Yahudilik - Kabala ve Satanizm ilişkisi nedir ?
Masonluğun Felsefesi: KABBALA
Kabbala, Tevrat inmeden çok daha önceleri Yahudi ruhban sınıfının geliştirdiği bir öğretidir. Kabbala büyü ve Şeytani güçlerle bağlantı sanatıdır.
“Negatif güçlerin öğretisi” olarak tanımlanan Kabbalizm temelde Şeytan’ın dininin tüm özelliklerini içerir. Masonluk tamamen kabbalist öğretiye dayalıdır:
“Modern Masonluk kabbalist esasları muhafaza etmiştir. Bundan başka, mason sistemleri tamamıyla kabbalist fikirlere ve ilme dayandırılır.” (Çırak Kardeşlik Kolu, no.3, sf. 13-14)
“Gelenek” veya “Ağızdan kulağa” anlamına gelen Kabbala “sır” esasına dayalıdır. Bu sırların tamamı, Jerusalem Lodge (Kudüs Locası)’nın üç Kabbalisti tarafından ezberde tutulur. Kabbalistlerden biri öldüğünde İsrail'in 70'ler Meclisi’nden (Sanhedrin) seçilen bir aday aynı bilgileri devralır.
“Kabbala kitaplarının metinleri sembollerle doludur. Her devirde, bunların manasını bilen Üç Yahudi bulunur. Bunlardan ölenin yerine, bir alt kademeden (Sanhedrin, 70’ler Meclisi) en iyisi seçilir, diğer ikisi tarafından sırlara vakıf edilir.” (Türk Mason Dergisi, s.21, sf. 1095)
“Sanhedrin üyelerinin tümü büyü bilmek zorundadır.” (Das Reich Satans, Karl R.H. Frick, sf.85)
Fal, Kara büyü ve Şeytanlarla ilişki kurma ile ilgili bilgileri kapsayan Kabbala, Masonik öğretinin temelini oluşturur. Bu nedenle Kabbala’nın teorik ve pratik uygulamaları ile ilgili bilgiler 33 kademeye aynlmıştır. Kabbala’nın vermeye çalıştığı eğitimin özü ise metafizik güçlerle irtibat kurarak Evrenin Ulu Mimarı, yani Şeytan'ın sırrının tüm manalarını içeren bilgiye ulaşmaktır.
“Kabbala büyücülüğün anlamını kavrar. Kabbala sayesinde kara büyü dünya çapında itibar görmüştür.” (Das Reich Satans, Karl R.H. Frick, sf.101)
“Kabbala, bilinçaltının kapılarını açan ve ruhu saran manevi değerlerin dışarı çıkmasını sağlayan anahtardır. Masonluk onu insanın yaşamı anlaması için gerekli görür.” (New Age Mason Dergisi, sayı.77, sf.31)
“Pratikte Kabbala, kötülüklerle ilgilenmenin yolu ve semboller yoluyla psikolojik dünya üzerinde güç kazanmanın tehlikeli bir sanatı ve büyüye dayalı bir formudur.” (Kabbalah, Tradition of Hidden Know-ledge, Z’ev Ben Shimon Halevi, sf.12)
Kabbalist eğitimle yetiştirilecek adaylar, Mason Üstad-ı Azamlar tarafından dikkatle seçilir ve aday, ancak bir kademenin bilgilerini tam anlamıyla hazmedince diğer bir kademeye geçebilir. Bu taktiğe Masonik dilde “Uykulu gözlere ışığın yavaş yavaş verilmesi” denir.
MASONLUK ve ŞEYTAN
Tevrat, Yehova’ya, “Orduların Tanrısı” sıfatını verir ve Yehova, kendi emirlerine itaat etmeleri için, insanları birbirlerine düşürür ve kurbanların kanıyla, kan kokusundan hoşlanır.
