Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - Metafizik, Durugörü ve Rüyalar
Tekil Mesaj gösterimi
  #1  
Alt 10.08.19, 10:00
Mube Mube isimli Üye şimdilik offline konumundadır
 
Üyelik tarihi: 11.06.19
Bulunduğu yer: kabir
Mesajlar: 270
Etiketlendiği Mesaj: 9 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Metafizik, Durugörü ve Rüyalar

Günümüzde "Uzaylılar tarafından kaçırılma vakası" denilerek dünyanın her yerinde ekran karşısına çıkartılan kişilerin tamamına yakını, metafizik kabiliyetleri olduğu halde bunun farkında olmayan, bu kabiliyetlerini kontrol edemeyen, uykuda ya da uyanık halde iken herkesin göremeyeceği şeyler gören kişiler.
· Ayrıca vakaların büyük çoğunluğunda, yakaza hali yaşayan insanların yani uyku ile uyanıklık arası halde gerçek kalitesinde görüntüler gören ve sesler duyan insanların, o anlarda gördüklerini gerçek zan ettikleri de anlaşılıyor. Bu gibi aldanışların temelinde hep ilim eksikliği var. Peygamberlerden yayılan doğru ilimlere tabi olmak yerine, maddeci, sömürmeci, mason, satanist, büyücü sözde uzmanların eline düşmek ve yanlış yönlendirilmek var.
· Uzman bir psikolog eşliğinde bir hipnoz seansı yapılarak, kişinin bilinçatlına ulaşılarak meydana çıkartılan şeyler de o görülen rüyalar ya da yakaza halindeki görüntüler... Bu usulün de itibar edilecek hiçbir yanı yok. Dahası, o halde bir kişiyi, ona musallat olan bir cin kontrol ediyor ve o kişinin bedeni üzerinden bir ya da birkaç cin konuşuyor da olabilir. Ya da bir insan medyum, o insana o anlarda zihin kontrolü uyguluyor da olabilir.
· Bununla beraber, uzaylı insanlar tarafından gerçekten kaçırılan ve üzerinde incelemeler yapıldıktan ve vücuduna çipler takıldıktan sonra bırakılan dünya insanları da gerçekten var.
· Dünya genelinden bütün metafizikçi, astrolog ve rüya yorumcularına söylüyorum, artık bu kesin gerçekleri kabul etmelerini tavsiye ederim.
· Çünkü hem kendileri gereksiz yere geriliyorlar, yükleniyorlar, hem de danışanlarını gereksiz yere geriyorlar. Hem de isabet edememiş ve danışanlarına karşı mahcup düşmüş oluyorlar.
· İnsanların rüyalarında kederlenmesi de tersine çıkar. Acı içinde hüngür hüngür ağlaması, hıçkıra hıçkıra ve kendini sıka sıka ağlaması da tersine çıkar. O nispette büyük ve sevindirici gelişmeler yaşanacağını haber verirler.
· Rüyalarda herkesin kendini ve tanıdığı insanları, başkalarını temsilen görmüş olabileceğini de göz ardı etmeliler. Metafizik kabiliyetleri olan insanların tamamı, rüyalarının tamamına yakınında kendilerini başkalarını temsilen görürler. Daha baştan bu gerçek fark edilemezse, rüyalar isabetle tabir edilemez. Üstelik, sık sık başkalarının yerine kendini gören insanlar bu yükü taşıyamaz olurlar. Ruh sağlıkları bozulur. Hayatları mahvolur.
· Durugörü kabiliyeti olan insanların gördüğü şeylerin sık sık gerçek olmaması da sebepsiz, hikmetsiz değil... Kaderde çok sayıda ihtimaller olur ama her zaman bunların sadece biri gerçekleşir, yaşanır.
· Kişinin kaderinde yazılı olup da gerçekleşmeyecek ihtimaller muallak ihtimallerdir.
