nübüvvet dedigimiz yol . mürüvvet yoludur . nasıl ki normal yasamda ana baba oğluna oğlum evlende mürüvvetini görelim iste o mürüvvet gibidir nübüvvet . sadece bir farkla oda peygamberlerde peygamber yada kendisindeki gibi ALLAHın davasında soyunacak mürüvveti dava soyunu devam ettircek mürüvvetidir bir önce yada peygamberin
bu nedenle mehdi as hz muhammed sav muradıdır . soyunun yani ALLAH a hizmet edecek mürüvvet soyunu devam ettirendir mehdi . misal hasan hüseyin onlar nübüvvet yani mürüvvet soyu deildir . bilindigi üzere hz muhammed sav
ergenligini evlenerek eline almıs erkek evladı yoktur . mehdi as onun erkek evladı olupta soyunu sürdürmesi gibi hz mehdi as hz muhammedin sav peygamberlik soyunu devam ettiren nübüvvetin yani mürüvveti tasıyanıdır .
onun icin hz muhammedin gözbebegidir . hz muhammed sav muradıdır .
evrene bakısıdır dedigidir mehdi hz muhammedin yanında gözünde hesabında niyetinde amelinde ve bütün hesapları bıraktıgıdır . nübüvvet demek mürüvvet demek . ALLAH resulü demek ALLAH usulu demek yani kastettigim ALLAHın resulünün kökü soyu demek .
hz muhammed sav miraca cıktıgında ademden beri gelenlerin getirdiklerine bakınca sıralı olarak kendininde son peygamber oldugunu görünce . ya Rabbi davanı teslim edecegim yok mu son peygamber olusumla davanı teslim edecegim yok mu son peygamber olusumla davanı teslim edecegim yok mu diye cok üzüldü RABBİMde ona orada bir babaya evlad müjdesi gibi mehdiyi müjdeledi . peygamberlik soyunu onla devam ettirecegim sendeki kudred ve övgünün 8 katı kudrette hükmü yasamı kullanacak deyince ya RABBİ OL emrini ona mı verdin deyince o benim kelamımı ve sana verdigim kitabın tüm hükümlerini kaldırıp yeniden kararlar alacak anlam ve manayı emrine verdim herseyi yeniden diriltip anlamlandıracak deyince miractan dönünce sinesinde tutamayıp
ilk dedigi ALİ oldu ALİ senden kızımdan mürüvvetim yürüyor ve yeryüzüne sınırsız bir hükmü var RABBİM OL EMRİNİ ona vermis ALLAHın davasına soyumdan gelen biri yok ALLAHın davası benle son diye suclanıyordum ama senle ya ALİ nübüvvetim senle kızımdan devam ediyor deyince yeryüzünü yeniden her kelamı anlamı yeniden anlamlandıracak ALLAHın ol emri bana dahi verilmedi ALİ deyince ALİ kendinden gecmisti . bunlar dem dem yasandıgı hali ile bu hal hakikati üzereydi .
mehdi nübüvvet yani mürüvvet devam ettiren damardır .
hz muhammedin sav mertebesi 1 ci mertebedir . kimse onun gibi olamaz .
ALLAH a yakınlık olarak kimse ona yetisemez . ama ALLAH mehdiye 8 kat övgü ve kudred vermistir . ALLAH a diledigine verir ama peygamberimizin makamı en yüksektir . övgü derken sahte övgü . gercek hakiki övgü ALLAHındır . övgü ALLAHındır . hakiki övgü benimdir diyen şirk kosmustur .
savaslar sonunda erkek nufusu cok cok azalacak 1 erkege 50 kadın düsecek .
mehdi ye ALLAH cok eş verecek hemde cok fazla . 200 bin deniyor .
bir evliyanın dediklerini aktaracagım
Erzurumlu İbrahim Hakkı -kuddise sırruh- Hazretleri buyururlar ki:
“Bu kâmilin bütün hareketleri sevap ve ibadettir. Onun temiz nefesleri kudret ve inayettir. Tatlı sözleri sırf ilim ve hikmettir, pür lezzet ve halâvettir. Mübarek yüzünü görmek huzur ve nüzhettir. Bu azizi görenlerin kalbine Allah-u Teâlâ’nın zikri ve fikri gelir, huşû ve hudû ile Cenâb-ı Hakk’a yönelir. Nasıl yönelmesin ki, bu Allah’ın velisinin mübarek yüzünü görmektedir.”
“Halkın Cenâb-ı Hakk’a yönelişi onu çok sevindirir. Halkın gafleti ve yüz çevirmeleri ise onu fazlasıyla üzer ve öfkelendirir. Allah’ı isteyenleri ve sevenleri, evlâdından daha çok sever. Muhabbet ehlini sever, sevilmeyeceklere sevgisizlik gösterir. Gerek sevgisi gerekse kızması kendi nefsi için değil, sırf Allah içindir. Kalbinde kimseye kötülük beslemez. Kınayanların kınamasından korkmaz.” (Marifetname)
abdulkadir geylani hz onun icin
Seyyid Abdülkâdir Geylânî -kuddise sırruh- Hazretleri buyururlar ki:
“Kim ki bu hâle ererse, artık Azîz ve Celîl olan Allah’ın kapısından onu hiç bir engel alıkoyamaz. Bayrağı indirilemez. Askeri mağlup edilemez. Hakk’ı haykıran sesi susturulamaz. Tevhid kılıcı için bir hudud çizilemez. İhlâs adımları yürümekle yorulmaz. Hiç bir iş ona güç gelmez. Hiç bir kapı, önünde kapalı durmaz, açılınca da kapanmaz. Bütün kapalı kapıların kanatları uçuşur, bütün yönler açılır. O Hakk Teâlâ’nın huzuruna varıncaya kadar, hiç kimse onu durdurmaya güç yetiremez.
