Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - Nefsin mertebeleri
Tekil Mesaj gösterimi
  #2  
Alt 09.06.16, 00:26
Nani - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Nani Nani isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 19.08.14
Mesajlar: 983
Etiketlendiği Mesaj: 54 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart

Nefsin yedi sıfatı/mertebesi vardır. Bu mertebeler şöyle sıralanır.
1- Nefs-i Emmare
2- Nefs-i Levvame
3- Nefs-i Mülhime
4- Nefs-i Mutmaine
5- Nefs-i Raziye
6- Nefs-i Mazriye
7- Nefs-i Safiye
Her tarikatın/yolun müntesiplerinin yetişmesini, kemale gelmesini sağlayan mertebe ve makamları vardır. (fenafillah’ta talim edilenler mertebe, bekabillah’ta talim edilenler de makam diye adlandırılırlar) bunu örneklendirecek olursak: Mesela, Halvetilik’te nefsin yedi mertebesinin her birinde ayrı esma tarifini görürüz.
1- Nefs-i Emare: Lâ ilâhe illâllah
2- Nefs-i Levvame: Allah, Allah, Allah
3- Nefs-i Mülhime: Hu
4- Nefs-i Mutmaine: Hak
5- Nefs-i Raziye: Hay
7- Nefs-i Safiye: Kahhar
6- Nefs-i Mazriye: Kayyum
Halveti’lik uygulamasında nasıl kemale gelindiğini Hasan Özlem Efendi’nin bir sohbetinden alıntı yaparak izah etmeye çalışalım. Peygamberlerin kırk yaşında Nebi olmalarının hikmeti nedir? diye sorulan bir soru üzerine yapılan sohbet:
Bütün Nebi’ler anadan peygamber oldukları halde, kırk yaşına gelmeden nebiliklerini izhar etmediler.
“Fahri âlem erdi kırk yaşına
Kondu ta ki nübüvvet başına”
Pir Muhammed Nûrul Arabî Hazretleri Mısri Niyazi divanı şerhinde bu hususu beyan ediyor.
“Bin dört yüz kanat açtım
Altı üz dahi koştum
Tâ on beş dek uçtum
Bu halete (hâl) erince
Niyazi Mısri Hazretleri, bu mısralarda Halvetilikten bahsediyor. Halveti’likte Melami’likte talim edilen yedi makamın karşılığı olarak yedi esma talimi yapılır. (yukarıda bahsi geçtiği üzere bu makamları, Melamilik mertebe ve makamları ile birlikte tekrar hatırlayalım.
Melami mertebe ve makamları Halveti mertebe ve makamları
Tevhîd-i Ef’al Lâ ilâhe illâllah
Tevhîd-i Sıfat Allah, Allah, Allah
Tevhîd-i zat Hu
Makam-ı Cem Hak
Hazretü’l Cem Hay
Cem’ul Cem Kayyum
Ahadiyetü’l Cem Kahhar
Esma-i Hüsna doksandokuzdur. Bir de Allah ismi eder yüz. Yüz zâhirî, yüz de bâtınî eder iki yüz. Melamet’te talim edilen Tevhid-i Ef’al mertebesinin karşılığı olarak Halveti’lik’te talim edilen “Lâ ilâhe illâllah” kelime-i tevhidi yüz defa çekiliyor. Bunun yüz defası zahir, yüz defası da batın olmak üzere, eder ikiyüz. Aynı şekilde yukarıdaki diğer esmaların da yüz defasının zahir, yüz defasının da batın olarak çekildiği hesaplandığında toplamı bin dört yüz eder. Niyazi Mısri Hazretleri işte bu sebeple “bin dört yüz kanat açtım” diyor. Tarikat-ı Halveti’yede halife tayin edilecek şahıslara, yedi esma talimine ilave olarak Ya Vedüd, Ya Settar, Ya Gaffar esmaları talim ettirilir.
Ya Vedüd: Muhabbet-i ilahiyeye mazhar olmaktır. Vedüt, Allah’ın muhabbetini izhar edici bir esmasıdır.
Ya Settar: Allah’ın ayıpları örtücü esmasıdır.
Ya Gaffar: Allah’ın mağfiret edici, günahları bağışlayıcı esmasıdır.