· Kaderinde yazılı olan onca ihtimal arasından "değişmez kader" olarak yaşanacak ihtimali görebilmek mümkündür ama bu kısmın da çok detayları var.
· Durugörüsü olan insanların çoğu, birbirine bağlayamadıkları, anlayamadıkları, kafalarını şişiren, hayatını zorlaştıran şeyler görür dururlar.
· Çünkü çok sık olarak muallak ihtimallerde boğulurlar. Bir yol bularak "değişmez kader"de yaşanacak olan kısmı/ihtimali görebilmeliler. Lakin, durugörüsü olan insanları, İblis'in emrindeki cinler, medyumlar, büyücüler hiç rahat bırakmazlar.
· Sürekli durugörü sahibi kişilere musallat olurlar ve bu kabiliyetini düzgün ve faydalı şekilde kullanmasına mani olmak isterler.
· Bu kısımda kişinin iradesinin çok kuvvetli olması lazım. Çok mücadeleci olması lazım. En başta bu lazım ama yeterli değil...
· Doğru bir itikatı, doğru dini tercihleri ve doğru dini bilgisi olması da lazım.
· Gerçek bir mürşid-i kamili olması da lazım. Rabıtası da olması lazım. Manevi tasarrufunu çok güçlendirmesi lazım ki bu da doğru itikat ve ilmin yanında, sadece helal rızık yemekle ve ibadetlerini eda etmekle mümkündür.
· Bir yandan da kişi, metafizik kabiliyetleri sayesinde, kendisine musallat olan cinleri kesebilmelidir. Kendisine ağırlık veren, kabiliyetlerini kapatan büyüleri de çözebilmelidir.
· Bunları yapamadıkları için, rüyaları da çoğunlukla doğru tabir edemezler. Durugörüyü de doğru ve isabetli kullanamazlar.
· Aylarca ve yıllarca, kendilerine bir şey olmasını, ailelerinin başına bir şey gelmesini, bulundukları şehre ya da ülkeye kötü bir şey olmasını beklerler ama aldatıldıklarından haberleri bile olmaz.
· Metafizik teknikler, budistlerden, hahamlardan, papazlardan, satanistlerden öğrenilemez. Onların bildikleri ve yaptıkları kadarı, emekleyebilmekle eş değer. Oysa bu sahada yürüyebilmek, koşabilmek lazımdır. O da sadece saydığım hususlara riayet etmekle mümkündür.
· Gerçek metafizikçiler, gerçek rüya tabircileri, gerçek astrologlar, tarih boyunca hep hak peygamberlerdi. Bu ilimlerin düşünerek, denemeler yapılarak, iştişareler yaparak, tartışmalar yaparak öğrenilebilmesi, disipline edilebilmesi imkansız kere imkansızdır. Bunlar, akla ve deneylere dayalı ilimler değil, kalbe ve nakile dayalı ilimler.
· Peygamberlerden sonra, bu sahalarda en iyi seviyelere yükselenler hep onlara samimiyetle bağlanan, onların yolundan samimiyetle giden, her çileye tahammül eden, her imtihana sabır eden müslümanlar oldular. Bu, her çağda böyle olduğu gibi bu çağda da böyle... Gelecek çağlarda da böyle olacak.
· Zaten şimdiden sonra ikinci Zülkarneyn çağı, ikinci Musa çağı, ikinci Yusuf çağı, ikinci Süleyman çağı bir arada yaşanacak. Şimdiden sonra açıkça görülür şekilde hz. Mehdi çağı yaşanacak. Bütün büyük peygamberlerin hayatlarındaki büyük hadiselerin çok benzerleri hz. Mehdi çağında yani bu çağda da yaşanacak.
· Hz. Musa ve hz Süleyman devrinde cinler alemine nasıl ayar çekildiyse... İnsanlar arasındaki büyücülere, kahinlere, yoldan çıkartanlara neler yapıldıysa, bu çağda da öylelerine aynısı yapılacak. Şeytan'a uyarak, ona tabi olarak metafizikçilik, büyücülük, astrologluk yapmaya çalışanların hepsi helak olacak.
