunan ama evde terk edilen bir kitap.
Bazılarımız onu evde terk etti. Evde okunan ama iş yerinde lafzı da manası da terk edilen bir kitap.
Bazılarımız onu çeyiz bohçasında terk etti. Çeyizin olmazsa olmazı ama çeyiz cezaevinde bir mahkum gibi çıkmayı bekliyor.
Bazılarımız onu amelde terk etti. Kur’an’ın lafzına sıkıca sarılıyoruz ama manasından habersiz bir hayat sürüyoruz.
Bazılarımız onu sadece okul kitabı olarak görüyor. İhl ve ilahiyat derslerinde notları yükselten bir kitap olmaktan öteye gitmiyor.
Bazılarımız için akademik bir kariyerdir. Üzerinde makale, tez, araştırma yazılan ama kendisiyle yaşanmayan bir kitap.
Sahi Kur'ân hayatımızın neresinde?