Din; tarlada, bağda, bahçede, inşaatta, fabrikada, sanayide, yargıda, sokakta, kısaca evde ve işte, her zaman ve heryerde olması lazım iken, malesef sadece camilere indirgendi. Din insanların temel yaşam ilkesini belirlerken sadece Allah ile kul arasında ki bağ olarak veya sadece Allah ile kul arasında ki sorumluluk olarak görüldü. Din Allah ile kul arasında olan belli başlı ritüel uygulamalar değildir.. insanların arasındaki beşeri ilişkileri ve sorumlulukları belirleyen, bu sorumlulukları da Allah'ın emri gereği yerine getirilmesi gereken olgudur. Allah adaleti ve hakkaniyetli davranılmasını emreder. Adaletin veya hakkaniyetin Allah'a bir faydası yok sana ve topluma var. Allah zaten El Adl dır. Yapılan her işe Allah'a dua/davet edilmezse, yani onun bilgisine basvurulmazsa bunun sağlanması'da mümkün değildir. Hakkaniyet herkesin hakkını vermektir. Insanların hakkı olanı vermedikçe hakkaniyeti yerine getirmek imkansızdır.
Kısaca din Allah ile kul arasında olan bir olgu değil, Allah'ın belirlediği gibi beşeri ilişkileri uygulamadır. Sadece Camilerde yaşanan din ruhbanlık ve tapınma olaylarını meydana getirir.