Bu üç esmanın da, yüz adet olarak, üç yüz adet çekilmesi zahir ve batınıyla altı yüz eder.
“Bin dört yüz kanat açtım
Altı üz dahi koştum
Tâ on beş dek uçtum
Bu halete (hâl) erince
Bir insanın buluğa erme yaşı ortalama onbeştir. Onun için “tâ on beşe dek uçtum” diyor.
“Biz beş er idik çıktık
Bir demde yola girdik
Kırk yılda Pir’e erdik
Bu sohbete erince
Burada bahsi geçen beş erden murat:
1- Hafi
2- Ruh
3- Nefis
4- Kalp
5- Sır
Biz beş arkadaşla yola çıktık. Ancak kırk yaşına gerlince, kemal mertebesine ulaşmak suretiyle Pir’e erdik.
Pir Efendimiz Muhammed Nur’ul Arabî Hazretleri bu konuda kemal yaşının kırk olduğunu söylüyor. Kırk yaşının menzili Kurb-i Feraiz’dir. Yani makam-ı Cem’dir. Bu makamın kemal mertebe olması, salikin Hakk’ın vücuduyla vücutlanmasından dolayıdır.
Mevlevilik’teki uygulamayı da bir Mevlevi büyüğünden dinleyelim.
Mevlevi büyüklerinden ve Kulekapı Mevlevihanesi şeyhlerinden Galip Dede’ye göre mukabeledeki hal ve hareketler Allah’a o’nun yüce esmasına dalalet etmektedir. Şöyle ki:
1. Mesnevi okumak , Kelimei Tevhidi remzeder
2. Na’t-ı Mevlana, İsm-i Celali
3. Ney taksimi, Hu ismini
4. Kudum vurması, Hakk ismini
5. Devr-i veledinin birinci turu Hayy ismini
6. Devr-i veledinin ikinci turu Kayyum ismini
7. Devr-i veledinin üçüncü turu da Kahhar ismini remz eylemektedir.
“Böylece nefsin 7 mertebesinin terbiyesinde tavsiye olunan yedi esmada semadaki yedi hal ile temsil edilmiş olur. Nefsin bu yedi halini ve mertebesini izahta fayda vardır: önce şunu da arz edelim: bu yedi derecenin her birinde salik, nefis murakebesinde veya rüyasında bazı tecelli nurları görebilirler. Rüyada sık sık ve yoğun biçimde görülen renk kesafeti, dervişin hangi mertebede olduğunun ipuçlarını verir, denilir”.. (Alıntı) Şimdi de teferruatıyla nefis mertebelerine bir göz atalım.
1- Nefs-i Emare: Aşk, sevgi ve muhabbetten yoksun, hakikatten/tevhitten habersiz, ene/ben duygusunun esareti altında kalmış, dünya ve dünyalıktan başka düşünmeyenlerin nefsi. Kötülüğü emreden nefis. Bu nefis sahipleri, manevi feyizlerden mahrum; şehvet, kin, nefret, yalan ile dünyalarını kuranların nefsi. Bu mertebedeki nefis tamamen negatiftir. Bu nefis sahipleri hak hukuk, ırz namus tanımaz. Bu nefsin esaretinden kurtulmak deveyi hendekten atlatmaktan daha zordur!. Bu mertebe hakkında Yusuf suresi 53. ayette şöyle buyrulmaktadır: “Nefis olanca şiddetiyle kötülüğü emreder.” “Bunların gördüğü nurun rengi mavi olur.”
2- Nefs-i Levvame: Levmeden yani kınayan nefis. Bu nefis kötülüğe sevk halinden yani emretmekten kurtulup, kendini kınayan ve sorgulayabilen bir nefistir. Bu nefis ismini “Kendini kınayan (pişmanlık duyan) nefse yemin ederim ki (dirilip) hesaba çekileceksiniz” (Kıyame, 75/1-2) ayette geçen levvame kelimesinden alır. “Tecellisinin rengi sarıdır.”
