Sağlığınız ve formunuz yerinde ise, başlangıçta her bir hareketi 3′er kez yapmayı deneyin, hareketsiz ve kiloluysanız veya sağlık problemleriniz varsa, hareketleri sadece 1-2 kere yaparak başlayabilirsiniz. Yaparken bir zorlanma hissederseniz, veya ağır ilaçlar kullanıyorsanız, başlamadan önce doktorunuza danışmanızda yarar var. Egzersizleri her hafta 2′şer hareket arttırarak devam edebilirsiniz. Tabi bu yalnız bir öneri, fazla yapabiliyorsanız tabi ki yapın. Fiziksel kondisyonunuza bağlı olarak, kendinizi zorlamadan bir kaç hafta içersinde 21 harekete ulaşabilirsiniz.

“5 hareketi yaşamınıza katarken, şekersiz bir beslenme sürdürmenizin büyük katkısı olacağını söyleyebiliriz. Ayrıca sindirimi zor besinleri de günlük diyetinizden çıkartın. Azami yarar görmek için, hareketlerin sabahları kahvaltıdan önce yapılmasını öneririz. Sizce sabah uygun değilse, günün herhangi bir saatinde de yapabilirsiniz. Ancak her gün yaklaşık aynı zamanlarda yapılmasında fayda vardır.

Hareketlerin ilk etkilerini kısa sürede hissetmeye başlayıp, kendinizi çok daha dinç hissedeceksiniz. Bu durum, motivasyonunuzun daha da artmasını sağlayacaktır. Her bir egzersiz, en fazla 21 kere yapılmalıdır, bu sayı arttırılırsa, bedeninizde dengesizlikler yaratabilir.

Eğer hoşunuza gidiyorsa, hareketleri daha hızlı bir tempo ile yapmanızda bir sakınca yok, kondisyonunuz artar, kendinizi daha da iyi hissedebilirsiniz. Ancak unutmamak lazım ki, bu hareketlerle bir performans sporu amaçlanmıyor, bu hareketler daima bir meditasyon şuuru içinde yapılmalıdır. Yani konsantrasyonunuzu kendi öz benliğinizin merkezine vererek, buradan ana çakralarınızın bir harmoni yakalaması amaçlanıyor.

Sağa, ya da sola dönüş
Beş hareketin, başlangıç hareketi olan ilk harekette, ellerimizi düz şekilde açarak sağa doğru döneriz. Bu Sufilerin sola dönerek sema yapmalarını hatırlatır. Sola dönerek amaçlanan şey, bedenin üst kısmında bulunan meta enerjiyi, bedene merkezlemektir. Ayrıca beyincik sağ ve sol yarımkürelerinin birbirleri ile eşzamanlı titreşimlerini sağlamaktır. Zamanımızın modern toplumunda ortalama bir beynin her iki hemisferleri değil birbirlerine nazaran senkorize titreşmesi, birbirleri ile çoğu zaman çelişkili senkronize olurlar. Bu "Beta" durum, holografik bilinci geliştirmeyi engeller.

Sufilerin yaptığının tersi uygulama, yani sağ tarafa (saat yönünde) dönme, vücuttan negatif enerjileri silkeleyip bedenden dışarı fırlatmayı amaçlar. Vücudumuzun elektromanyetik alanı zamanla empulsiyonları kendisine çeker ve depolar. Dönüş başlattığımızda, bir "Enerji-Spiral" etkisi başlatırız. Eğer sağa doğru dönüyorsak, bir santrifüj eylem başlar, bu üzerimizde depolanmış bilimum yabancı, veya yavaş titreşimli enerjileri dışarı doğru hareket ettirmemizi ve onlardan kurtulmamızı sağlar.

Sola dönüş farklı bir etki yapar; kendimize ait olan, ama bedenimizin üst kısmında yerleşik enerjiyi, bedenin orta kısmına - Kalp hizasına çekmiş oluruz.

Beyincik yarımkürelerinin birbirleri ile senkronize titreşimleri, bizi bir "Alpha" durumuna taşır. Bu "Alpha" durumu ile, her iki beyincik yarımküreleri birbirleri ile iletişim halinde olurlar, şimdi holografik algılama bilinç imkânı oluşmuştur.

Kendi etrafında dönmek, bilhassa gergin ve stressli bir hayat sürdüren, düşüncelerini ve duygularını kontrol edemeyen, fazla fiziksel aktiviteleri olmayan insanlar için son derece faydalı bir pratiktir. Düşüncelerine hakim olamadıklarından, bir meditasyon onlar için söz konusu değildir.

Kendi etrafında dönmek, kan dolaşımını rahatlatır, vücut gevşer, beyin "yıkanmış" olur. Günlük yaşamımızda daha az sinirlenmemize, meditasyon yaparken daha sakin ve düşüncelerimizi daha kolay kontrol etmemize katkı sağlar. Kendi etrafımızda çocukca dönüş, egomuzun kristalleşmesini çözer, iç ve dış bölünme sezilerinin önüne geçer.

