Erickson ve Uykusuzluk Üzerine
Milton Erickson'un uyku sorunu (insomnia) yaşayanlara yaptığı ve başarılı olan bir yöntemi vardı bunu da isterseniz bir deneyebilirsiniz. Mesela geceleri uykusu gelmeyen bir bayan danışanına uyku tutmayan gecelerde yatağından veya oturduğu yerden kalkıp yorulana, uykusu gelene kadar temizlik yapma görevi vermişti. Kadın da bu öneriyi ciddiye almış ve uyku tutmayan gecelerde harıl harıl temizlik yaparak vücudunu yormaya, haliyle güçten düşmeye ve uyumaya başlamıştı.
Bir diğer yöntem ise vücudun otomatik refleks gibi çalışan döngülerini tersine çevirme yöntemidir. Mesela uykusu gelmeyen insan normal şartlarda uyumak için her şeyi yapar ve bu şekilde uykusu gelmez. Neden? Çünkü uyumaya odaklandığı ve uyumaya çalıştığı için uyku döngüsünü (loop) daha da güçlendirir. Yani siz bir şeyin üzerine gittikçe onu güçlendiriyorsunuz. Bunun için mantık şöyle işliyor: madem uykusu gelmeyen bir insan uyumak için çabaladıkça uykusuzluk daha da güçleniyorsa o zaman uyumamak için elinizden gelen her şeyi yapacaksınız. Mesela uykunuzun geldiğini hayal edebilir, vücudunuzun çok bitkin düştüğünü, gözlerinizin ağır ağır kapandığını hayal ederek bu imajinasyona bir oyun gibi inanabilir ve uyumamak, ayakta kalmak için elinizden gelen her şeyi yapabilirsiniz. Bu şekilde döngüyü tersine çeviriyor ve uyku uyuma döngüsünü daha güçlü hale getirebiliyorsunuz. Birkaç kere üst üste bunu deneyerek bir şans da buna verebilirsiniz. Yani bir kere denedim, olmadı diye hemen pes etmeyin.
Bunun yanına bir şey daha ilave edeyim. Şu an Milton Erickson'un külliyatını, tüm bilimsel makalele ve çalışmalarının toplandığı binlerce sayfalık İngilizce bir kitabı okuyorum. Haliyle modern hipnoz tarihinde çığır açan bu adam hakkında yeni şeyler öğreniyorum. Bunlardan ilgimi çekenler Erickson'un renk körlüğü, disleksi, kas ve eklem ağrıları (kitapta fibromilyaji geçmiyor ama olabilme şansı yüksek) ton sağırlığı gibi rahatsızlıkları var. Özellikle omzunda ve sırtındaki masif ağrılar geceleri uyku uyumasına çoğu zaman engel oluyor. Erickson bunun için kendi yöntemlerini geliştiriyor. Bunlardan bir tanesi vücudunda hipnozda çok sık kullanılan bir terim olan his yitimi (catalepsy) oluşturmak. Yani mesela kolunuzu tamamen yok ediyorsunuz. Yani kolunuz adeda yok gibi, iğne batırsalar, tıknakla çimdikleseler dahi bir şey hissetmiyorsunuz. Bu kısaca otohipnozdur ve bunu herkes çalışarak kimileri de doğuştan gelen doğal bir yetenekle başarabilir.
Ikincisi ağrısı olduğunda deneme yanılma yöntemi ile dikkatini çocukluğunun güzel anılarına yönlendirdiğinde ağrılarının hafiflediğini fark ediyor. Yani kısaca insan ağrıya odaklandığında daha çok acı çekiyor ama dikkatini başka bir yöne çevirdiğinde acının şiddeti azalıyor veya ortadan kaybolabiliyor. Yaptığı başka bir yöntem ise gece ağrılar içinde uyumak için yatak odasına geçtiğinde yatağının yanına bir sandalye çekiyor sırtını yatağa yaslayıp sandalyenin baş kısmına (sandalye ters olacak şekilde) boğazını dayıyor ve baskı uyguluyor. Haliyle boğazı acımaya başlıyor. Burada Erickson'un yaptığı ve özellikle belirttiği şey sırt veya eklem ağrılarının bizim isteğimiz dışında istemsiz bir şekilde, kontrolümüz dışında gelişen şeyler olduğu ama kendimize uyguladığımız (self-inflicted pain) ağrı/acı veren şeylerin ise bizim kontrolümüz dahilinde olduğunu belirtiyor. Milton Erickson dayanılmaz sırt ağrıları içinde boğazına sandalye ile baskı uygulayarak dikkatini kendi üzerinde uyguladığı kontrollü acıya odaklıyor, bu şekilde sırtındaki ağrılardan uzaklaşıyor ve bu şekilde kısa sürede uykuya daldığını belirtiyor. Sadece sabahları uyandığında boğazında hafif bir ağrı ile gözlerini açtığını belirtiyor.
|