3- Nefs-i Mülhime: İlham olunan nefistir. Yani kendisine iyilik ya da kötülüklerin ilham olunduğu, kötülüklerden sakınan, hayrı ve şerri seçebilen nefistir. Şems suresi 8. ayette “Nefse ve onu düzgün bir biçimde şekillendirip ona kötülük duygusunu ve takvasını (kötülükten sakınma yeteneğini) ilham edene andolsun ki, nefsini arındıran kurtuluşa ermiştir.” Buyrulmaktadır. “Bu nefis mertebesinin tecelli rengi kızıl olur.”
4- Nefs-i Mutmaine: Şüphelerden arınmış, tam manasıyla inanmış Hak’la tatmin olmuş nefistir. Bu mertebedeki nefiste adını (Fecr, 89/27-30) ayetlerinde geçen “mutmein” kelimesinden alır: (Gönlü imanla dolu olduğu halde, inkara zorlanan kimse müstesna, inandıktan sonra Allah’ı inkar edip, gönlünü kafirliğe açanlara Allah katından bir gazap vardır. Büyük azapta onlar içindir” “ey mütmain olmuş, huzuru bulmuş nefis, sen O’ndan, O senden razı olarak rabbine dön (seçkin) kulların arasına katıl ve cennete gir) “Bu mertebenin tecelli rengi siyahtır.”
5- Nefs-i Radiye: Allah’tan razı olan nefis demektir. Allah’ın her hükmünü, her tecellisini şüphesiz bir teslimiyet ve tevekkül ile karşılayan nefistir. Tecelli rengi yeşildir. Yeşil murat rengidir. Bu mertebe ve renkle, mertebe sahibinin mana iklimine bahar gelir de gönül alemini rengarenk çiçekler süsler. Her taraf güllük gülistanlık olur.
6. Nefs-i Merdiyye: Allahın kendisinden razı olduğu nefistir. Bu mertebenin bir adına da Ebubekir mertebesi denir. Rivayete göre, Allah Rasulü, bir sefer için orduyu techiz maksadıyla, ashabı yardıma teşfik eder. Hz. Ömer “kardeşim Ebu Bekr, yardım hususunda beni hep o geçip duruyor. Bu defa malımın yarısını getirip bağışlayayım da kardeşim Ebu Bekr’i geçeyim“ düşüncesiyle malının yarısını getirip Rasulullahın huzuruna arz ediyor. Birde ne görsün : Ebu Bekr malının tamamını getirmiş. Görüldüğü gibi Ebu Bekr, Ömer, Osman, Ali olmakta böyle olur. Böylesine yücelebilmek için böyle fedakarlıkların, böylesine bir mefkurenin eri ve hizmetkarı olmak gerekir. ALLAH RASULÜ, Ebu Bekr’e “malının hepsini getirdin, peki evine ailene nafaka olarak ne bıraktın” diye sorunca Ebu Bekr “Allah’ın Rasulünün rızasını bıraktım” der ve peşinden de “Ya Rasulallah, Allah benden razı mıdır?” diye sorar. Allah senden razıdır.. Pekala ya sen Allah’tan razı mısın?deyince böylesine bir müjde ile sarhoşa dönen mübarek .”ene razi, ene razi (ben razıyım, ben razıyım)” diyerek döne döne , şakır şakır oynar. Hatta sema Ebu Bekr’in bu sevinç dönmesi ile başlamıştır da denir.
7- Nefs-i Safiye: Nefsin son mertebesidir. Gönlünde, tamamen arınmış, ruhunda leke kalmamış. Ruh, Allahtan geldiği gibi olmuş, gayriyetten, masivadan kurtulmuş ve muradına ermiştir. Nefsin iradesi yok olmuş, Allah’ın iradesinden başka bir şey kalmamış nefis, fenafillah, bekabillah mertebe ve makamlarını aşmış, Hak ile Hakk olmuş ve mutlak sukûnete ermiştir. Rengine gelince renksizdir.
Cenab-ı Allah cümlemizi bu zevkleri tadan kullarından eylesin. Selam, sevgi ve saygılarımla.

__________________
Şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana yarabbi,
taşınacak suyu göster, kırılacak odunu,
kaldı bu silinmez yaşamak suçu üzerimde..
bileyim hangi suyun sakasıyım ya rabbelalemin
tütmesi gereken ocak nerde?
Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147