Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - Tahiyyat , Miraç ve Burak - O Gece Neler Oldu ? Kesinlikle Okuyun.
Tekil Mesaj gösterimi
  #1  
Alt 18.03.18, 00:50
Yafes - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Yafes Yafes isimli Üye şimdilik offline konumundadır
🌿Molla
 
Üyelik tarihi: 30.01.18
Bulunduğu yer: .
Mesajlar: 1,077
Etiketlendiği Mesaj: 438 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Lightbulb Tahiyyat , Miraç ve Burak - O Gece Neler Oldu ? Kesinlikle Okuyun.

Bugün dinlediğim bir sohbeti kaynakları ile sizlerle paylaşmak istedim . Hepimiz biliriz miraç gecesi efendimiz s.a.v Allah c.c görüştü. Peki, Efendimiz Nasıl, Ne ile Gitti ? Neden Bineklerden Burak geldi ? Nereleri Müşahede etti ? Nasıl görüştü ? Ne konuştular ?

Öncelikle Efendimizin gittiği Mübarek binek Burak cennetteki bineklerden bir tanesidir. Cennette otlanan binekler arasında bir söylenti başlamıştı. Server-i Kainat Efendimiz (s.a.v) in içlerinden birisinin sırtına binecek ve gelecekti. Bunu duyan bütün binekler daha çok otlanmaya ve güçlenmeye başladı. Ancak içlerinden bir tanesi Efendimizin nasıl birisi olduğunu tefekkür edip onun düşüncesiyle yemeden içmeden kesildi. Vakit geldiğinde onun neden öyle aç kaldığını sordular. ve dedi ki ;

Efendimizi düşünmekten boğazımdan bir şey geçmiyor. O hal üzere devam etti ve o görevlendirildi.

Yani Her şeyin bir bedeli var efendimiz s.a.v de Miraç için bir çok bedel ödedi. Bedelden kasıt bir çok imtihandan bir çok sıkıntı dan geçti. Hepimiz dertlerimizin imtihanlarımızın kıymetini bilmeliyiz.

Hamd etmeliyiz ki Allah c.c bizleri seviyor ellerimizi ona açmamız ve onu devamlı hatırlayacağımız bir imtihan veriyor. Konumuza devam edersek..

Bursa´da yaşamış büyük velî Emîr Sultan (r.a.) Hazretleri Peygamber Efendimizin (s.a.v.) mîrâca çıkması ile ilgili olarak buyurdular ki: "Ceddim Resûl-i Ekrem(s.a.v.), mîrâca bedeniyle çıktı. Mekânsız, zamansız, cihetsiz, sıfatsız olarak Allahü Teala’yı (c.c.) gördü. Gözsüz, kulaksız, vasıtasız, ortamsız olarak Rabbi ile konuştu. Bu hususta kimsenin şek ve şüphesi olmasın.Bunun doğruluğu, Necm sûresinde bildirilmiştir. Resûl-i Ekrem(s.a.v.) için cümle melekler ve bütün mahlukat salavat getirirler.Böyle yüksek bir zatın mîracında,bedenen veya ruhen olmasında şüpheye gerek yok. Bu beden, göz ve kulaklar, günde bir defâ değil, dört yüz kere miraç yapabilir. Buna şüphe etmemek gerekir. Allahu Teala bir hadîs-i kudsîde;"Ey Habîbim, sen olmasaydın, hiçbir şeyi yaratmazdım." buyuruyor. Bu hadîs-i kudsi,bunun doğru olduğunu gösterir."


Miraç böylesine yüce bir olaydır. Peygamber Efendimize (s.a.v.) yedi kat sema ve ondan daha ilerisi, onların sakinleri, tüm Peygamberler, Cennet, Cehennem, oralarda görevli melekler gösterilmiştir.

