Hayatta olanlara çok yakın..
ÖLÜM
Bir haberde şöyle anlatıldı
Bir kimse can çekişmeye başladığı zaman ölüm meleğine şu ses gelir
Onu bırak ta dinlensin
Can boğaza geldiği zamanda şu ses gelir
Onu haline bırak ; vücut organları birbirleri ile vedalaşsın bundan sonra vücut organları birbirleriyle
Vedalaşmaya başlar göz gözle vedalaşır ve şöyle der kıyamet gününe kadar selamet te ol kulak kulağa
El ele ayak ayağa aynı şeyleri söyler ruh da nefisle vedalaşırken şöyle der ;kalp marifetine dilden imana veda etmekten ALLAH a sığınırım bundan sonra eller hareketsiz kalır ayaklar kıpırdamaz olur gözler görmez haldedir kulaklarda duymaz olmuştur bedeninde canı yoktur. böyle bir durumda eğer kalpte marifetsiz kalacak olursa kulun mezardaki hali nice olur
Artık orada hiç kimseyi görmez olur ne bir kimseyi ne anayı ne babayı ne evladı ne arkadaşı ne yatağı ne sofrayı ne perdeyi eğer orada Yüce Kerim Rabbi da görmez ise çok büyük bir kayba uğramış olur
Bu kısımda anlatılanlar Zühretür rıyaz adlı eserden alınmıştır.
Can çıkması
Şöyle anlatıldı
Ölüm meleği bir kulun canını almaya geldiği zaman kul şöyle der ; sen bu hususta bir emir almadıkça o nu sana vermem Ölüm meleği şöyle der bu hususta Rabbimin bana emri vardır . bu ruh ta şöyle der bu hususta bana işaret delil göster sonra devam eder .Rabbim beni yarattı bu cesedime koydu o zaman sen yoktun ki şimdide gelmiş beni almayı istiyorsun .Ölüm meleği Yüce Allah a döner ve şöyle niyazda bulunur Ya Rabbi bana kulun şöyle şöyle diyor ruhunu alabilmem için benden bir işaret bir delil istiyor
Yüce Allah ta şöyle buyurur ;kulumun ruhu doğru söylemiştir Ey Ölüm meleği şimdi cennete git oradan bir elma al işaretim onun üzerindedir onu ruha delil olarak göster : Ölüm meleği cennete gider oradan elmayı alır o elmanın üzerinde şu cümle yazılıdır
Bismillahirrahmanirrahim (yediren doyuran esirgeyen koruyan Allah ın adı ile )….
Bunun üzerine Ölüm meleği cennetten aldığı elmayı o kulun ruhuna gösterir ruh ta o elmayı elmanın üzerindeki besmeleyi görür görmez sevinçle çıkar .
Bu kısımda anlatılanlar Zühretür rıyaz adlı eserden alınmıştır.
Resullullah efendimizin şöyle buyurduğu anlatılmıştır Allah Ona selat ve selam eylesin ;
Cennetteki yerine girmedikçe müminin ruhu çıkmaz oradaki yerini görünce de ne ana babasına ne çocuklarına bakar çünkü cennetteki yerini sevmektedir
Münafık ın ruhu de cehennemdeki yerini görmedikçe çıkmaz oradaki yerini görünce de ne ana babasına ne çocuklarına bakar zira o gördüğü yerin dehşetine kapılmıştır şöyle soruldu
Ya Resulüllah mümin cennetteki yerini nasıl görür münafık cehennemdeki yerini nasıl görür
Resullullah efendimizin şöyle buyurdu Allah Ona selat ve selam eylesin ;
Yüce Allah Cebrail i en güzel surette yarattı onun altı yüz kanadı vardır bu kanatların arasında iki yeşil kanadı vardır tavus kuşu kanatlarına benzer o kanatlardan birisini açtığı zaman yerle gök arası kapanır
Onun sağ kanadının üzerine cennetin resmi çizilmiştir cennetin huri kızlarının makamlarının hizmetçilerinin resimleri hep oradadır
Sol kanadına da cehennemin resmi çizilmiştir cehenneme bulunan yılan akrep çukur zebani çeşitlerinin hep resmide oradadır
Bir kimsenin eceli geldiği zaman meleklerden bir kafile onun damarlarına girer ruhunu ayaklarından dizlerine adar çıkarırlar bundan sonra kendileri de çıkar bu kafile çıktıktan sonra bir başka melek kafilesi ikinci olarak onun damarlarına girerler onun ruhunu sıkıştırırlar dizlerinden karnına kadar çıkarırlar sonra kendileri de çıkar bu kafilede çıktıktan sonra bir başka melek kafilesi üçüncü olarak
