Özürlü Gönüller
Gazetenin genel yayın yönetmeni Orhan Zorlu, gazete binasından çıkarken düşünceliydi. Sosyal içerikli bir köşe için şimdiye kadar görüştüğü adaylar içine tam sinmemişti. Gazetenin sosyal içerikli bir köşesi olsun, yoksullar, muhtaçlar ve özellikle özürlülerin sorunlarını gündeme taşısın istiyordu.
Orhan Zorlu, yayın yönetmeni olduğundan beri, gazetenin tirajı da, buna bağlı reklam gelirleri de artmıştı. Çevresinden ve gazete üst yönetiminden tebrikler her gün geliyordu. Fakat o biliyordu ki, medya hayatında en ufak tökezlemesinde yerine başkasının getirilmesi sıradan bir şeydi. Bu nedenle hep yenilik ve daha iyiye doğru neler yapılabileceğini düşünürdü. Fakat bu sosyal içerikli köşe tamamen bu çabalarının dışındaydı. Bu konuda tirajı filan düşünmüyor, faydalı bir amaç içeren böyle bir köşeyi gönülden arzuluyordu.
Böyle bir köşe için bulacağı kişi empatiyi bilen, empatiyi yaşayan yani kendisini başkasının yerine koyarak düşünebilen, duygulu bir insan olmalıydı. Kimseyi hor görmemeliydi. Şimdiye kadar ki adaylar da bunu yeterince görememişti. İpuçları, pırıltılar vardı ama yetmiyordu işte. Kimisi köşe hakkında soru sormadan maaşı soruyor, kimisini denemek için, “İş adamlarını üzecek haber yapmanı istemeyiz” deyince de hemen yelkenleri indirip, “Nasıl isterseniz efendim” diye teslimiyetçi, kişiliksiz tavırlara giriyordu. Bu tür adayları gördüğünde Orhan Zorlu öfkelenip içinden “Benim her dediğimi yapacaksan, kendi fikrin önemsiz se, seni ne yapayım, köşeyi de kafama göre oturur kendim yazarım” diye düşünüyor. Sonra adayı gönderiyordu; “Teşekkür ederim, tüm adaylarla görüştükten sonra adayların hepsine bilgi mektubu göndereceğiz” deyip, başından savıyordu.
Bu gün görüşeceği son adayla, bayan Ayşegül Çankırılı ile bu köşe fikrinde son kararını verecekti. Önceki adayların yapaylığı, samimiyetsizliği nedeniyle ümitsizdi. “Bu sosyal köşe konusunu büyük ihtimalle rafa kaldıracağız” diye düşündü.
Gazeteden çıktı ve hemen yakındaki kafeteryaya yürüdü. Yoğun bir insandı, görüşme ile akşam yemeğini bir arada halletmeyi planlamıştı.
Kafeteryaya girdi ve garsona buluşacağı bayanın ismini ve kim olduğunu söyledi. Garson, köşede oturan bayanı işaret etti. Genç ve güzel bir bayan köşedeki masada oturuyordu. Orhan Zorlu, “Genç ve güzel bir bayan, sosyal konulara kendini ne kadar verebilir ki!” diye düşünüp, suratını buruşturdu. Masaya vardı, gülümsemeye çalışarak elini uzattı;
-Merhaba, ben Orhan Zorlu.
Genç kız, kalkmadan elini uzattı;
-Ben de Ayşegül Çankırılı.
Genç kızın ayağa kalkmamasına bozulmuştu ama bir şey demeden oturdu.
-Buyurun Ayşegül hanım. Konuyu biliyorsunuz, sosyal içerikli bir köşe için halkın içinden, konulara daha yakın bir yazar adayı arıyoruz. Bu konuda düşünceleriniz nedir, hedefleriniz nedir.
-Başvuru formunuzda, özellikle özürlülerin yaşam sorunları konusunu da belirtmiştiniz.
-Evet, bu konu fazla işlenmiyor, gündeme gelmiyor. Genel sosyal konuların içinde bunu ön plana çıkarmayı tercih ederiz.
-Ben genel sosyal konuları da takip ediyorum ama ben de özürlüler konusunu daha çok incelemek, daha çok ön plana getirmek istiyorum. Zaten başvuru sebeplerim içinde en çok bu etkiledi beni.
Orhan Zorlu, genç kızı şöyle bir inceledi. “Beni etkilemeye çalışıyor galiba” diye düşündü.
-Özürlü bir arkadaşınız mı var?
-Yakın arkadaşlarım içinde yok.
-Özürlü bir akrabanız mı var?
-Hayır.
Orhan Zorlu sesini biraz sertleştirerek;
-Bakın hanım efendi, biz laf olsun diye bir köşe açmak istemiyoruz. Mesela ne yazacaksınız özürlü yaşamıyla ilgili.
Genç kız bozuntusunu belli etmemeye çalıştı;
-Bir özürlünün otobüse binmesi, kaldırımdan kaldırıma özürlü arabasıyla geçmesi dahi ne kadar zor. Bunları insanlara hatırlatmaya, çözüm bulmaları için teşvik etmeye çalışacağım.
-Özürlüleri az da olsa gözlemlemişsiniz, ama yeter mi. Bir özürlünün ruh halini anlayabilir misiniz.
Orhan Zorlu’nun sesindeki hafif öfkeli, hatta küçük görücü tona aldırmamaya çalıştı.
-Sanırım
-Sanırım, sanırım. Nerden anlayacaksınız hanfendi. Empati nedir biliyor musunuz ?
-Şu anda uyguluyorum.
Orhan Zorlu’nun sesindeki öfke yerini şaşkınlığa bıraktı.
-Nasıl !
-Kendimi sizin yerinize koyup, öfkeli halinizi anlamaya çalışıyorum.
--DEVAMI VAR ---
-- KARAKTER SAYISI NEDENİYLE 2 BÖLÜM OLARAK PAYLAŞILIYOR - 1. Bölüm sonu ---
|