Rabb’inin huzuruna vardığı an, O da ona lutfeder, ikramlarda bulunur. Onu kendi hücresinde uyutur. Lütuf ve fazlından yedirir, ülfet bâdesinden içirir. Bunları bulduktan sonra, hiç bir gözün görmediği, hiç bir kulağın işitmediği ve hiç bir insanın hatırına gelmeyen hârikulâdelikleri görür.
Hakk Teâlâ’nın fazlını, keremini bulduktan sonra, o büyük insan halk arasına yine katılır. Sebebi; onlara hidayet yolunu göstermesi ve mülk sahibi kılmasıdır. Çünkü o kul, sonsuz mânevî bir mülke sahiptir. Ulaşmış olduğu mertebelerin bereketiyle diğer insanlara feyz saçar, rehberlik ve hidayet öncülüğü eder.
O öyle bir kuldur ki, Hakk’a vâsıl olmuş, O’nu görmüş ve mâsiva denen Hakk’ın zâtından gayrı şeyleri bilmiştir. Artık işi halkla uğraşmaktır. Yerine göre halkın tepesine bir tokmak olur. Hak olanla bâtıl olanı birbirden ayırt eder. Onları Azîz ve Celîl olan Allah’ın katına götürmek için bir elçi bir kılavuz olur.
Bu zâta melekût âleminde Azîm yani büyük kişi ismi verilir. Bütün halk onun kalbinin ayakları altında durur ve onun gölgesinde gölgelenir. Bu hâlleri işitip heyecana kapılma.” (Fethu’r-Rabbânî, 60. Meclis)
Ahmed Ziyâeddin Gümüşhânevî -kuddise sırruh- Hazretleri buyururlar ki:
“El-Hâtem, kendisi ile peygamberliğin sona erdiği kişidir. O da peygamberimiz Hazret-i Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-dir. Ondan sonra peygamber gelmeyecektir. Bir de tasavvufta ‘Hâtemü’l-velâye’ vardır ki, âhir zamanda gelecek ve onunla velâyet son bulacaktır. Bu zâtla dünyanın ıslâhı mümkün olacaktır.” (Câmiu’l-Usûl. s. 333, trc: R. Serin)
bu kisinin mertebesi cok cok yüksektir . hemde sandıgınızdan da cok . hatemdir .
muhammed sav sair enbiyaya ALLAH ın delili olması gibi bu velide diger velilere
ALLAH ın sundugu bir delil olur . o zaman ALLAH u teala oradaki velilere söyle hitap eder :
ey veliler toplulugu . size velayetimi ihsan ettim ama siz nefsin ona ortak olmasına engel olamadınız . velayet hususunda hataya düstünüz ve bu hatalarla geldiniz . ancak sizin en zayıfınız ve en kısa ömürlü olanınız sıdkıyla tamamlanmıs olan bir velayetle geldi . o, nefsin velayetine ulasmasına ve onu bulastırmasına müsaade etmedi .
mertebeleri aşar gecer . darma duman eder . evliyanın efendisi odur . her yüzyıl basında ALLAH birini gönderir . 1400 lerde mehdiyi gönderir hicri takvim . mehdi gelmediyse 1400 basında dogdu . ama bu deildir ki tam 1400 de dogacak . öyle bir kural . sabit düsünmemek gerek . bu rakam 1403 te olabilir 1407 de 1410 da 1413 te . hadislerin mecazi anlamlarını bilmek gerek . mehdi bir kusa isaret eder o kus yere düser o kuş ucak olabilir mesela
yakın bir zamanda teknoloji duracak atesli silahlar ates etmeycek . ama mehdi gelmeden önce bir savas cıkacak . cok kan dökülcek . ondan sonra mehdi cıkar ve teknoloji durar . klasik savas dönemi baslar . mehdi gelmeden 5 6 yıl önce bir ordu cıkacak .
yecüc mecüc dedikleri çin halkı . söyle deniyor harblerle bosalan dünyayı çin istila etmeye calısacak . ama orduları darma duman edilecek .
ALLAH mehdiyi sahiplenmisir . normal velayette ALLAH yürü der o insan yürür . ama İLAHİ velayette böyle bir durum söz konusu deildir . yürü demiyor bizzat kendi yürütüyor . burda tabiki bir gizem vardır . mehdi mehdiligi kabul etmez sorumluluk almak istemez belkide . sorumluluk almayı sevmez . ama ALLAHın dediklerini yapan biri . yoksa bir insan 2 yönlü düsünebiliyorsa mehdi 3 4 yönlü düsünebilen biri . sorumluluk almayı sevmeyen biri hata yapmaktan korkan biri gibi .
imam rabbani hz onun icin iradesi kendi elinde deildir demistir .
istenilen seyi istenildigi an istenildigi gibi yap . o ona veriyor dilediginede ordan veriliyor deniyor . yani ALLAH ona veriyor diledigineden ondan veriyor
bir kulu ALLAHın sahiplenmesindden daha güzel bisi olamaz .
mehdi as hakkında bildiklerimizi paylasalım ve soruları cevaplandırmaya calısalım