Abdurrahmân-ı Tâğî (kaddesallahu sırrahul aziz)Hazretleri; Nurşin´deki hanelerinde, azizandan bazıları ve Süleyman Efendi´nin halifeleri huzurunda bana dedi:
-Dinlediğin sohbetlerin mühim kelimelerini kayd etmelisin. Ben de zat-ı âlilerine: -Bu işi bir müddettir bıraktım, dedim.
“Niçin bıraktın?”diye sordukları zaman kendilerine cevaben şöyle dedim: -Zira zat-ı âlinizin “kelimelerin sözünü almak değil nisbetini almak gerekir” dediğinizi duydum.
Başka bir sohbetinizde de: -Manası ve nisbetini anlamadan, onlara göre nefsi terbiye etmedikten sonra kelimeleri kaydetmenin ne faydası var? buyurdunuz. Bu sebeble kelimâtınızı kaydetmenin faidesiz olduğu kanaatına vararak yazma işini terk ettim.
Bu beyanım üzerine bana; O sohbetimden maksat kelimâtı yazmaktan vazgeçirmek değildi.
Aksine o sözlerim yeni ve başka bir emirdi, diye cevap verdiler.
{ Abdurrahmân-ı Tâğî (ks) }
Şâyet kitâbımı okuyanın anlayışına göre Kur'ân'a veyâhud hâdîslere aykırı bir şey ortaya çıkarsa, okuyan bilsin ki, anladığı ma'nâ, kendi anlaması yönündendir; yoksa benim îzâh için kastettiğim murâdım yönünden değildir.
Bu gibi husûslarda, okuyan zâtın hakikatin anlaşılmasına kendisi için açılım hâsıl oluncaya kadar, yâhud
Allâh’ın kitabından veyâ te’yid edilmiş hadîslerden delîlini buluncaya kadar, o ma'nâ ile ameletmeyerek, teslîmiyeti de elden bırakmamalıdır.
Bu gibi husûslarda inkârı terk edip teslîm olmanın faydası, hakîkati bilmeye ulaşmaktan mahrûm olmamak içindir.
{ Abdu'l-kerîm Cîlî (ks) }
(İbrahim: )
“Bu işi, belli ki, şu yapmıstır, putların en irisi yani. Ama en iyisi, siz kendiniz onlara sorun; tabii, eğer konuşmasını biliyorlarsa!”
{ Enbiya 63 }
"..'söze ve söyleyene bak' denilir ki, sözü söyleyenin hali kastedilir. Sözü söyleyen dost ise, söz kaba bile olsa dostluk bildirir; söyleyen düşman ise hoş bile gelse sözü düşmancadır. Biz de şiirlerimizde bunu söyledik. Bizim şiirlerimiz de farklı suretlerde ilahi bilgileri anlatır.
Kullandığımız suret ve formlar, cesaretlendirme, övgü, kadın isimleri veya nitelikleri, nehirler, mekanlar ve yıldızlar gibi hususlariçerir.."
{ Muhyiddin İbn Arabi (ks) }
|