Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - ilim Sahibi Olmak için
Tekil Mesaj gösterimi
  #5  
Alt 28.08.18, 00:29
İpek İpek isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Gayretli üye
 
Üyelik tarihi: 12.09.17
Mesajlar: 2,840
Etiketlendiği Mesaj: 277 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Alıntı:
Gulsahfiliz Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
arkadaşlar riyazet nasıl oluyor yalnızca hayvansal gıdalardan mı uzak duruyoruz yoksa oruç tutarken aynı zamanda hayvansal gıdalardan mı uzak kalıyoruz
Bunu siteden senin için buldum mübarek buyur oku

RİYAZET:*Zühd ve takva maksadıyla dünya zevklerinden kaçınma ve nefsin isteklerini yenmeye çalışma.

Tasavvufi hâl ve makamları elde etmek için harcanan sürekli ve düzenli çabalara*mücahede ve riyazet*denir.*Riyazet*daha ziyade, nefsin arzularına karşı koymak;*mücahede ise*ahlâk değişmesini sağlamak demektir.

Riyazet ve mücahede yolu tasfiye yoludur.*Bu yolda olanlar gerek hak, gerekse halk ile olan muamelelerinde sadakât üzere olurlar. Çünkü bu yol ebrâr yoludur. İnsanın dünyaya bağlı bütün eğilimlerinden sıyrılması, kendini Allah'a adaması anlamına gelen riyazetin amacı, insan nefsini eğitmek, Allah sevgisi dışında kalan bütün istekleri yok etmektir. Allah'tan başka bir şey düşünmemek, daima zikir ve ibadetle meşgul olmaktır.

Netice olarak riyazet, genellikle takva ve vera; doğruluk; keşf ve ilham sahibi olmak için yapılır*[Kuşeyri risalesi, (Terc.) Süleyman Uludağ, 21-22; Cavit Sunar, Tasavvuf Tarihi, 185; H. Kamil Yılmaz, Aziz Mahmud Hüdai, 213].*Riyazet Kur'an ve sünnet çerçevesi içinde olmalı.*Bidât ibadetlerle veya İslam'ın ön görmediği, koymadığı bir teabbud biçimi ile yapılması asla caiz değildir. Riyazet yapıyorum diye İslam'a bid'at sokmak İslâm'dan sapmadır.

Riyâzetin Şartları

Sûfîler az yemeye, az konuşmaya, az uyumaya, yalnız kalmaya, sürekli zikir ve tefekkür etmeye alışan nefsin kurtulacağına inanırlar. Hucvurî’ye göre:“Nefs köpektir, fakat müccahede ile öyle bir dereceye getirirler ki artık onun avladığı hayvan helal hale gelir.”

1. Az Yemek

İnsan nefsini azdıran şeylerin başında yeme içmede sınır tanımama gelir. Kuşeyrî İbni Salim’den naklen der ki:

“Kulun mutad olarak yediği yemeklerden her gün sadece kedi kulağı kadar azaltması açlığın âdâbındandır.”

Rasülullah (asm):

“İnsanoğlu karnından daha kötü bir kap doldurmamıştır. İnsana belini doğrultacak bir kaç lokma yeter.”

buyurur. Ebu Süleyman Dârânî:*“Dünyanın anahtarı tokluk, ahiretin anahtarı açlıktır.”*der.

2. Az Uyumak

Az yemek sonucu kişi az uyur. Az uyumak, Allah’a dönüşün ifadesidir ve kalbi cilalandırır. Gecenin İslam’da özel bir yeri vardır. Gece ibadet için kalkmak nefse ağır gelir. Bunun için*Kur’an’da*"geceleyin sıcak yatağından kalkıp Rablerine ümit ve korku ile dua edenlerle, seher vakitlerinde uyumayıp istiğfar edenler ve gecenin azında uyuyup sabahın erken saatlerinde istiğfar edenler övülmekte",*uzun gecelerde tesbih ile geceleyin teheccüt namazı emredilmektedir.

Uykusuzluk*hedef değil, ilim, amel ve zikre vasıtadır.*“Rasülullah (asm) yatsıdan önce uyumayı ve ondan sonra da konuşmayı hoş görmezdi.”

3. Az konuşmak

Riyâzetin bir önemli hususu da az konuşmaktır.*Dilini tutan, kötülüklerden emin olur.*Necmüddin Kübra:

“Dil konuşunca kalp susar. Dil susunca da kalp konuşur.”

demiştir. Hadis-i şerifte “susanın kurtulacağı”*belirtilmiştir. Dilini tutup kalbini söyletenlerin günahı az olur. İki dudağı ile iki bacağı arasındakine garanti verene cennetin garanti edileceği vaad edilmiştir.

İnsana iki kulak bir ağız verilmiştir.*Kur’an’ın ilk emri okudur. O halde ilme sarılmalıdır. İnsanın konuşmaktan çok dinlemeye ihtiyacı vardır. Hatem-i Asam der ki:

“Arzu üç çeşittir: Yeme, konuşma, bakma. Yeme halini Allah’a tevekkülle, dilini doğru sözle, gözünü ibadetli bakışla muhafaza et.”

Riyâzette halvetin de önemli bir yeri vardır.*Nefsin hoşlanmamasına rağmen halvete (yalnızlık) girmek suretiyle, nefsini alıştığı yerinden ayırıp rahatsız eden kimse ve nefsini Allah’a itaat için hapseden, bu acıların ardından kalben bu işten halâvet ve zevk duymaya başlar. Çünkü nefis ve nefsin tabiatı halâvetten hoşlanmaz, insanların arasına karışmak ister.

Zunnûn Mısrî*“İnsanı halvetten daha fazla ihlaslı olmaya sevkeden bir vasıta görmedim."*demiştir. İbn-i Mübâreke*"Kalbin devası nedir?"*diye sorulunca*“Halkla az görüşmektir.”*cevabını vermiştir.

Sonuç olarak kişi,*yaptığı mücâhede ve riyâzetin başarısına göre huzura kavuşmakta ve Allah’a yaklaşmaktadır. Bedeni ve ruhi varlığımız hayat yolunda, ölünceye kadar ortaya çıkan her çeşit şerre karşı sürekli bir mücâhede içindedir. Bu sayede insan hayat boyu kemale ulaşma halinde bulunur.

Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147