Onun damarlarına girerler onun ruhunu sıkıştırırlar karnından göğsüne kadar çıkarırlar sonra kendileri de çıkar. Bu kafilede çıktıktan sonra bir başka melek kafilesi dördüncü olarak onun damarlarına girerler onun ruhunu sıkıştırırlar göğsünden boğazına kadar çıkarırlar iş bu vakit can çekişme vaktidir . Ölen kimse eğer mümin ise Cebrail sağ kanadını açar o müminde cennetteki yerini görür o yerine tutulur o yere karşı sevgisinden ötürü ne ana babasını nede çocuklarını görür gözünü o yere diker kalır
Eğer ölen kimse münafık ise Cebrail sol kanadını açar o münafık da cehennemdeki yerini görür o yerin dehşetine kapılır o yerin dehşetinden gözü ne ana babasını nede çocuklarını görür gözünü oraya diker dehşetinde kalır
Ne mutlu o kimseye ki kabri cennet bahçelerinden bir bahçe dir
Vay o kimsenin haline ki kabri cehennem çukurlarından bir çukurdur
Bu kısımda anlatılanlar Zühretür rıyaz adlı eserden alınmıştır,
ÖLDÜKTEN SONRAKİ SESLER
Burada ruh bedenden ayrıldıktan sonra insana gelecek sesler anlatılacak tır
Bir haberde şöyle anlatıldı
Ruh bedenden ayrıldıktan sonra ona gökten üç ses gelir bunlar sırası ile şöyledir
Ey insanoğlu dünyamı seni bıraktı sen mi dünyayı bıraktın
Dünyamı seni topladı sen mi dünyayı topladın
Dünyamı seni öldürdü sen mi dünyayı öldürdün
Ölen kimse yıkanacağı yere konduğu zamanda gökten üç ses gelir bunlarda sırası ile şöyledir
Ey insanoğlu ;hani nerede güçlü bedenin şimdi ne kadar da zayıfsın
Hani nerede güzel konuşman şimdi ne kadar da suskunsun
Hani nerede duyan kulakların şimdi ne kadar da sağırsın bu ses şu cümle ile bağlanır :
Hani seçkin dostların neredeler ne kadar da yalnız kaldın
Ölen kimse kefenlendiği zamanda gökten üç ses gelir bunlarda sırası ile şöyledir
Eğer Allah ın rızasına sahip isen ne mutlu sana ,eğer Allah ın dargınlığını almışsan vay haline
Ey insanoğlu ; eğer yerin cennet ise ne mutlu sana eğer yerin cehennem ise vay haline
Ey insanoğlu ; uzun bir yolculuğa çıkıyorsun azığında yok evinden çıkıyorsun bir daha da oraya dönmeyeceksin hem de sonsuzlara kadar dehşetle dolu bir eve gidiyorsun
Ölen kimse cenaze si taşınmaya alındığı zamanda gökten üç ses gelir bunlarda sırası ile şöyledir
Eğer amelin hayırsa ne mutlu sana
Eğer tövbekar olmuşsan ne mutlu sana
Eğer Allah a itaatkar olmuşsan ne mutlu sana
Ölen kimse cenaze namazı kılınacağı yere konduğu zamanda gökten üç ses gelir bunlarda sırası ile şöyledir
Şimdiye kadar işlediğin her işini şu anda göreceksin
Eğer işin hayır ise hayır göreceksin
Eğer amelin şer ise şer göreceksin
Ölen kimsenin kabir ağzına konduğu zamanda gökten üç ses gelir bunlarda sırası ile şöyledir
Ey insanoğlu
Ömür boyu çalıştın bu batak için ne hazırladın
Zengin halinden bu fakirlik gününe ne taşıdın
Bu karanlık yerin nasıl bir aydınlık getirdin
Ölen kimse kabre konduğu zamanda yerden üç ses gelir bunlarda sırası ile şöyledir
Ey insanoğlu
Sırtımda iken gülüp oynuyordun şimdi içimde ağlayacaksın
Sırtımda iken sevinçli idin şimdi içimde ağlayacaksın
Sırtımda iken konuşuyor dun şimdi içimde suskun olacaksın
Ölen kimseyi insanlar kabrinde yalnız bırakıp gittikten sonra Yüce Allah şöyle buyuracak
Ey kulum şimdi tek başına yalnız kaldın herkes seni bu kabir karanlığında bırakıp gitti halbuki sen onlar için bana karşı gelmiştin
Bu gün ben sana öyle merhamet edeceğim ki insanlar buna şaşıracaklar çünkü ben sana bir ananın çocuğuna olan şefkatinden daha şefkatliyim
Bu bölüm Dekaik”ül ahbar adlı eserden alınmıştır
Ankebut süresi 57. Ayette Yüce Allah şöyle buyuruyor
Her canlı ölümü tadacaktır
__________________
“gücümü, içimdeki güçsüzlükle boğuşurken tükettim.”
|