Kblan Tragna sisteminin özgünlüğünden şüpheliyim. Bülent Kısa bir çok çalışma yapmış biridir sadece Havas değil. Eski mısır çalışmaları ve Kabala da bu çalışmalara dahildir. İlk aşamalarda evet, Arapça esmalar kullanılmıştır fakat sonralarda, sistemi geliştirdikçe Arapça ve ibranice olan bütün kelimelerden kurtulmuş ve Tragna lisanına tamamen geçiş yapmışlardır. Tisan alfabesi kullanmışlardır çalışmalarında sadece.

Satanizmi tehlike olarak görmüyordu, satanizmi yanlış uygulayanları tehlikeli olarak görüyordu, kendisi satanisttir. Ben de islam dinini, sözde cihad mantığıyla ''gavur'' öldürmek için kullananları, paganizmi hristiyan kilisesini kötülemek adına kullananlara tehlikeli görüyorum. Ama her inanış kendi özünde iyidir ve saftır. Bunların yanında, düzen ve denge için gereklidir de! İsteyen evrensel negatif güçlere hizmet eder, isteyen evrensel pozitif güçlere, isteyen de başka şeylere. Özgür irade seçimleri, kişilerin sonuçlarına katlanacakları şeylerdir ve bizi bağlamazlar.

Her şeyin yanında, Bülent Kısa ve Ozan'ın Saki ile ilk kontak kurmasının hikayesi de oldukça ilginçtir. Bir kat çalışması sırasında, Ozan'ın Ya Gaffar yerine Ya Gaffur zikrettiği söylenir, bu da Saki ile kontağın başlangıcı olmuştur. Bu da Tragna ekolünün başlangıç hikayesidir. Ve geri kalan her şey, grup çalışması boyunca kimin bilinç altı formları baskın gelmişse öyle devam etmiştir. Ayrı bir rivayet ise, istediği sonuçları alamayan Bülent Kısa'nın çalışma grubunu dağıttığı yönündedir. Karanlık katlara ziyaret etmeyi kaldıramayan kişilerde mental problemlerin oluşmasının yanı sıra, obsesyona uğrayanlar da olmuştur bolca. Tabii bunun yanında Kblan Tragna ekolünü kullanan kişilerin birbirlerini komaya sürükleyecek kadar güçlü majikal çalışmalar yapabildiği de ayrı bir gerçektir.

Her şeyin ötesinde çok doğru bir söz vardır:
Başarılı büyü yoktur, başarılı majisyen vardır!