(Türk Mason Dergisi, yıl 30, sayı 78/1)
Hakkın karşısında kibirlenip direnmesi, sahip olduklarıyla övünmesi yüzünden Allah’a isyan eden İblis, ilk insanın yaratılışından bu yana kendisine benzer karakterdeki insanları etkisi altına almıştır. Şeytan, hak dinin saptırılması ve hükümlerinin tersine çevrilerek uygulanması üzerine kurulmuş olan dinini, Üstad Kabbalistlere ve Mason Meşrik-i Azamlara öğretmiştir. Masonlar, Yahudi başhahamların liderliğinde düzenli olarak Şeytan çağırma ve adak ayinleri yapmışlardır. Masonların
emir almak amacıyla şeytanlarla ilişki kurdukları ayinler Kabala’nın ‘büyüde pratik uygulamalar’ bölümünde detaylı bir şekilde açıklanmıştır.
Tarih boyunca gönderilen peygamberin karşısında yer alan Yahudi ve Masonlar kendileri büyüyü kullandıklarından, peygamberlerin yaptıkları tebliği, vahiy almalarını ve gösterdikleri mucizeleri de büyü olarak nitelendirmişlerdir. Bu nedenle peygamberlerin tebliğine ilk tepkileri “bu bir büyüdür” demek olmuştur. Bu, büyünün ve uygulamalarının o devirde de kavmin ileri gelenleri arasında yaygın olduğunun bir göstergesidir. Tarih boyunca peygamberlere düşman olan kesim halk değil, büyüyü tüm detaylarıyla bilen, planlı ve organize bir topluluk olan masonlardır. Kuran’da mason karakterini taşıyanların peygamberlerle giriştikleri bu mücadele şu şekilde açıklanmıştır:
“Onlara katımızdan hak geldiği zaman dediler ki: ‘Bu, kuşkusuz apaçık bir büyüdür’.” (YUNUS 10/76)
“Küfre sapanlar mutlaka: ‘Bu, açıkça bir büyüden başkası değildir.’ derler.” (HUD 11/7)
“İçlerinden olan bir adama: ‘İnsanları uyarıp-korkut ve iman edenlere, muhakkak kendileri için Rableri katında 'gerçek bir makam olduğunu müjde ver' diye vahiy etmemiz, insanlara şaşırtıcı mı geldi? Küfre sapanlar: 'Gerçek şu ki bu, açıkça bir büyücüdür' dediler.” (YUNUS 10/2)
Masonik Tanrı: Şeytan
“Bazen bizi kurtarması için Tanrı’ya değil, ŞEYTAN'A YALVARMAMIZ GEREKİR.”
(Mimar Sinan Dergisi, 1974, sayı.17, sf.16)
Masonlar, tarih boyunca Şeytan’ın dinini yoğun telkin ve propaganda yoluyla insanlara öğretmeye çalışmışlar ve bunu yapabilmek için de dışarıya karşı dindar görünmüşlerdir. Örneğin, Nokta Dergisi’nde yapılan bir röportajda Üstad Vekili Halil Mülküs, Masonluğun Allah inancı
olan bir kuruluş olduğu imajını vermeye çalışmıştır.
“Nokta: Toplumda ‘Masonlar dinsizdir’ diye bir kanı var?
Halil Mülküs: Evet, o çok ters bir müşahede, yanlış, tamamen yanlış bir müşahede. Biz bir kimseyi mason olarak aramıza kabul edebilmek için ön şart olarak Allah inancını ararız.” (Nokta Dergisi, sayı.40,
sf.26-27,13 Ekim 1985)
Masonik kaynaklar detaylı bir şekilde incelendiğinde ise Masonların dini görüşlerinin gerçekte daha farklı olduğu görülür.
Şeytan’ın sembolü olan keçi kafatasının yerleştirildiği 5 köşeli yıldız, büyü ayinlerinde
çok önemli bir yer tutar. Kabbala sembolizmine göre beş köşeli yıldız Şeytan’a yol gösterir. Bütün Şeytan çağırma törenlerinde kullanılan bir semboldür.
6.8. 2018
|