· Bu öyle bir çağ ki hz. İsa'ya peygamberlik vazifesi verildiğinde... Akıl almaz sırlar kendisine emanet edildiğinde... Ümmed-i Muhammed'den olmanın nasıl büyük bir üstünlük olduğunu hemen anladı de hemen dua etti. Bu ümmetten olmak için ettiği duaları kabul oldu.
· Lakin hz. İsa sadece bu ümmetten olmak için dua etmedi. Bu ümmetin ahir zamanı yaşanıyorken hayatta olabilmek ve hz. Mehdi'nin hemen yanında, onunla omuz omuza mücadele verebilmek için de dualar etti. Bu duaları kabul edildi.
· Çünkü hz. Mehdi devrinde nasıl büyük bir mücadele verileceğini, ne çileler çekileceğini, küffarın nasıl mağlup edileceğini, dünyanın tek devlet yapılacağını, her yere İslam dininin hakim olacağını biliyordu.
· Aslında kıyamet kopması gereken kapkaranlık bir çağda, hz Mehdi'nin imkansız kere imkansız görülen şeyleri yapacağını... Öyle bir çağı aydınlatacağını... Her yeri küfür, inkar, zulüm, gözyaşı, hastalık, katliam, sömürme, acı dolmuş olan dünyayı, iman, adalet, huzur, mutluluk, neşe, sağlık ile dolduracağını biliyordu.
· Böyle bir şeyin, kendi çağında kendisine bile nasip olmayacağını, geçmiş peygamberlerin hiçbirine de nasip olmadığını biliyordu...
· Hz. Peygamberimizin "Onlar benim kardeşlerimdir", "Onlara, sizden elli kişinin sevabı verilecek" buyurduğu ahir zaman müslümanlarından olmak istedi ve duaları kabul edildi. Lakin, dediğim gibi, onların da en üstünü, en önde geleni olan ve peygamber olmadığı halde akıl almaz manevi derecelere ulaşacak olan Mehdi'nin yanında olmak istedi. Onun kazanacağı sevaplara yaklaşabilmeyi istedi.
· Hz. Lokman, hz. Üzeyir, hz. Zülkarneyn, peygamber olmadıkları halde kendilerinden Kur'an-ı Kerim'de bahsedilen veli zatlar...
· Yüzbinlerce peygamberin isimleri kitabımızda hiç geçmedi ama peygamber olmayan bu üç kişinin isimleri geçti. Çünkü, bu kişilere peygamberlik verilmediği halde, yüzbinlerce peygambere nasip olmayan hizmetler, cihatlar, sevaplar, dereceler bu kişilere nasip oldu. İşte hz. Mehdi de aynı öyle olacak hatta onlardan yüksek manevi derecelere ulaşacak ve hz. İsa bunu çok iyi biliyordu.
· İşte öyle biri olan hz Mehdi, bu çağda o bütün şeytanlaşmış metafizikçileri, astrologları, büyücüleri cezalandıracak. Bu dünyada İblis'e çalışan kimse kalmasın diye mücadele edecek. Zalimlere karşı acımasız olacak. Mazlumlara karşı çok merhametli ve şefkatli olacak. O şeytanlaşan metafizikçiler, suretleri bile şeytana benzer, hayvana benzer şekillere dönüşerek ölecekler. İbret-i alem olacaklar.
· Bununla beraber, öyle olanlar bilsinler ki Allah, tevbeleri kabul eder. Kulu, ne kadar kötülükte ileri gitmiş olursa olsun, kalpten ve samimiyet tevbe ederek, pişman olarak o yoldan dönerse, onun tevbesini kabul eder. Yanlış yolda giden metafizikçiler, son kararlarını vermeliler.

Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147