Bu yolculuğunda Hz.Cebrail (a.s.) Efendimizin (s.a.v.)refakatçisiydiler. Her gittikleri yere birlikte gidiyorlardı. Hz.Cebrail(a.s.) oralarla ilgili gereken açıklamaları Efendimize (s.a.v.) yapıyordu. Miraç yolculuğunda bir noktadan sonra Hz.Cebrail (a.s.) Hz.Peygamberi(s.a.v.) yalnız bırakmış ve daha ileri gidemeyeceğini bildirmiştir.Bu noktadan sonra Efendimiz Hz.Muhammed (s.a.v.) yolculuğuna yalnız devam etmiştir.Çıkarken ise Tabir-i caiz ise Allah c.c ile görüşeceği ve ona ne hediye götüreceğini düşünürek öyle bir makama çıkmıştır ki varlığın ulaşabileceği en uç noktaya ulaşmıştır.

Hiç bir yaratılmış bu mertebeye çıkamamıştır.Bu O’nun (s.a.v.) en yüce yaratılmış olduğunun göstergesidir.

Görüşmeye Allah c.c hediye olarak şöyle başlamıştır ;

-Et-tahiyyatu lillahi ve’s-salâvatü ve’t-tayyibâtü.

Efendimiz (s.a.v.) Hz.Cebrail’den (a.s.) ayrılıp kendisine ait özel alana çıktığında, Rabbi ile her türlü benzetmeden münezzeh olacak,akıllarca kavranamayacak bir şekilde karşılaştı.Bu zaman ve mekan kayıtlarından beri ve insanın kavrayamayacağı bir şeydi.İlahi huzura çıktı ve Yüce Rabbine yukarıda belirtilen şekli ile hitap etti ve selam verdi.Hz.Peygamber (s.a.v.) bu söz ile “Bütün dualar, senâlar, övgüler, ibâdetler ve mülk, azamet,beka hepsi Allah’a mahsustur” dedi ve Allah’a (c.c.) selam verdi .

-
Ettahiyyatu lillah, tazim, hürmet, beka, sonsuzluk, ölümsüzlük, mülk ve hükümranlık gerçek hayat sahibi olan Allah’a mahsustur.

Vessalavat, (vessalavatı lillah demektir) salavatlar, kalp ve gönülden yapılan dualar, bedenle ifade edilen ibadetlerimiz Allah içindir. O’na yapılır, O’nun içindir.

Vettayyıbat, kulu Allah’a yaklaştıran her türlü vesileler, güzel sözler, zikirler, tesbihler, övgülerimiz, hamdlerimiz ancak Allah içindir.
-

Cenab-ı Hak da kendisine bu şekilde selam sunan Rasulullah’a (s.a.v.) şöyle cevap verdi ;

-Es-selâmü aleyke eyyühe’n-nebiyyü ve rahmetullahi ve berekâtühû.
Ey Nebi!Selam, Allah’ın rahmet ve bereketi Sen’in üzerine olsun.

Efendimiz(s.a.v.), Cenab-ı Hakk’ın (c.c.) bu selamına şöyle mukabele etti:

-Es-selâmu aleyna ve alâ ibâdi’llahi’s-salihin.
Selam bizim üzerimize ve Allah’ın salih kulları üzerine olsun

Bu karşılıklı selamlaşmaları kendi bulunduğu mertebeden duyabilen Cebrail(a.s.) ise şöyle nida etti:

-Eşhedü en lâ ilâhe illallâh ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve rasulüh.

Şehadet ederim ki Allah’tan başka ilah yoktur, yine şehadet ederim ki Muhammed, Allah’ın kulu ve Rasulü’dür.

Efendimizin alâ ibâdi’llahi’s-salihin sözü Allah c.c hoşuna gitmiş ve Peygamber efendimize ümmeti için şu hediyerleri vermiştir;


Amenerrasulu "Bakara Suresi son 2 ayeti."

Ümmetinin de 5 vakit huzuruna kabulu "5 vakit namaz".


Bizleri Dularınızda Unutmayın...

Selam ve dua ile

__________________
Hayat bir uykudur, ölünce uyanır insan.
Sen erken davran ölmeden önce uyan.
Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147