Psikosomatik açıdan Tiroid ''duyguların aynası'' olarak görülen bir organdır. Özellikle 9-15 yaş aralığında ruhsal olgunlaşma sürecinin sekteye uğraması nedeniyle bu organ sorun çıkarır.

Örnek

Hashimoto: sürekli endişe, aile veya alışık olduğu (güven) yerlerden kopmak veya buralara ''sırtını dayayamamak'' veya kronik bir zorlukla karşı karşıya kalmak. bu zorluklar bazen yalnızca ebeveynerden kaynaklıdır fakat daha sonra çocuklar, ebeveynlerine olan sevgilerinden dolayı bu zorlukları/sorunları üstlenirler.

Basedow: hastaların biyografisinde genellikle ''kendini güvende hissetme'' duygusunun ani kaybı, örneğin ani bir ayrılık söz konusu oluyor.

Modern tıp her iki hastalığı da oto-agresyon hastalıklar grubuna dahil etmiştir, her iki hastalıkta da öncelikle hiper-tiroid sözkonusu olup, hashimoto ağırlıklı olarak süreçte hipo-tiroid'e yönelir.
Agresyon her insanın kendi içinde mutlaka yaşadığı bir duygudur, karakteri yıkıcıdır, görünüşe göre dışarı yönlendirilmiştir fakat sonuçları insanın kendisine dönük etkiye sahiptir. Böylece modern tıbbın ''oto-agresyon'' terimi yersiz de değildir.