Yoluna taş koymak
Bir kral, saraya gelen yolun üzerine kocaman bir kaya koydurmuş. Bakalım ne yapacaklar gelenler diye başlamış beklemeye…
Ülkenin en zengin tüccarları, en güçlü kervancıları, saray görevlileri birer birer gelmişler. Hepsi kayanın etrafından dolaşıp saraya girmişler. Kayayı yoldan kaldırmak şöyle dursun, pek çoğu kralı yüksek sesle eleştirmiş;
– Halkından bu kadar vergi alıyor, ama yolları temiz tutamıyor…
Sonunda bir köylü yolda görünmüş, saraya sebze ve meyve getiriyormuş. Sırtındaki küfeyi yere indirip iki eli ile kayaya sarılmış ve zorlanarak itmeye başlamış. Sonunda kan ter içinde kayayı yolun kenarına çekmiş. Tam küfesini yeniden sırtına almak üzereymiş ki, kayanın eski yerinde bir kesenin durduğunu görmüş. Açmış ki bir de ne görsün, kese altın doluymuş. Bir de kralın notu varmış içinde;
– Bu altınlar kayayı yoldan çeken kişiye aittir.
Hayat akarken karşımıza çıkan engellerden hep yakınırız da çözüm bulmak için daha az gayret gösteririz. Engellere takılıp kalmak yerine onlara karşı çözüm bulmak yeni fırsatlar sunabilir.
Alıntıdır
__________________
Hâşâ zulm etmez hiç, kullarına Hüdâsı. Herkesin çektiği, kendi işinin cezâsı.!
|