Tüketici Koruma Derneği: Dolar ve Euro bozdurmak çözüm değil, çözüm...
Tüketiciyi Koruma Derneği (TükoDer) Genel Sekreteri Onur Cingil, Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik çöküş ile ilgili analiz ve yorumlarda bulundu. 16 yılda her anlamda dışa daha çok bağımlı olduk diyen Cingil, "Dolar ve Euro bozdurmak çözüm değil, çözüm tüketim çılgınlığına dur demeli ve ithal ürün almaktan kaçınmalıyız" şeklinde konuştu.
Tüketiciyi Koruma Derneği (TükoDer) Genel Sekreteri Onur Cingil'ın TükoDer adına yaptığı basın açıklaması;
"Dünyada kendi kendine yetebilen bir ülke iken, neredeyse herşeyi üretebilen bir memleketken, son 16 yılda her anlamda dışa bağımlı, ithalatla ayakta duran ve ekonomisini ABD ve AB’ye teslim eden bir ülke haline getirildik. İşte bu ortamda da, hep birlikte ABD’nin Türkiye’ye karşı yaptırımlarını ve dövizin fahiş artışını izlemekteyiz.
'SON 16 YILDA HER ANLAMDA DIŞA BAĞIMLI OLDUK'
Merkez Bankasının ekonomik sınırları zorlayan müdahalelerine rağmen 1 Dolar 7 TL’yi, 1 Euro ise 8 TL’yi görmüş durumda. Yani paramız korkunç bir düşüş halinde, yani cebimizdeki para dünyadaki birçok ülke vatandaşının sahip olduğu paraya göre aşırı değersiz bir halde.
Baştan beri yanlış uygulanan ekonomik modeller sebebiyle, şimdi alınan acil tedbirler ve yaptırımlar bu düşüşü durduramıyor ve bizler sırtımızdaki yüke bindirilecek yeni yüklerin gelmesini bekliyoruz.
Yıllardır tüm uyarılarımıza ve her fırsatta tüketicilerin çığlıklarını iletmemize rağmen, yıllardır uygulanan yanlış ekonomik politikalar sonucu, dünyaya tarım ürünü ihraç eden bir ülke iken her şeyi ithal eder hale gelmiş, saman bile ithal eden, ekmeğini yapacak buğdayını bile dışarıdan alan bir ülke haline getirilmiş memleketimizde, tüm kaynaklarının yandaşlara ve yabancılara peşkeş çekilmesi, Devlete ait malvarlıklarının yok pahasına bedellerle özelleştirilmesi ve tüm ekonomimizin ithalat sebebiyle Dolar ve Euro’ya bağımlı hale getirilmesi sonucunda işte bugünlere geldik
Tüketiciyi Koruma Derneği (TükoDer) Genel Sekreteri Onur Cingil
'DOLAR VE EURO BOZDURMAK ÇÖZÜM DEĞİL'
Dövizdeki bu son hareketlilikten önce, TÜİK’in Haziran ayı açıklamasında yıllık enflasyonun % 15.39 olduğu belirtildi. Türk-İş ise enflasyonun % 16.07 olduğunu açıkladı. Yine Türk-İş’in açıklamasında Temmuz ayı itibariyle, Yoksulluk sınırının 5.662,46 TL ve Açlık sınırının da 1.738,37 TL olduğu belirtildi. Halen net asgari ücretin 1.603,12 TL olduğu nazara alındığında tüm asgari ücretlilerin ve emeklilerin büyük bir bölümünün açlık sınırının altında yaşadığı ve gidişatın daha kötü olabileceği gün gibi ortadadır.
Değerli tüketiciler, yıllardır büyük bir hırsla ülke kaynaklarını heba edenler bu krizden çıkmanın tek yolunun Dolar/Euro bozdurmak olarak görmektedirler. Oluşan her olumsuz sonuçta hep halktan birşeyler beklenmektedir. Fakat çözüm bu kadar basit olmayıp tek çare dış politikada, ekonomi politikasında doğru çözümler ortaya koymak, üretim ekonomisine geçmek, devleti yönetenler olarak lüksten vazgeçmek, devlet kaynaklarını peşkeş çekmemek, sömürmemek halk için kullanılacak çözümler ortaya koymaktır. Yani çözümü, ülkeyi bugüne getirenler bulmalıdır.
İTHAL HARCAMAYA VE TÜKETİM ÇILGINLIĞINA KARŞI DURMALIYIZ
Dünya’nın en yüksek dolaylı vergilerini ödeyen, en pahalı benzini, elektrik ve doğalgazını kullanan bizler döviz artışları nedeniyle gelecek zamlar karşısında en temel ihtiyaçlarımızı dahi karşılayamaz hale gelebiliriz.
PEKİ BİZ TÜKETİCİLER NE YAPMALIYIZ ?
Temel gereksinimlerimiz dışında harcama yapmamalı, ithal ürünlerden kaçınmalı, ihtiyacımız kadar harcamalı, bu zamana kadar bize dayatılan tüketim çılgınlığına karşı durmalıyız. Bu krizden en az zararla çıkmanın tek yolu budur. Unutmayalım ki biz tüketiciler ne kadar bilinçli ve birlikte hareket edersek bugünlerin de üstesinden gelebiliriz."
Kaynak:Abc gazetesi
__________________
Herkesin bir dönüm noktası vardır çünkü
Allah her kuluna yardım eder
|