5 Tibet Hareketi - Açıklama
tibetin gençlik pınarı -3
Birinci hareket
Dik durarak ayaklarınızı hafif açın. Çözülmüş, rahat bir durumdasınız. Nefes alarak, kollarınızı iki yana açarak, parmak uçlarınızın tüm alana değmesini vizyon etmeye çalışın. Şimdi yavaş yavaş, avuç içleriniz yere bakacak şekilde, saat yönünde dönün, dönerken burnunuzdan nefes alıp verin, isteğe bağlı hızlanın. Eğer yardımcı olacaksa, dönerken bakışınızı, göz yüksekliğinde, herhangi bir yere yöneltebilirsiniz. Dönerken denge sağlamak için, dizlerinizi hafif kırmanızda bir sakınca yok. Dikkatinizi enerji bölgenize, yani göbeğinize yöneltin. Dönüş sonrası, ellerinizi göğüs hizasında birbirine kapatarak, elinizin iki başparmak tırnağına odaklanın, başınızın dönmesinin kaybolduğuna tanık olacaksınız. Vücudunuzun ortasında (göbeğinizin hemen altında) bulunup, nefes alışverişinizle dengenizin yerine gelmesini bekleyin. Dönerken mide bulanma ve baş dönmesi oluşabilir, bu gayet doğaldır.

Not:
"Qi Gong" hareketleri içersinde, dikkat iki farklı rotasyonun sağladığı avantajlara çekilmekte: Sola dönüşte, kalbin güçlendirilmesi desteklenirken, sağa dönüşte, karaciğer güçlendirilmesi gerçekleşiyor. Her iki rotasyonu da denemenizi ve kendiniz için en iyi dönüş tekniğini keşfetmenizi tavsiye ederiz.

tibetin gençlik pınarı -4
İkinci hareket
Sırtüstü yatarak ellerinizi vücudunuzun yanına uzatın. Burnunuzdan derin nefes alıp verin ve rahatlayın. Çözülmüş ve rahat bir durumda olmanızı sağlayın, yerin sizi taşıdığını hissedin. Dikkatinizi enerji bölgenize, yani göbeğinize yöneltin. Çenenizi göğsünüze doğru yaklaştırın. Bacaklarınızı yere dik olarak kaldırırken, ayaklarınızın düz durmasına gayret edin. Eğer zorlanıyorsanız, dizlerinizi kırarak kaldırabilirsiniz, hatta tüm 21 hareketi bu şekilde de yapabilirsiniz. Bu en zor harekettir, belinizi incitmemek için dikkatli olmalısınız! Ayaklarınızı ve başınızı kaldırırken, burnunuzdan derin nefes alın, ayaklarınızı ve başınızı indirirken nefes verin.

tibetin gençlik pınarı -5
Üçüncü hareket
Vücudunuzu dik tutarak, dizlerinizin üzerinde durun. Ayak parmaklarınızı kırarak, üzerine basın. Bu durum animasyonda maalesef pek belli olmuyor. Ellerinizi kalçalarınızın altına dayayın, çenenizi göğsünüze yaklaştırın. Şimdi burnunuzdan derin nefes alarak, başınızı mümkün olduğu kadar geriye doğru eğin, sırtınızı ve omuzlarınızı arkaya doğru esnetin, nefes alın. Başlangıçtaki pozisyona geri dönerken, şimdi başınızı, omuzunuzu ve kollarınızı ön tarafa esnetin, çenenizi göğsünüze yaklaştırın nefes verin.

tibetin gençlik pınarı -6
Dördüncü hareket
Bacaklarınızı ileriye doğru uzatarak, yere oturun. Ayaklarınız 40cm kadar aralık olsun, ellerinizi yere koyarak destek alın. Çenenizi göğsünüze doğru eğin. Burnunuzdan derin nefes alarak, başınızı mümkün olduğunca arkaya doğru eğin. Kollarınızı düz tutarak, ayak tabanlarınızı ve ellerinizi yere basarken, dizlerinizi kırın, gövdenizi yere paralel şekilde havaya kaldırın, burnunuzdan nefes alın. Adalelerinizi bir an için kasın ve ardından baştaki pozisyona geri dönün, bu esnada nefes verin.

tibetin gençlik pınarı -7
Beşinci hareket
Kollarınız dik ve bedeniniz aşağı sarkmış halde durun. Avuçlarınızı yere koyun. Başınızı yumuşak şekilde mümkün olduğu kadar geriye yatırın. Burnunuzdan derin nefes alarak, ayaklarınızı ve ellerinizi oynatmadan, kalçanızı yukarıya kaldırın ve vücudunuzla ters "V" şekli meydana gelsin. Nefes vererek, ilk pozisyona geri dönün.

Nefes alma/verme tekniği:
Burundan Nefes alma tekniği
Yan taraftaki resme bakarak, önce ağızdan nefes alın (sağ taraftaki çizim). Ciğerlerinizin ön tarafına hızla hava dolmasına rağmen, sırtınıza ve alt karnınıza fazla hava gitmediğinin ve ciğerlerinizin tam olarak dolmadığının farkına varın. Sonra burundan nefes alın (sol taraftaki çizim). Daha uzun bir zamanda aldığınız nefesle, karnınızın alt bölümleri ve sırtınız dahil olmak üzere, ciğerlerinizin tamamınının dolduğunun farkına varın. Ağızdan hızlı nefes alırsınız ama, ciğerlerinizin tamamını dolduramazsınız. Oysa, nefesi yavaşlatmak, PH'ı dengelemek, oksijenlenmeyi artırmak bakımından, burundan nefes alıp vermek son derece önemlidir.
Alıntı
Youtube dan izleyebilirsiniz: [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]