Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - iyilik yapın görünmeyin
Tekil Mesaj gösterimi
  #2  
Alt 15.09.18, 22:19
Havasokulu Havasokulu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 28.04.15
Bulunduğu yer: Nefes Aldığım Yerde
Mesajlar: 14,873
Etiketlendiği Mesaj: 900 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

İYİLİK Mİ KÖTÜLÜK MÜ LANSE EDİLEN ?
Her insan görüntünün esiridir artık. Kültür endüstrisi görselliği bilinç çarpıtmalarında hoyratça kullanmaktan çekinmez. Sanalı gerçek diye lanse eder durmadan. Kavramların içini boşaltmaktan da geri durmaz. Tüm bunları spontane değil, bir ereği ifa etmek için uygular. Örneğin sinema sektörüne baktığımızda; film sanayisinin aslan payını Hollywood kazanır. Senaryolar ısmarlamadır. Hamur misali yoğurup biçimlendirir zihinleri. Ekseriyet tema iyilik ve kötülük üzerine inşa edilir. Elbette bunda da kavramları ters-yüz etmekten gına getirirler pişkince. Hepsinde bir kahraman vardır ve kahramanın bireysel mücadelesiyle kötüler yok edilir. İyiler her vakit kazanır. İnsanlığa biçtikleri rolde her daim 'iyilik' üstün gelecek mitidir. Bu iyilik de kendilerinin çizdiği sınırlar içerisinde sunulan bir yanılsama olmaktadır.
Oysa yaşam filmlere benzemez. Bioiktidarın yaygınlaştırdığı kötülük olgusuna tahammül etme veya iyiliği kötülük diye gösterme maharetiyle erozyona uğratılır insan. Sistemin kötülük olduğu açığa çıkarılmaz. Böylece kötülük kaynağı sisler ardında belirsizliğe itilir. Ovidius, "iyi gizlenen iyi yaşadı" der. Kötülük merkezleri de iyi yaşayabilmek ve sistemlerini idame ettirmek için her yol ve yöntemi denemekten çekinmezler. Başarılı da olurlar. Cehennemi cennet olarak göstermekte üstlerine yoktur. Kötülük her yana, hücrelere kadar sinmiş-sindirilmiş bir olgudur. İnsanların hayallerine bile sirayet ettirilen bir amaçtır kötülük denen doğanın, canlıların ve insanlığın düşmanı vahşet. Groce, "En büyük kötülük direnme yoksunluğundan gelir" dediğinde haklıdır elbet. Karşı gelmek, başkaldırmadan geriletilemez kötülük. Cezir olup ötelemeli medi!..
Mevlana, Fihi Ma'fih adlı eserinde, "Birisi, buradan bir günde Kâbe'ye gitse, bu o kadar şaşılacak birşey olmadığı gibi keramet de değildir. Çünkü samyeli de bir günde Kâbe'ye gidebilir. Asıl keramet ikilikten kurtulman, kötülükten iyiliğe dönmendir" derken, bireysel dönüşümün toplumsal dönüşümü de getireceğini belirttiği kanısındayız. Benliğe işleyen kötülükten arınmanın olağanüstülüğüne işaret eder Mevlana. Arınmanın toplumsal arınmaya dönüştürülmesi ayağı da kuşkusuz o kadar kolay olmamaktadır. Kötülüğe karşı iyilik! Deccal'a karşı Mehdi'yi veya cehenneme karşı cenneti çıkarmaktır ki, insan benliği bağrında her iki olguyu da taşır. Peki, kötülük mefhumu nasıl ortaya çıkmıştır? Neden sökülemiyor toplumlardan? Eski Ahit'ten alıntı yaparsak; Yehova der ki: "Işığı meydana getirdim ve karanlığı yarattım. Huzuru yarattım ve kötülüğü yarattım." İşte, ışık huzurla böyle özdeşleşirken, karanlık da kötülük ile özdeşleşen bir diğer etmen olmakta kutsal kitapta. Bu dünyada kötülüğün biteceğini beklemek beyhudedir denmek istenmekte ve kötülüğün meşruiyetine zemin sağlamakta böylece. Toplumsallaşmada acı çeken insanlığın karşısına hep kötülük olgusu çıkmaktadır. Tanrısal bir karşılıkla kutsanmaktan geri durmaz. Bu da boyun eğmeyi, kadere razı gelmeyi öğütler varlıklara. Dolayısıyla kötülüğün orijinini insanlaşmanın sarmal evrimselleşmesine kadar götürmemiz yanlış olmayacaktır...

__________________
Sözün kıymetini '' Lal'' olandan,
Ekmeğini kıymetini ''Aç '' olandan,
Aşkın kıymetini ''Hiç'' olandan öğren..

Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147