Muhyiddin’i Arabi den
Yasin suresi, 38. Ayeti kerimenin son kısmının sırrı
“Zâlike takdîrul azîzil alîm” ayetinde ki SIR!
Mekkeyi mükerremede Şeyh Abdülvahidi Deyri ile konuşurken bana şunu anlattı:
Buraya gemiyle gelirken gece yarısı bir adam defi hacet için kalkmıştı,ayağı kayıp denize düştü. Gemi rüzgarın etkisiyle hızlı ilerliyordu.
Adamın düştüğünü benden başka bilen yoktu. Düşer düşmez ayağa kalkıp baktım, birde ne göreyim; aniden bembeyaz bir kuş peydah oldu, o denize düşen adamı kanatlarıyla alıp gemiye getirip bıraktı. O kuş eğilip adamın kulağına bir şeyler söyledikten sonra kaybolup gitti.
Ben bu acayip hali görünce kendimden geçtim. Biraz toparlanıp kendime gelince adamın yanına vardım ve bu garip halin ne olduğunu sordum. Onun veli bir zat olduğuna kanaat getirerek bana dua etmesini istedim. Adam bana dediki: Ben senin dediğin gibi bir veli değilim, sıradan bir insanım, hiç bir üstünlüğüm yoktur. Denize düşünce kesin olarak öleceğimi düşünüp kendimi Allah’a teslim ettim, “ZÂLİKE TAKDÎRUL AZÎZİL ALÎM” ayetini okudum ve kaderime razi oldum.
Bunu okur okumaz,aniden bir kuş gelip beni kanatlarının üzerine alıp gemiye getirdi. Ben bu hale hayret edince,kulağıma eğilip şunları söyledi: “Ben senin okuduğun “zâlike takdîrul azîzil alîm” ayetiyim bu şekle girip seni kurtardım dedi..
Alinti