Tüm Yaşam Kutsal Bir Amaç İçin Varolur!
Tüm yaşam kutsal bir amaç için varolmuştur. Bir ışık işçisinin, yani gerçek doğasının farkında olan bir varlığın içsel farkındalığı ve ikili olmayan doğası ilahi aktivasyon için bir vasıtaya dönüşür. Bu rol çok basit ve çok doğal bir roldür. İllüzyon olan benlik varlığın gerçek duyularında eridiğinde, Ben varlığı saf mutluluk haliyle rezonansa girmeye ve parlamaya başlar. Bu durumdayken Işık işçisinden Işık Varlığa geçiş başlar. Bu aktivasyon her yerde, her durumda meydana gelebilir, her mekanda, rolde, yaşta, evdeki anneden ordudaki askere kadar, hatta insan doğasının en karanlık bölgelerinin derinlerinde bile bu çiçeklenme gerçekleşir. Değişim yavaş da olabilir, hızlı da; herkes için aydınlanış ve yükseliş süreleri farklıdır. Aydınlanma, sıçrama ya da yükseliş, varlığın efor göstermediği halidir; yakalamaya çalışmaksızın, aramaksızın gerçekleştirdiği bir değişimdir. Zen rahiplerinin koanlarla anlattıkları bilgelik öykülerine benzer.
Uyanış, aydınlanma, yükseliş, farkındalık veya bilgelik; mavi gökyüzü ve parlak günışığı altındaki herkesi ilahi kaynağımızın enerjilerine açan varoluştur.
Nereden Başlayacaksınız?
Nereden başlayacağım diyebilirsiniz?- Kendini Bilmek İlk ve Tek Adım!...Kendinize soru sormaya ve doğru yanıtlar vermeye çalışın, herşeyin değiştiğine bizzat siz tanık olacaksınız…
Terke hazır mısınız?
Terk en yanlış anlaşılan konulardan biridir. Günlük yaşamı bırakıp, dağlara, manastırlara çekilmek gibi anlaşılır. Ama değildir, önemli olan burada yaşarken, maddeyle aramızdaki bağı dengelemek, madde sadece bir araç. Aslolan bizim ruhumuzun o maddeyle temasından aldığı derin bilgeliktir… Bir ışık işçisi olmak hem çok kolay hem de çok zordur. Gerçek siz olmak ne kadar zor? Acaba herşeyi terketmeye hazır mısınız? Tüm şekiller ve maddi olan gittiğinde kim olacaksınız bir düşünün. Birgün hepimiz bu dünyayı terkedip, ince enerjetik bedenimizle başbaşa kalacağız yani gerçek bizle…Bu gerçek asıl gerçeğimizdir ve hiç unutulmamalıdır…
Bağışlamaya Hazır mısınız?
Bağışlamaya ve herşeyi bırakmaya hazır mısınız? Yapmanız gereken hiçbirşey yok gibi düşünün, nasıl bir ruh hali? Saklanmayı bırakmak, kim olduğunuzun ve ne olduğunuzun büyüleyici gerçekliğiyle yüzleşmek, tüm illüzyonlardan kurtulmak. Siz düşünen, nefes alan, merkezlenmiş biri misiniz? Egonuzu kontrol ediyor musunuz, yoksa egonuz mu sizi kontrol ediyor? Bir farkındalık hali içinde mi yoksa sürekli bir reaksiyon halinde mi yaşıyorsunuz? Yani insanlarla içsel kavganız nasıl? Çok mu kızıyorsunuz onlara? Affetmek zor mu? Yanıtlarınızı nerede arıyorsunuz? İçeride mi yoksa dışarıda mı? Bunlar düşünmemiz ve kendimiz için kabul etmemiz gereken ciddi sorulardır. Zihnin, egonun, kelimelerin ötesinde “Kendini Bilmek” ilk ve tek adımdır.Kendini eksiğiyle fazlasıyla iyi tanıyan insan her zaman her konuda başarılı olur. Hiç birimiz mükemmel değiliz ama eksik yönlerimizi iyi tanımalıyız, tıpkı iyi yönlerimizi tanıyıp sevdiğimiz gibi…
Başka yapabileceğim bir şey var mı?
Her zaman vardır ama tüm bu oluşum sizin tercihlerinize bağlıdır ve hiç kimsenin yoluna, kendi aydınlanışına müdahele etmek doğru değildir.Size iyi gelen yolu ancak siz bilebilirsiniz.
.
__________________
Sözün kıymetini '' Lal'' olandan,
Ekmeğini kıymetini ''Aç '' olandan,
Aşkın kıymetini ''Hiç'' olandan öğren..
|